MİT Raporu İlber Ortaylı'nın Kariyerine Engel Olacaktı: Annesinin Doğum Yeri Ortalığı Karıştırdı

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı hakkında hazırladığı rapor ortaya çıktı. OdaTV'de yer alan habere göre, Tarihçi Prof. Dr. Ruşen Keleş, 'Başka Bir Aşk İstemez' isimli kitabında Prof. Dr. İlber Ortaylı hakkında bugüne kadar hiç konuşulmamış bir bilgiye yer verdi. 

MİT raporu az kalsın kariyerine engel olacaktı.

'Hocaların Hocası' olarak bilinen ve Türkiye'nin en önemli tarihçileri arasında gösterilen 92 yaşındaki Prof. Dr. Ruşen Keleş, 'Başka bir aşk istemez' isimli kitabında, Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya ilişkin dikkat çeken bir olaya yer verdi.

OdaTV'de yer alan habere göre Keleş, kitabında 1970'li yıllarda Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yapılacak öğretim üyesi atamaları için ilgili kişiler hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan rapor istendiğini belirterek, İlber Ortaylı hakkında kendilerine olumsuz rapor verildiğini ilk kez açıkladı.

Ortaylı'nın adını vermekten geri duran Keleş, yaşananları tek tek anlatttı. Keleş, şu ifadeleri kullandı:

'Örneğin asistan atamalarında, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın olumlu görüşü olmaksızın personel ataması yapılamıyordu. İsim vermeyelim, bir asistan adayımız yazılı ve sözlü sınavlarda gayet başarılı oldu. Kürsünün ünlü öğretim üyesi de göreve başlatılmasını ısrarla istiyordu. Ancak, güvenlik soruşturması sonucu olumsuz geldi. Nedenini sorup soruşturduk ve öğrendik ki annesinin doğum yeri eski Sovyetler Birliği toprakları olduğu için olumsuz rapor vermişler. Ben sorumluluğu üstüme alarak atamasını yaptım. Atamasını yaparken bu durumu Cumhurbaşkanlığı’nda hukuk konularında danışmanlık yapmakta olan meslektaşımız Prof. Dr. İlhan Öztrak’a da bildirdim. İyi ki de yapmışız bu atamayı. Çünkü bu değerli genç (artık yetmiş beş yaşlarında olan bir genç) uzmanlık alanı olan Osmanlı tarihi konularında da adı çok iyi bilinen ve medyada çok iyi tanınan, dinlenen saygıdeğer bir bilim insanı oldu.”

1947 yılında Avusturya'nın Bregenz kentindeki bir mülteci kampında dünyaya gelen İlber Ortaylı’nın annesi Şefika Ortaylı, Kırım'ın önde gelen asilzade ailelerinden biri olan Karaşay ailesine mensuptur. Babası Kemal Ortaylı da yine Kırım Tatarlarındandır. Ortaylı’nın ailesi, Stalin döneminde Sovyetler Birliği’nden önce Avusturya’ya, ardından da Türkiye’ye göç ettiler.

Karda Mahsur Kaldı: Jandarma Aracında Doğum Yaptı
Eğitime ''Kar'' Engeli! Liste Açıklandı: 24 İlde Okullar Tatil Edildi
10 Kişi Tutuklandı: Fenomenlerin Yasa Dışı Bahis Kazancı Ortaya Çıktı

Popüler İçerikler

Meteoroloji 49 Kente Fırtına Uyarısı Verince Hava Forum 58 Kilo ve Altında Olanları Tiye Aldı
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
İş Kadını Olan Eski Eşinden Aldığı Nafakayla Düğün Yapan Damat, Düğünden Sonra Nafaka İstemeye Devam Etti
YORUMLAR
26.11.2024

Hocaların Hocası İlber Hocam

26.11.2024

Bu olay, Türkiye'nin akademik geçmişindeki ilginç ve aynı zamanda düşündürücü bir duruma ışık tutuyor. İlber Ortaylı gibi bir dehanın, bürokratik engeller ve önyargılı değerlendirmeler yüzünden neredeyse akademiye adım atamayacak olması, hem üzücü hem de düşündürücü. Bu tür olaylar, dönemin politik atmosferinin bireyler üzerindeki etkisini ve özellikle köken gibi faktörlerin nasıl haksız bir şekilde değerlendirmelere yansıdığını gösteriyor. İyi ki Prof. Dr. Ruşen Keleş gibi cesur akademisyenler, bu tür önyargılara karşı durarak doğru kararı vermiş. Bugün İlber Ortaylı’nın tarihçiliği ve fikirleri sadece Türkiye’de değil, dünyada da büyük saygı görüyor. Eğer o dönemde bu engel aşılamasaydı, belki de Ortaylı'nın katkılarından mahrum kalacaktık.

26.11.2024

turkiyenin gecmisi cok karanlik ama insanlarin beyni oyle yikanmis ki bunu kirmak cok uzun suruyor :) ornegin; İdris Küçükömer (1 Haziran 1925, Giresun - 5 Temmuz 1987, İstanbul), Türk iktisatçı ve düşünür. Kemalist ideolojiye, tek parti dönemine dair eleştiriler getirdi ve bununla beraber Türkiye'de sağ ve sol kavramlarının ters oturduğunu, CHP'nin aslında sağ bir parti olduğunu iddia etmesi ile ünlenmiştir. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde öğrenim gördü. Aynı fakültede doktorasını tamamladı, daha sonra da doçent oldu. Fakülte kurulunun profesörlüğe yükseltilmesi için aldığı karar, üniversite senatosunca onaylanmadı. Bunun üzerine Danıştay'da açtığı davayı kazanmasına karşın, profesörlüğüne ilişkin kararname 10 yıllık bir gecikme ile ancak 1976'da yürürlüğe girdi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ