Mısır ve Sudan'ın Sahip Olmak İstemediği Tuhaf ve Boş Topraklar: Bir Tavil

Merhabalar. Uluslararası ilişkilerde ihtilaflı olan bir sürü toprak parçası vardır. Genelde anlaşmazlık bu toprağın iki ya da daha fazla ülke arasında paylaşılamamasından doğar. Peki ya hiçbir ülkenin istemediği toprak varsa? Bir Tavil işte böyle bir yer. Ne Mısır ne de Sudan siyasi anlamda burada 'hak' talep edemiyor. Nedenlerini bu yazıda bulabilirsiniz.

Mısır ve Sudan sınırında tarihin en tuhaf bölgelerinden biri var ki Londra ve New York'tan daha büyük olan bu çöl, yaklaşık yüz yıldır uluslararası kanun koyucular için sorun teşkil ediyor. Bölgede sürekli oturan bir nüfus yok, yalnızca göçebe insanlar burada yaşayabiliyor.

Buranın adı Bir Tavil, yani Arapçadan tercüme edildiğinde "yüksek su kuyusu" anlamına geliyor. Ne Mısır ne de Sudan tarafından hak talebinde bulunulan Bir Tavil, yüz yılı aşkın bir süredir bir dizi yasal sorun ve meydan okumaya yol açan bir anlaşmazlığı ortaya koyuyor.

Bir Tavil'in tarihi, 1882'de İngilizlerin Mısır'ı işgaline kadar uzanır. İngilizler kendi ekonomik çıkarlarını korumak için Mısır’da yerel ticareti kontrol etmek, Osmanlı İmparatorluğu’nu zayıflatmak ve Süveyş Kanalı çevresindeki konumunu güçlendirmek gibi bir dizi eylemlere girişti.

İngiliz hükümetinin Afrika kıtasına el atması emperyal güçlerin gözünü Afrika kıtasına dikmesine neden oldu. Ama diğer yandan bu işgaller İngiliz hükümetini de epey bir sarstı. Sudan’da kendisini mehdi ilan eden bir adamın kurduğu sultanlık, Kızıldeniz’den Orta Afrika’ya kadar bir İslam devleti kurmak istiyordu ve bunun için de 1881 yılında Mısır ile sömürgeci İngiltere’ye savaş ilan etti.

Mehdi hareketi yüzünden Mısır'daki İngiliz kuvvetleri İslami milliyetçilere karşı birçok yenilgiye uğradı ve bu istikrarsızlık imparatorluğa zarar verdi. 1885'teki Hartum Kuşatması'nda halkın büyük saygı duyduğu bir imparatorluk kahramanı olan General Charles Gordon'un yenilgisi ve ölümü, İngiliz birliklerinin Sudan'dan çekilmesine ve on yıl boyunca geri dönmemesine neden oldu.

1896'da başbakan olarak geri dönen Lord Salisbury, Nil'in kaynağını güvence altına almak ve diğer dünya güçlerinin aynı şeyi yapmasını önlemek için bir kampanya emri verdi. Herbert Kitchener tarafından yönetilen kampanya, Sudan'ın işgalinin hem Mısır'ı korumak hem de Hindistan'a giden ticaret yollarının güvenliğini sağlamak için gerekli olduğunu savunuyordu.

1898'deki Omdurman Savaşı, İngiltere'nin bölgeyi güvence altına almasıyla Mehdist güçlere karşı kesin bir zaferdi. Bu yeni fethedilen bölgenin artık yönetilmesi gerekiyordu ve Sudan o an için Mısır'ın kontrolü altındaydı. Mısır’ı ve Sudan’ı bölme kararı, Kitchener'ın fethinden bir yıl sonra, 1899'da alındı.

Sınırları yeniden çizmeye yönelik ilk girişim, Avrupalı güçlerin Afrika'nın geri kalanını nasıl çizdiğine benzer bir model izledi: Coğrafi, kültürel veya etnik farklılıkları çok az dikkate alan siyasi düz çizgilerle. Ancak hatasını fark eden İngiltere bu sefer 1902'de haritayı idari hatlara göre yeniden çizdi.

Bu iki harita üst üste geldiğinde iki alan öne çıkıyordu. Orijinal sınırın güneyinde Bir Tavil, kuzeyinde ise Hala'ib Üçgeni vardı. Biri siyasi biri idari olmak üzere şimdi ortada iki harita vardı ve bu çok büyük bir sorundu ancak pek de ses getirmedi. Ta ki Sudan, İngiliz-Mısır egemenliğinden kurtulana kadar.

Sudan'ın 1956'daki bağımsızlığı, sınır meselesini yeniden gündeme getirdi. Mısır 1899 sınırını tanırken, yeni kurulan Sudan hükümeti yeniden çizilen 1902 idari sınırını tercih etti. Bunun nedeni, değerli kaynaklar, Kızıldeniz'e erişim ve sabit bir nüfus ile Hala'ib Üçgeni'nin çok daha değerli olmasıydı. Buna karşılık Bir Tavil boştu.

Bir Tavil'i talep edenlerin bu Üçgen üzerindeki iddialarını kaybettikleri kuralı ortaya çıkınca da Bir Tavil, hiçbir ülke tarafından sahiplenilmeyen 'terra nullius' oldu.

İki ülke arasındaki ilk çatışma, Sudan'ın Üçgen’de seçim yapmaya çalıştığı 1958'de geldi. Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır, Mısır ve Suriye'nin birleşmesi konulu bir referandum öncesinde milliyetçi ateşi artırmak amacıyla bölgeye asker gönderdi.

Sudan, 1990'lara kadar tüm Sudan seçimlerinde Hala'ib Üçgeni'nin yer almasıyla yavaş yavaş bölgedeki varlığını inşa etti. Ancak hem Üçgen hem de Bir Tavil ortak idari kontrol altındaydı. Yüzyılın başında Sudan'ın idari gücünün zayıflamasıyla Mısır, bölgeye bol miktarda kaynak akıtarak Hala'ib'in kontrolünü ele geçirmeyi başardı.

Hem ülkelerin hem de uluslararası toplumun Hala'ib Üçgeni'ne odaklanmasıyla Bir Tavil büyük ölçüde unutulmaya devam ediyor. İki ülkenin de daha değerli olan Üçgen’i ve Doğu'ya erişimi güvence altına alma arayışlarında burayı görmezden geldikleri bariz ortada. Bu nedenle Bir Tavil, herhangi bir devlet tarafından sahiplenilmemiş, dünyada yaşanabilir yegane yerlerden biri olmaya devam ediyor.

Tabii sade vatandaşların bu konuda macera arayışlarını söylemeden olmaz. 2014 yılında Amerikalı Jeremiah Heaton, Bir Tavil'e kendi bayrağını dikti, kendisininmiş gibi sahiplendi ve buraya "Kuzey Sudan Krallığı" adını verdi. Heaton'ın sözde fethi için verdiği sebep, yedi yaşındaki kızını her zaman hayal ettiği gibi resmi bir prenses yapabilmekti.

Heaton'ın iddiası Birleşmiş Milletler tarafından hızla reddedildi ve bayrak kaldırıldı. Ancak bu, diğerlerinin çölde aynı tehlikeli yolculuğu yapmalarını engellemedi. Dmitry Zhikharev ve Mikhail Ronkainen adındaki Ruslar bölgeye kendi bayraklarını diktiler ve birkaç yıl sonra Hintli işadamı Suyash Dixit de kendi bayrağını dikti. Heaton'ın girişimi gibi bunlar da hızla geri çevrildi.

Sudan'da yaşanan son dönemdeki siyasi mücadelelere, Darfur ve Güney Sudan'daki ayrılıkçı hareketlere artan odaklanma göz önüne alındığında, Mısır'ın Hala'ib Üçgeni'nin kontrolünü yavaş yavaş ele geçirdiği görülüyor.

Ancak Hala'ib'in nüfusunun Sudan'a daha yakından bağı olduğundan bunun iyi karşılanması pek olası değil. Görünüşe göre Bir Tavil de daha çok uzun zaman istenmeyen topraklar olarak kalacak.

Bonus: Annem, babam, boşandıklarından sonra ben;

Bunlar da İlgini Çekebilir

Görkemli Piramitlerin Ardındaki Gerçekler Nelerdi? Antik Mısır'ın Bahsedilmeyen Karanlık Yüzü
11 Maddede Bir Osmanlı Esirinin Hatıraları, Eyüp Sabri Bey: "Mısır'da Nasıl Kör Edildik"
Antik Mısır'ın En Genç Firavunu Tutankhamun'un Gizemlerle Dolu Mezarından Çıkarılan 15 Hazine

Popüler İçerikler

Erdoğan’dan Ortak Türk Alfabesi Açıklaması: “Ortak Türk Alfabesi Projesi Tarihi Adımdır, 34 Harften Oluşuyor”
DEM Partili Batman, Mardin ve Halfeti Belediyelerine Kayyum Atandı
Ortak Türk Alfabesindeki Yeni Harfler Nasıl Kullanılacak?
YORUMLAR
19.02.2023

Nefis bir icerik .. bunlari artirarak blogumuzu zenginlestirelim .. Tebrik ederim editor

19.02.2023

İngiltere çekildiği her yerde siyasi sorunlar bırakmıştır ki ileride müdahil olabilsin

19.02.2023

Sonunda Onedio’dan ‘Oxford Universitesi Aztek İmparatorluğundan önce kurulmuştur’ haricinde kaliteli bilgilendirici bir içerik. Eline sağlık editör..👏🏻

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ