Antik Mısır ile İlgili Bilmeniz Gereken 20 Şey

Antik Mısır, insanoğlunun binlerce yıl önce kurduğu sanat ve bilim yönünden en etkileyici medeniyetlerden bir tanesidir. Eski Mısırlılar, ilkel bir toplumun devamı olamayacak kadar engin bir tecrübeye ve bilgi birikimine sahiptiler.

Putperest sapkın bir dine mensup olan Mısırlılar arasında Hz. Nuh döneminden, Hz. İbrahim döneminden gelen ilme sahip olan bilginler vardı. Bu Musevi ilim sahipleri, geçmiş peygamberler döneminden öğrendikleri bilgileri kullanıyorlardı.

Bu bilgilerden bir tanesi de elektrik kullanarak aydınlatma yapılmasıydı. Mısır’da özellikle Dendera Tapınak Kompleksi’ndeki Hathor Tapınağı’nda bulunmalarıyla dikkat çeken bazı duvar resimleri, Antik Mısır’la ilgili oldukça ilginç bir bilgiyi gün yüzüne çıkarmıştır

Yukarıda incelenen duvar resimlerinin büyük kısmı Mısır’daki Dendera Tapınak kompleksinde yeralmaktadır. Bu resimlerde Mısırlıların günümüzde kullandığımız ampül ve ark lambası tekniğini kullanarak aydınlatma yaptıkları görülmektedir.

Hathor tapınağının duvarlarındaki bu resimler dikkatlice incelendiğinde, tıpkı günümüzdeki gibi yüksek voltaj yalıtımının o günlerde de kullanıldığı görülür: Ampul görünümündeki şekil dikdörgen bir sütun (bu sütun izolatör olarak kullanıldığı tahmin edilen ve ced sütunu olarak adlandırılan bir sütundur)

Antik Mısır’da bugün kullanılan klasik ampulle aydınlatma yapılmıştır. Mısır resimlerine baktığımızda insanların ellerinde filaman telleri, duyu, akım telleri olan ampul benzeri araçlar görülmektedir. Aşağıdaki resimde, soldaki kişi elinde tuttuğu lambaların ışığıyla etrafı aydınlatarak duvarda yazılı resimleri okuyor

Mısır’da elektriğin kullanılmış olabileceğini gösteren bir başka delil de PİRAMİTLERİN İÇ DUVARLARINDA HİÇ İS İZİNİN BULUNMAMASIDIR. Eğer evrimci arkeologların iddia ettiği gibi, aydınlatma için meşale ve benzeri malzemeler kullanılmış olsaydı duvarlarda mutlaka is olması gerekirdi.

Ancak piramitlerin en içteki dehlizlerinde dahi böyle bir is izi yoktur. Gerekli aydınlatma sağlanmadan, inşaatın devam etmesi, daha da önemlisi duvarlardaki gösterişli resimlerin yapılabilmesi mümkün değildir. Bu da Mısır’da elektriğin kullanılmış olma ihtimalini daha da kuvvetlendirmektedir.

İnsanlık tarihi, antik dönemlerde yaşayan insanların -evrimcilerin iddialarının aksine- tahmin edilenden çok daha üstün bir teknoloji ve medeniyete sahip olduklarını gösteren yüzlerce delil ve bulguyla doludur. Antik Mısırlıların eletrik ilmine sahip olmaları da bu delillerden biridir.

Tarihçi Heredot’a göre, Eski Mısırlılar dünyanın en “dindar” insanlarıydılar. Ancak dinleri “hak din” değil, çok tanrılı sapkın bir dindi ve içinde bulundukları koyu tutuculuk sebebiyle bu sapkın dinlerinden bir türlü vazgeçemiyorlardı.

Eski Mısır kavmi, içinde yaşadığı doğal çevre şartlarından çok etkilenmişti. Mısır’ın doğal coğrafyası ülkeyi dış saldırılara karşı çok iyi koruyordu. Mısır’ın dört bir yanı çöllerle, dağlık arazilerle ve denizlerle çevriliydi.

Mısırlılar, bu doğal koşullar sayesinde dış ülkelerden soyutlandılar. Ancak geçen yüzyıllar, bu soyutlanmayı koyu bir taassuba dönüştürdü. Böylece Mısırlılar gelişmelere ve yeniliklere kapalı, dinleri konusunda son derece tutucu bir görünüm kazandılar.

Bu nedenle Hz. Musa ve Hz. Harun, Firavun’a ve yakın çevresine hak dini tebliğ ettiklerinde,“Onlar: Siz ikiniz, bizi atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)dan çevirmek ve yeryüzünde büyüklük sizin olsun diye mi bize geldiniz? Biz, sizin ikinize inanacak değiliz” (Yunus Suresi, 78) diyerek yüz çevirmişlerdi.

Eski Mısır’ın resmi dinine göre Firavun, kutsal bir varlıktı. O, tanrılarının dünyadaki bir yansımasıydı ve görevi de dünyada insanlara adalet dağıtmak ve onları korumaktı.

Halk arasında yaygın olan inanışlar son derece karışıktı ve devletin resmi dini ile çatışan bu inançlar Firavun yönetimi tarafından baskı altına alınmıştı. Temelde çok tanrıya inanılıyor, bu tanrılar genellikle hayvan başlı ve insan vücutlu olarak tasvir ediliyordu. Ancak bölgeden bölgeye değişebilen yerel geleneklerle de karşılaşmak mümkündü.

Tarihi kaynaklarda Hz. Musa öncesinde kavmi tek ilahlı dinlere çağıran Mısırlıların varlığından da bahsedilmektedir. Söz konusu Mısırlılara en önemli örnek, Mısır tarihinin en dikkat çekici firavunu olan Neferkheperure Amenhotep’dir, yani IV. Amenofis.

Eski Mısırlılar koyu taassupları sebebiyle putperest inanışlarından vazgeçmiyorlardı. Tarih boyunca tek bir Allah’a ibadet edilmesi gerektiğini tebliğ eden kişiler gelmişti, ama Firavun’un kavmi hep eski sapkın inanışlarına geri dönmüştü.

Sonuçta, hem Mısır halkının hak dine karşı batıl bir sistemi benimsemiş ve hem de İsrailoğullarının köleleştirilmiş olduğu bir dönemde, Allah, Hz. Musa’yı elçi (resul) olarak gönderdi. Hz. Musa, hem Mısır’ı hak dine davet etmek, hem de İsrailoğullarını kölelikten kurtararak doğru yola iletmekle görevlendirilmişti.

Firavun’a ve yakın çevresine Hz. Musa vasıtasıyla sakınmaları gereken şeyler açıklanmış, Allah onları uyarmıştı. Buna karşılık onlar isyan edip, peygamberi delilik ve yalancılıkla suçladılar. Allah da onlar için alçaltıcı bir son hazırladı. Ve Hz. Musa’ya olacakları vahyetti. Bu olaylar ayetlerde şöyle haber verilmektedir.

Musa’ya: ‘Kullarımı gece yürüyüşe geçir, çünkü izleneceksiniz’ diye vahyettik. Bunun üzerine Firavun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi. “Gerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur. Ve elbette bize karşı da büyük bir öfke beslemektedirler. Biz ise uyanık bir toplumuz” (dedi). Böylelikle biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık. Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da. İşte böyle; bunlara İsrailoğullarını mirasçı kıldık. Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular. İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa’nın adamları: “Gerçekten yakalandık” dediler.” (Şuara Suresi, 52-61)

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
YORUMLAR
18.08.2014

Bu platformda böyle bir yazı yayınlanması skandaldır. Kaldırılmalıdır.

Musa'nın hikayesi tarih kitaplarında geçmez. Böyle bir olay yaşanmamıştır.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ