Mirasçıdan Alınamayacak Hak: Saklı Pay

Merhaba değerli Onedio okurları… Bugün bahsedeceğimiz konu miras hukukunda önemli bir yere sahip olan “saklı pay” veya bir başka adıyla “vazgeçilmez pay”.

Hukukumuzda miras hukuku uyuşmazlıkları büyük bir yer kaplamaktadır. Miras hukukunun ana konusu olan “miras”, ölen bir gerçek kişinin (tüzel olmayan kişi, biyolojik anlamıyla canlı insan) ölümünün akabinde malvarlığındaki aktif ve pasiflerin (hak ve borçların) varsa varislerine (mirasçılar) ve varis olarak tayin ettiği kişilere yoksa devlete kalması meselesidir. Zira mülkiyet hakkı en önemli haklardan olup hem taşınır hem taşınmaz mallar ile muhtelif haklar ve parasal değeri olan sair değerleri korumaktadır. Ancak genelde karşımıza çıkan ve uyuşmazlık yaratan gayrimenkullerin (ev, ofis, arsa, tarla gibi) verasetidir.

Miras hukuku işte bu uyuşmazlıkların çözümü için bilinmesi gereken bir hukuki sahadır.

Bu hukuki sahada vatandaş nezdinde kimi zaman her ne kadar murisin (mirasbırakanın) tüm mallarını, mallarının birçoğunu “saklı pay” bilinmediği için kime bırakacağının tamamen iradi olduğu düşünülse de bunun önüne geçmek için hukukumuzda ve diğer hukuk sistemlerinde varislerin “saklı pay”ları mevcuttur.

Miras hukukunda, 'saklı pay' ya da 'vazgeçilmez pay' olarak ifade edilen kavram, mirasbırakanın varlıklarının belirli bir kısmını mirasçılara bırakma özgürlüğünü sınırlandırmaktadır. Saklı pay, birçok ülkenin hukuk sisteminde mevcut olup Türk hukuk sistemi de bu hukuk sistemleri arasındadır. Saklı pay, mirasçılara intikalinin zorunlu olduğu bir miktar parasal değeri veya mülkü ifade etmektedir.

Saklı ya da vazgeçilmez pay; mirasçıların, murisin varlıklarının bir kısmına sahip olmaya hakkı olduğu ve bu kısım üzerinde murisin tasarrufta bulunamayacağı anlamına gelir.

Saklı pay, mirasbırakanın özgür iradesini kısıtlamaktadır ancak bu hukuki müessesenin amacı “mirasçıların korunması”dır. Saklı pay, genellikle mirasın taksimi esnasında bir avukat tarafından hesaplanır ve paylaştırılır. Bu hesaplama, mirasbırakanın aile durumuna ve mirasın türüne bağlıdır. Eğer bu hususta bir uyuşmazlık çıkarsa dava açılabilir.

Saklı pay, Türk Medeni Kanunu'nda evlatlık, eş ve altsoya (çocuklar, torunlar, torunların çocukları…) ayrı ayrı tanınmaktadır. Bu kişiler, mirasçı olmaları durumunda, kanunun belirlediği oranda saklı pay alacaklardır. Saklı payın hesaplanması için mirasbırakanın tüm malvarlığı dikkate alınır ve buna göre mirasçıların payları belirlenir.

Kimlerin saklı payı var?

Türk Medeni Kanunu uyarınca, saklı paylı mirasçılar; birinci zümrede mirasbırakanın altsoyu (birinci zümrenin tamamı) yani çocuklar, torunlar, torunların çocuklarıdır. İkinci zümrede ise murisin annesi ve babası saklı paylı mirasçıdır. Bununla birlikte dikkat edilmesi gerekir ki; kardeşlerin ve kardeş çocuklarının saklı payları mevcut değildir. Üçüncü zümrede ise hiçbir saklı paylı mirasçı bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu saydıklarımızın dışında eşi de (sağ olmak kaydıyla) saklı paylı mirasçı olarak belirlemiştir.

Saklı payı hesaplamak için öncelikle miras payını hesaplamak gerekmektedir. Miras payı hayatta olan kişi sayısı ve yakınlık derecelerine göre değişken olup bu konu miras hukukunun başlıca bir konusudur, miras payının nasıl hesaplandığını bu yazımızın boyutu gereği özetlemek pek mümkün olmasa da miras hukukçusu veya bir avukat yardımıyla gerektiğinde miras payı hesaplanabilir. 

Miras payı biliniyorsa saklı payın nasıl hesaplandığına değinecek olursak;

Mirasbırakanın çocukları için miras payının yarısı (1/2’si), anne ve babadan her biri için miras payının çeyreği (1/4’ü), sağ kalan eş (bir hukuki terim olup hayattaki eş anlamındadır) için anne, baba veya çocuklar ile mirasçı olması durumunda yasal miras payının tamamı, diğer durumlarda miras payının 3/4'ü oranındaki hakları saklı payı ifade eder. 

Saklı paylar (tasarruf edilemeyen kısım) ve tasarruf oranı terekenin (aktifiyle ve pasifiyle tüm mirasın) net değeri üzerinden hesaplanmaktadır. Bu sebeple saklı pay oranları hesaplanırken aşağıdaki giderler terekenin aktif kısmından mahsup edilmelidir (çıkarılmalıdır). 

• Terekedeki borçlar (pasif kısım)

• Cenaze masrafları

• Tedbir (koruma vb.) masrafları

• Mirasbırakan ile aynı evde yaşayan kişilerin üç aylık geçim giderleri

Saklı pay, yukarıda da ifade ettiğimiz üzere tarafından usulüne uygun hazırlanmış vasiyetname ile ya da farklı bir ölüme bağlı tasarrufla dahi herhangi bir kişi veya kuruma bırakılamaz. O sebeple mirasçılar murisin ölüme bağlı tasarrufları bulunsa dahi bu “saklı pay” hususuna özellikle dikkat etmelidirler.

Bir yazımızın daha sonuna geldik değerli okurlar. “Saklı pay” meselesi miras hukukunda bilinmesi gereken ve bilinmediği takdirde hak kayıplarının doğmasının muhtemel olduğu bir meseledir. Bu hususta bilgiler verdiğimiz yukarıdaki yazımız umarım sizlere fayda sağlamıştır ya da sağlayacaktır. Haklarımıza sıkı sıkıya tutunduğumuz bugünlerde bilmemizin faydalı olduğu nice hukuki müessese bulunmaktadır… Bir başka yazımızda tekrar görüşmek dileğiyle, sağlıcakla…

Instagram

Linkedln

Facebook

Web Sitesi

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
Meteoroloji 49 Kente Fırtına Uyarısı Verince Hava Forum 58 Kilo ve Altında Olanları Tiye Aldı
YORUMLAR
23.05.2023

konuyu anlayan var mı ??? abi neden Hukuk 101 kitabını burada paylaşıyorsunuz??? yaa teknik lisandan sadeleştirilmiş halinde bi makale yazıp paylaşın yada bırakın bu işleri. kes yapıştır yapmayın google'dan. Google paralı değil sonuçta....

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ