Mini Eteği Quant'a Pantolunu Chanel'e Borçluyuz! Tarihe Damga Vuran 20 Tasarımcı ve Moda Dünyasındaki Devrimleri

Kimi ilk bambu saplı çantayı üretmiş kimisi stilettoların baş kahramanı olmuş. Şimdi sizi biraz geçmişe götürecek ve moda tarihinde kısa bir gezintiye çıkacağız.

1. Christian Louboutin: Kırmızı tabanlı ayakkabılarda onun imzası var.

1964 doğumlu Fransız

ayakkabı tasarımcısı, 1991'de topuklu ayakkabı üretimine başladı. 1992'de altı kırmızı ve parlak

ayakkabılar imzası haline geldi. Bir erkek gözüyle, kırmızı tabanların ve yüksek topukların

erkeklerin dikkatini daha kolay çekeceğini söylüyor. Aynı yıl kırmızı tabanlı

ayakkabıların patentini alan Louboutin, 12 cm ve daha yüksek topuklu

stilettoların 1990'lar ve 2000'lerde moda olmasını sağladı.

2. Karl Otto Lagerfeldt: 20. yüzyılın en büyük tasarımcılarından biridir ve gömleklere eklediği çıkarılabilir uzun yakalar ile tanındı.

Almanya'nın Hamburg şehrinde süt işletmesi sahibi olan bir iş adamının oğlu olarak doğdu. Moda tasarımı, oyunculuk ve fotoğrafçılık kariyerine Paris'te devam eden modacı 1980'li yılların başlarında kendine ait parfüm ve giyim eşyası üreten markasını piyasaya sürdü. Uzun kariyeri boyunca Chloé, Fendi ve Chanel gibi büyük moda evleri ile ortaklaşa çalıştı. Beyaz saçları, siyah gözlüğü ve gömleklerine eklediği çıkarılabilir uzun yakalar ile tanındı.

3. Mary Quant: Mini etekleri hayatın ve modanın bir parçası haline getirdi.

1960’lı yılların şüphesiz ki en gözde tasarımcılarından biridir. Quant, 60’ların Londra’sını tasarımlarına başarıyla yansıttı. O yılların bir nevi üniforması olan mini etek ile Londra’yı mininin cazibesi ile salladı. Yaygın kanı, mini eteği Mary Quant’ın bulduğu yönünde olsa da asıl mucit André Courreges’dir. André Courreges’in bulduğu mini eteği popüler kılan Quant, minileri hayatın ve modanın bir parçası haline getirdi. Stile ve kıyafetlere özgün bir ruh katılmasından yana olan Mary, “Stil sahibi kadınlar giysileri giyerler, giysileri onları değil” sözleri ile stilin ve modanın kişiselleştirilince daha çekici olduğunu vurguluyor.

4. Pierre Cardin: Avant-garde tarza geometrik dizaynlar ekledi, taytın yaygınlaşmasını sağladı ve unisex kavramını geliştirdi.

1922 doğumlu İtalyan asıllı Fransız modacı. Giyim ve mimariye olan ilgisi çocuk yaşta başlayan Pierre Cardin, 1936 yılında bir terzinin yanında dikiş öğrenmeye başladı. Ailesinin 1945 yılında Paris'e taşınması ile birlikte, dönemin ünlü modacıları Jeanne Paquin, Christian Bernard ve Elsa Schiaparelli ile çalışma olanağı buldu. 1947-1950 yılları arasında Christian Dior'un yanında kendini yetiştiren modacı, 1950 yılında başlayan haute couture akımını, kendi adına açtığı Maison De Couture mağazasında geliştirdi. Avant-garde tarzına geometrik dizaynlar getirmekle de bilinen Cardin, pek çok sanatçının yanı sıra Beatles için de ürettiği özgün tasarımlarla moda dünyasında iz bırakmıştır.

Giyimle sınırlı olmayan koleksiyonlarının içinde mücevher, parfüm ve kırtasiye ürünleri gibi farklı kategorilerde ürünler de yer almaktadır. Taytın yaygınlaşmasına katkı sağlayan Pierre Cardin, Vietnam Savaşı ve Çernobil Kazası gibi sosyal içerikli çalışmalarıyla dikkat çekmiştir.

5. Roberto Cavalli: Hani bir dönem bütün jeanlerin üzerinde çeşitli desenler ve resimler vardı. İşte bu akımın öncüsü tam karşınızda!

1940 doğumlu İtalyan moda tasarımcısı. Roberto Cavalli Floransa, Toskana'da doğdu. Babası Giuseppe Rossi, Macchiaioli Hareketi'nin bir üyesiydi ve çalışmaları Uffizi Galerisi'nde sergilenmekteydi. Cavalli sanat enstitüsüne girmeye karar verdi ve tekstil baskısı üzerine odaklandı. Kotlara yaptığı detaylı egzotik baskılarla bilinmektedir.

6. Yves Saint Laurent: Önce kloş etek ve ceket takımlarıyla dikkat çekti. Sonra da maskülen takımlarla, safari ceketlerle ve süveterlerle kadın giyimini bambaşka bir boyuta taşıdı.

1936 yılında o dönem halen bir Fransız sömürgesi olan Cezayir'de doğdu. Laurent, 18 yaşında katıldığı yarışmayla Christian Dior'un ilgisini çekince tasarım yolculuğu da başlamış oldu. Dior markasında staj yapmaya başlayan genç Laurent,Christian Dior'un ani ölümüyle üç yıl gibi kısa bir sürede markanın baş tasarımcısı oldu. Hazırladığı ilk koleksiyonda yer verdiği kloş etek-ceket takımlarıyla herkesin dikkatini çeken 1950'lerin modasına yön veren Yves Saint Laurent ölümsüz bir isim olacağının da sinyallerini verdi. Laurent, daha sonra maskülen takımlarla, safari ceketlerle ve süveterlerle kadın giyimini bambaşka bir noktaya getirerek çığır açtı.

7. Coco Chanel: Kadın giyimini baştan yarattı diyebiliriz onun için. Şu kadarını söyleyelim kendisi Time’ın Yüzyılın En Önemli 100 Kişisi içinde yer alan tek moda tasarımcısı.

Küçük siyah elbise, omuz askılı çanta, mini şapkalar... Coco Chanel'in modaya getirdiği müthiş devrimlere buradan bakabilirsiniz.

Pantolon Giymeyi ve Siyahın Vazgeçilmez Şıklığını Ona Borçluyuz! İşte Modada Devrim Yaratan Coco Chanel'in İlham Verici Hayat Hikayesi

8. Donna Karan: Modern ve çalışan kadının stili ondan sorulur.

Amerikalı moda tasarımcısı Donna Ivy Faske, DK ve Donna Karan New York (DKNY) markalarının kurucusudur. Modern ve çalışan kadının simgesi haline gelen tasarımlarıyla hafızalara kazınan Donna Karan, tasarımlarında kullandığı feminen detaylarla da dikkat çekmiştir. Kendine özgü “urban-zen” felsefesiyle yaratılan koleksiyonlar; şehrin hızlı yaşamına uyum sağlayan, şık, sade, abartısız, birbirleriyle kolay kombin edilebilen aksesuarlarla zenginleştirilerek, hem gündüz hem de gece giyilebilen pratik giysilerden oluşuyor.

9. Giorgio Armani: Erkeklerle başladı ama kadınları çepeçevre sardı diyebiliriz. Özellikle 80’lere damgasını vuran takım elbisesi 'Power Suit' ile çalışan tüm kadınların kalbini kazandı.

Zarif, sofistike ve zamansız tasarımlarıyla moda tarihine geçen Armani; Armani Jeans, Emporio Armani, Armani Casa ve Armani Prive gibi farklı kategorilerde ürün üreten çok sayıda markanın kurucusudur.

Tasarımlarındaki kalıp çizgilerle tanınan ve özellikle erkek giyim tasarımlarıyla ünlü olan İtalyan moda tasarımcısı Giorgio Armani, Hollywood ünlülerine tasarladığı kıyafetlerle de tanınmaktadır.

Yıllardır “moda” yaratmasına rağmen epey de mütevazı; “Sadece ihtiyaca cevap vermeye çalışıyorum” diyor.

10. Calvin Klein: Denim bir pantolonla imparatorluk kurmayı başarmış üstad, moda dünyasında 'minimalizmin efendisi' olarak tanınıyor.

Onun hikayesi gerçek bir Amerika rüyası. Yıllar sonra “Hayatta istediğim her şeyi gerçekleştirdim.“ diyecekti ve hiç de haksız sayılmayacaktı.

1968 yılında bir arkadaşı ile çok cüzi bir miktarda parayla Calvin Klein markasını kurdu. 1979’da, 15 yaşındaki Broke Shields’e dar bir denim pantolon giydirip, provakatif bir dille “Benimle Calvin’imin arasına kim girebilir? Hiçbir şey!” dedirterek yarattığı sansasyona rağmen, satış rekorları kırdı.

Calvin Klein’ın ilk büyük satışı, ceket almak için meşhur Bonwit Teller’da kazara yanlış mağazaya giren bir müşterinin Klein’ın trençkot tasarımlarına hayran kalıp 55.000 dolarlık bir alışveriş yapmasıyla gerçekleşti.

Calvin Klein’ın spor ve çabasız çizimleri kısa sürede erkeklerin de dikkatini çeker. Gün geçtikçe Amerika’nın ilgisini kazanan Klein’in, 1973, 1974 ve 1975 yılında prestijli Coty Award ile ödüllendirilmesi, çok geçmeden dünyayı kasıp kavuracak Calvin Klein fırtınasının başarı fısıltısı olarak kabul edilebilir.

11. Donatella & Gianni Versace: Ünlü kardeşler modern ve soyut sanatı kıyafetlere taşıdılar.

İtalyan moda tasarımcıları Gianni Versace ve ölümünden sonra yerine geçen kardeşi Donatella Versace, dünyanın en tanınmış moda tasarımcıları arasında yer alıyorlar. Andy Warhol’dan ve modern soyut sanat akımlarından etkilenen Gianni Versace’nin tasarımlarında da, bugün onun yerine baş tasarımcı olarak tahtı devralan Donatella Versace’nin tasarımlarında da seksi çizgiler ve feminen detaylar ön plandadır.

Tiyatro ve film kostümleri de tasarlayan Versace; kadın giyimine mini etekleri, taytları ve büstiyerleri geri getirmiştir. Müşterileri arasında Michael Jackson, George Michael, Eric Clapton, Prenses Diana ve Elton John gibi pek çok ünlü isim yer almıştır.

12. Ralph Lauren: El yapımı geniş enli kravatı ve Polo markasını ona borçluyuz.

Bugün 'polo' kelimesini duyan birinin aklına büyük ihtimalle 1967'de Bronx'lu genç bir adamın, bu asırlık sporu oynayan elit sınıftan esinlenerek yarattığı marka gelir. Son 50 senedir Ralph Lauren, ismini taşıyan markalarıyla bizi yaşayabileceğimiz en iyi hayat için giydirmekle kalmayıp, o hayatın neye benzediğini de tanımlıyor. .

Tasarımcının ilk başta benimsediği vizyona olan bağlılığı, gelmiş geçmiş en güçlü ve şeffaf markalardan birine hayat verdi ancak aynı zamanda onu eleştirilere açık hale getirdi. Moda zamanın ruhuna ayak uyduran vefasız bir canavar olsa da, Lauren hep yalın, klasik, ikonik olanın hayalini kurdu: Marin çizgiler, denizci kabanları ve şapkaları; Marlene Dietrich'e layık bir saten elbise; Keaton'ın Annie Hall'unu akla getiren geniş paçalı çizgili pantolon; adeta Out of Africa'daki Meryl Streep için tasarlanmış yüksek yakalı beyaz bluz ve kalın deri kemer... Birçok tasarımcı ilham perilerine sonsuza dek sadık kalmazken, o hep bu vizyonun saflığına inandı...

13. Christian Dior: Kadınların vücut kıvrımlarını belirginleştiren ve ortaya çıkartan ince belli korselerin, korsajların, büstiyerlerin, vatkaların ve jüponların yer aldığı tasarımlarıyla dünya çapında ilgiyi toplamayı başarmıştır.

Christian Dior, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi subaylarını ve Fransız işbirlikçilerin eşlerini giydiren Fransız moda tasarımcısıdır. 1957 yılında aniden hayatını kaybetti. Fakat kusursuz mirası ile belleklere kazınan Christian Dior, kadınları özgürleştiren ve kendilerine saygı duyulmasını salık veren tasarım çizgisi ile pilili eteği, kemeri ve ceketi en stilize haliyle buluşturan tasarımcı olarak moda tarihine adını yazdırdı.

14. Mario & Miuccia Prada: Deri denince akla Prada gelir.

Prada markasının kurucusu, İtalyan moda tasarımcıları Mario ve kardeşi Martino Prada, deri aksesuar ve kıyafetlerle moda dünyasında büyük bir etki yaratmışlardır. Bugün Prada kardeşlerin yerini Mario Prada’nın torunu Miuccia Prada almıştır. Kendisi Prada markasına yenilikler ve özgünlük getirerek günümüze kadar gelmesine büyük katkı sağlamıştır. Lüks kıyafetleri, deri ürünleri, şapka ve çantalarıyla tanınan Prada markası; geçmişten günümüze taşıdığı sade, şık ve zarif çizgisiyle moda dünyasının ses getiren markaları arasında yer almaktadır.

15. Valentino Garavani: İtalya’da haute couture tasarımcısı olarak öne çıktı.

1932 yılında İtalya‘da dünyaya gelen Valentino Garavani, 1959 yılında Paris’de bir moda evi açarak, moda hayatına başladı. 1965 yılında Valentino Garavani, İtalya’da haute couture tasarımcısı olarak öne çıktı ve kendini İtalya’ya ispatlamış oldu. 1989 yılında ise ilk defa Haute Couture adlı Paris koleksiyonunu moda takipçilerine sundu. Adını taşıyan ünlü İtalyan giyim markası Valentino‘nun sahibidir.

Valantino kumaş tasarımı ve renk konusunda da kendisini ispatlamış bir tasarımcı olarak, en bilinen imzalarından biri ise “Valentino Red” diye tabir edilen özel kumaşlarıdır.

16. Guccio Gucci: Bambu saplı çanta ve kırmızı-yeşil dokuma Gucci ile özdeşleşmiştir.

26 Mart 1881 yılında Floransa’da zanaatkar bir babanın oğlu olarak dünya gelmiş olan tasarımcı 1. Dünya Savaşı sona erdikten sonra ise deri ürünlerinde uzmanlaşan Franzi’nin firmasında çalıştı. Franzi’nin de yardımıyla deri seçimi ve tabaklama işleminden, farklı deri türleriyle nasıl çalışılacağına kadar deri işleme sanatının her aşamasını öğrendi. Guccio Londra’da edindiği tecrübeyi, İngiliz asaletinin ince estetik duygusu, deri işçiliğine dair edindiği bilgi ve tecrübeleriyle harmanlayarak 1921 yılında Floransa’da ilk deri çanta ve valiz sattığı dükkânını açtı.

İtalya’nın faşist diktatör rejimi dönemlerinde malzeme eksikliğiyle karşılaşınca dehasını bu noktada göstererek “bambu çanta”yı yaratmıştır. Bambu saplı deri çanta ve bambu çanta Gucci’nin simgeleşen pek çok ürününden biri haline gelmiştir. Diğer bir simgeleşen “kırmızı-yeşil dokuma” ise, semer kolanından esinlenerek 1950’li yıllarda tasarımcı tarafından yaratılmış ve büyük başarı kazanmıştır.

1953 yılında Guccio’nun ölümüyle şirket yönetimini 3 oğlu devralmıştır. Paris, Beverly Hills, Londra ve Tokyo gibi önemli merkezlerde mağazalar açarak 1950’li yıllarda Gucci zengin ve ünlü insanlara hitap eden elit bir marka haline gelmiştir.

17. Diane von Fürstenberg: Wrap dress gibi kadını çok çekici ve güzel gösterdiği düşünülen elbisenin mucididir.

31 Aralık 1946 Belçika doğumlu, Amerikalı moda tasarımcıdır. Günümüzde de tasarımlarına devam etmekte ve aynı zamanda New York’ta sanatsal ve kültürel yenilik için, yeni merkezinin yönetim kurulunda görev yapmaktadır. Birçok başarılara imza atan tasarımcı, 1976 yılında, tasarladığı elbiselerden bir milyondan fazla satmış ve Newsweek dergisinin kapağında yer almıştır.

18. Jimmy Choo: İşte stilettoların efendisi. Yüksek topuklar, gösterişli modeller ve seksi siluetler ona emanet.

15 Kasım 1948 senesinde Malezya’da doğmuştur. Hayatını doğduğu yerde değil, Londra’da devam ettirmiştir. El yapımı ayakkabı tasarımları ile de bilinmektedir. Jimmy Choo, 1996 senesinde kendi adı ile kurmuş olduğu markasının creative director makamını yeğeni olan Sandra Choi’ya teslim etmiştir.

19. Jean Paul Gaultier: Karşınızda erkeklere etek giydiren, Madonna'nın korsesini tasarlayan bir çılgın var!

24 Nisan 1952 senesinde doğmuş, Fransız moda tasarımcısıdır. 1980’lerde erkeklere etek giydiren, 1990’larda Madonna’nın ‘heykelsi’ korse kostümlerini tasarlayan, çılgın koleksiyonlarıyla da ününe ün katmış olan tasarımcı Gaultier, 2003 ile 2010 yılları arasında Hermès’in yaratıcı yönetmenliğini üstlenmiştir. Daha önceleri ise Eurotrash adlı televizyon programını sunmuştur.

20. Domenico Dolce ve Stefano Gabbana: Barok tarzı kıyafetlerde modernize ettiler ve 'haute hippilik' adı verilen bohem stilini yarattılar diyebiliriz.

Dolce & Gabbana markasının ismi Domenico Dolce ve Stefano Gabbana’nın dostluğundan meydana gelmektedir. Hem hayat arkadaşı hem de iş ortağı olan arkadaşlar Milan’daki bir atölyede asistan olarak çalıştıkları sırada karşılaşmışlardır. Barok sevgisini besleyen bu iki arkadaş, 1985’de Milano Collezioni’nin organizatörlerinin düzenlemiş olduğu bir moda şovuna davet edildiler ve o günden sonra bu ikili ün yapmaya başladı. Ertesi yıl ise, ilk bağımsız kadın hazır giyim şovlarını yaptılar. Bu gelişmelerin ardından, erkek giyimine de el atan ikili, imzalarını taşıyan bir parfüm serisi de çıkarmıştır. 1999 yılında İtalya, Japonya, Hong Kong ve Londra’da ardı ardına mağazalar açmışlardır. Dolce & Gabbana’nın tasarımları, çok renkli olup hayvan desenlerine de sıkça yer verilir. Bu tasarım “haute hippilik” olarak tanımlanmıştır. Tasarımlarda, özellikle İtalya’nın prestijli film tarihçesinden ilham alınmıştır.

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!
YORUMLAR
29.01.2020

PPR , Gucci, Yves Saint Laurent, Alexander McQueen, Stella McCartney, Sergio Rossi, Bottega Veneta, Boucheron, Roger & Gallet, Bédat & Co ve Christie's şirketlerinin sahibidir. İsviçre tabanlı Richemont, Cartier, Van Cleef & Arpels, Piaget, Baume et Mercier, IWC, Jaeger LeCoultre, A. Lange & Söhne, Officine Panerai, Vacheron Constantin, Dunhill, Lancel, Montblanc, Montegrappa, Old England, Purdey, Chloé, ve Shanghai Tang şirketlerinin sahibidir.bilin bakalım bu kimdir :)

29.01.2020

bil bakalım bu kim? :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ