Mimarileriyle, Sanatlarıyla ve Kültürleriyle Tüm İnsanlığın Temellerini Atan Tarihin En Eski Uygarlıkları

1. Mezopotamya, M.Ö. 4000-3500

Yunanca 'iki nehir arasında' anlamına gelen Mezopotamya (günümüzde Irak, Kuveyt ve Suriye'de bulunur) medeniyetin doğduğu yer olarak kabul edilir. Dicle ve Fırat nehirleri arasında gelişen kültürler okuryazarlık, astronomi, tarım, hukuk, matematik, mimari ve daha birçok alanda önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Mezopotamya aynı zamanda Babil, Asur ve Akad gibi dünyanın ilk kentsel şehirlerine de ev sahipliği yapmıştır. Hammurabi Kanunları'nı oluşturmak için kullanılan çivi yazısı sistemi, Mezopotamya'nın en ünlü gelişmelerinden biridir. Ayrıca 60 saniyelik dakika, 60 dakikalık saat ve 360 derecelik daireye yol açan 60 tabanlı sayısal sistemi de oluşturmuşturlar. Ve yılı ilk olarak takımyıldızların adını taşıyan 12 döneme ayıran Babil astronomisidir - Yunanlılar daha sonra bunu zodyak'a evrimleştirmiştir.

2. Antik Mısır, M.Ö. 3100

Belki de geçmiş uygarlıkların en romantikleştirilmişi olan antik Mısır, 3 bin yıldan fazla bir süre boyunca tarihin en güçlü imparatorluklarından biri olarak kalmıştır. Bereketli Nil Nehri boyunca kurulmuş ve bir zamanlar bugünkü Suriye'den Sudan'a kadar uzanan uygarlık, en çok piramitleri, mezarları, türbeleri ve cesetleri öbür dünyaya hazırlamak için mumyalama uygulamasıyla tanınmaktadır. Bir kitap yazarı olan Kenneth Harl, Mısır'ın piramitler gibi mega mimari projeleri üstlenmek için emek kullanımının rakipsiz olduğunu söylüyor. 'Milattan önce 2600 yılında böylesi bir piramidi inşa etmek için yaklaşık 100 bin insan toplayıp bunların yönetimini yapmak... Dünya'nın hiçbir yerinde böylesi bir şey görülmedi' diyor. Mısırlılar ayrıca tarım ve tıpta son derece yetenekliydiler ve enfes bir heykel/resim gelenekleri vardı.

3. Antik Hindistan, M.Ö. 3300

Hinduizmin kurulduğu eski Hindistan'da din, büyük edebi gelenekler ve inanılmaz mimari ile birlikte büyük önem taşıyordu. Upanişadlar veya kutsal Hindu metinleri, her ikisi de modern zamanlara dayanan reenkarnasyon fikirlerini ve doğuştan gelen haklara dayalı kast sistemini içermektedir. Diğer eski uygarlıklardan farklı olarak, İndus Nehri Vadisi'nde (günümüz Hindistan, Afganistan ve Pakistan bölgeleri) kurulan uygarlıklar savaştan pek etkilenmemişler. Tarihçiler ve arkeologlar bunun yerine bu bölgelerde tek tip tuğla evler, drenaj, kanalizasyon ve su tedarik sistemleri ile tamamlanmış sofistike, organize şehir planlamaları bulmuşlardır.

4. Antik Çin, M.Ö. 2000

Himalaya Dağları, Pasifik Okyanusu ve Gobi Çölü tarafından korunan, Sarı ve Yangtze nehirleri arasında yer alan en eski Çin medeniyetleri, yüzyıllar boyunca işgalcilerden izole bir şekilde gelişmiştir. Antik Çin medeniyeti genelde dört hanedanlığa bölünmüş haldedir; Xia, Shang, Zhou ve Qin. Çin medeniyeti ondalık sistem, abaküs ve güneş saati gibi önemli buluşları doğurmuştur. Ayrıca 2500 yıldan beri geçerliliğini koruyan Sun Tzu'nun Savaş Sanatı'nın basılıp yayılmasını sağlayan matbaa ilk olarak burada ortaya çıkmıştır. Mısırlılar gibi, antik Çinliler de popülasyonlarını devasa projeler inşa etmek için seferber edebildiler. Örneğin, Sarı ve Yangtze nehirlerini birbirine bağlayan 5. yüzyıldan kalma Büyük Kanal'ın inşası, çok sayıda ticari ve askeri malın ülke genelinde hareket etmesine izin vermiştir. Çin, belki de insanlık tarihindeki en başarılı merkezi devlettir. Ve insanlık tarihinin birkaç noktasında dünya üzerindeki en gelişmiş medeniyet olmuştur.

5. Antik Peru, M.Ö. 1200

Peru bölgesi Chavín, Paracas, Nazca, Huari, Moçe ve İnka dahil olmak üzere bir dizi medeniyetin beşiğiydi. Arkeologlar bu bölgede, bu medeniyetlerden kalma metalurji, seramik, ileri tıbbi ve tarımsal uygulamalara dair kalıntılar ortaya çıkardılar. Medeniyet, bugünkü Kolombiya'dan Şili'ye uzanan ve özenle hazırlanmış kentsel And dağı şehri Machu Picchu ile tanınan büyük İnka İmparatorluğu ile doruğa ulaştı. İnkalar bir yazı sistemi geliştirmediler; bunun yerine resimler ve semboller kullandılar. Ancak düğüm tabanlı bir muhasebe sistemi kullandılar, yerleşimleri birbirine bağlayan engebeli arazilerde asfalt yollar inşa ettiler, sofistike tarımsal ve mimari yenilikler yarattılar.

6. Antik Mezoamerika, M.Ö. 1200

Bugünkü Meksika ve Orta Amerika'nın bazı kısımları, bir zamanlar Olmekler ile başlayıp Zapotek, Maya, Toltek ve nihayetinde Aztekler gibi bir dizi yerli kültüre ev sahipliği yapmıştır. Verimli tarım arazileri, mısır, fasulye, vanilya, avokado, biber, kabak ve pamuğun önemli ürünler haline gelmesiyle tarımsal gelişmelere yol açmıştır. Piramit tarzı tapınaklar, karmaşık çanak çömlekler, taş anıtlar, turkuaz takılar ve diğer güzel sanatlar bu kültürlerle ortaya çıkmıştır. Bilim insanları Zapoteklerin Mezoamerika'da ilk yazılı takvimi ve yazı sistemini geliştirenler olduğunu düşünseler de, Mayalar matematik, hiyeroglif, mimari ve astronomideki ilerlemeleriyle dikkat çekmektedirler. Göçebe Aztekler, 1325 yılında Texcoco Gölü'ndeki küçük adalarda Tenoktitlan'ı (bugünkü Mexico City) kurdular ve şehir ticaret için gelişen bir pazar haline geldi. Aztekler, 365 günlük bir güneş takvimi ile 260 günlük bir ritüel takvimi kullandılar, düzenli olarak insan kurban etme ritüelleri uyguladılar, bir tür resim yazısını kullandılar ve pişmiş toprak, tüy, mozaik ve taştan sanat eserleri yarattılar.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Yaldızlı Çağda Ortaya Çıkan ve Tüm İnsanlığı Derinden Etkileyen Devrim Niteliğinde Büyük Buluşlar
Kırmızı Et Tüketimi, Bağırsak Mikrobiyomunu Değiştirerek Kalp Hastalığı Riskini Artırabilir!
Büyük Kiros'un Antik Pers İmparatorluğunu Nasıl Süper Bir Güce Dönüştürdüğünü Açıklıyoruz!

Popüler İçerikler

Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Kızılcık Şerbeti'nde Giray'ı Canlandıran Kaan Taşaner Dizide Rol Almaktan Duyduğu Pişmanlığı İtiraf Etti
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''