Selimiye Cami, 1568 yılında yapımına başlanmıştır. Caminin yapımında 15 bin kişi çalışmış ve 1575 yılında tamamlanabilmiştir. Bu caminin en önemli özelliklerinden biri Edirne'nin her yerinden görülebilmesidir. Mimar Sinan'ın ustalık eserim dediği bu cami II. Selim'in emri üzerine yapılmıştır. Neden Edirne'de yapıldığı ise kesin olarak bilinmemektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, padişah rüyasında Hz. Muhammed'i görür ve Kıbrıs'ın fethedilmesinin anısına cami yaptırmasını söylediği belirtilmektedir. Osmanlı padişahı II. Selim ise Edirne'yi çok sevdiği bilinir.
Bu caminin malzemesi kesme taştır. Selimiye Cami'nin kubbesinde görülen özellik hiçbir yerde görülmemiştir. Caminin kubbesi tek bir lebi şeklinde örülmüştür. Bu kubbe Mimar Sinan'ın mesleğe ulaştığı en yüksek noktayı temsil ediyor. Minareler ise kubbeye yakındır. Bu da camiyi göğe doğru yükseliyormuş gibi gösterir. Selimiye Cami'nde İznik çinileri özel bir yer tutar. Camide Hünkar mahfilli duvarlar, kemer köşelikler, minber köşk duvarı çinilerle süslenmiş yerleridir. Çinilerin bir kısmı Osmanlı- Rus savaşında götürülmüştür. Mermer işçiliğinin baş yapıtlarından biri minber ve mihraplarıdır. Camide bulunan ters lale motifi ise önceleri buranın bir lale bahçesi olduğunu ve sahibinin çok ters bir insan olduğunu simgelemiştir. Halk arasında şadırvandan akan berrak suyun zemzem suyu olduğuna inanılır. Eskiden avluda bulunan sıbyan mektebi şimdi ise çocuk kütüphanesi, müze ve medrese olarak faaliyet vermektedir. Selimiye Cami'nin mülkiyeti ise Sultan Selim Vakfına aittir.