Gerçek midir bilinmez ama içten içe insan inanmak istiyor böyle aşklara...
Gerçek midir bilinmez ama içten içe insan inanmak istiyor böyle aşklara...
Bu içerikte İslâm Ansiklopedisi ve İstanbul Tour Studio kaynak olarak kullanılmıştır.
Osmanlı padişahı, Kanuni Sultan Süleyman tarafından kızı Mihrimah Sultan için yaptırılır. Yapı, yetenekli baş mimar Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Diğer Osmanlı İmparatorluk camilerine benzer şekilde bu yapı da medrese, hamam, mezar ve caminin altına bir dizi dükkan eklenerek yapılmıştır.
Mimari açıdan Edirnekapı'daki Mihrimah Sultan Camii emsallerine göre benzersiz bir yapıdır. Çünkü tüm cami 37 metre yüksekliğinde ve 20 metre çapında anıtsal bir kubbe ile kaplanarak taçlandırılmıştır. Ayrıca caminin dış yüzey alanı yüzlerce pencere ile dekore edilerek içi aşırı aydınlık hale getirilmiştir.
Mihrimah Sultan'ın ay parçası gibidir ve bir efsaneye göre Mimar Sinan onu sadece bir kez görmesine rağmen aşık olmuştur. Aşkını ifade etmek isteyen Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman'a haber vermeden Edirnekapı'da Mihrimah Sultan için ikinci camiyi inşa etmeye başlamıştır.
Biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa'yken diğeri Başmimar Koca Sinan'dır. Mimar Sinan'ın 50 yaşında ve evli bir adam olduğu için Mihrimah, Hürrem Sultan'ın kararıyla Rüstem Paşa'yla evlendirilmiştir. Bir sultan olduğu için yüzünü göremese de Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan'ı unutması mümkün olmaz.
Camileri, Farsça'da adı 'güneş ve ay' anlamına gelen Mihrimah Sultan'a olan aşkına ithaf etmiştir. 21 Mart'ta yani Mihrimah'ın Sultan'ın doğum gününde, güneş Mihrimah Sultan Edirnekapı Camii'nden aşağı inerken, Ay Üsküdar'da bulunan diğer Mihrimah Sultan Camii'nin ardından yükselmektedir.
Mimar Sinan, derinden gelen saf bir aşkla tutulduğu Mihrimah Sultan'a kavuşamamıştır. Ancak kendini işine vererek aşkına ait tüm güzel duyguları yapıtlarına yansıtmayı başarmıştır. Sanat tarihçilerine göre Mihrimah Sultan adına yapılan külliyelerde Mimar Sinan'ın iç dünyasından izler görülmektedir.
Sade, gösterişsiz ve asil bir yapı olan bu camiler, iç kısımlarının aşırı ışık alıyor olmasıyla dikkat çekmektedir. Bu durum, Sinan'ın Mihrimah'ın dışı kadar içinin de güzel olduğunu vurgulamak istemesiyle ilgilidir.
Mihrimah'ın eşi Rüstem Paşa için yaptığı caminin, tüm ihtişamına rağmen iç kısmının karanlık olması da tesadüfi değildir. Rüstem Paşa'nın yolsuz ve karanlık hayatına gönderme yapmıştır.
mımar sınan maalesef kocalık bakımın aday bıle olmazdı. cunku kralların padişahların kızları, kız kardeslerı sıyası evlılık yapar. mevkısı olan bırısiyle evlenmesı gerekır. aslında bakarsınız mıhrımah cok onemlı bı kadındır. cunku kanunının tek kızıdır. bu yuzden rustemle bıle degıl zamanın artık o sırada osmanlı nereyle hangı problemı yasıyorsa veya yanına kımı muttefık ıstıyorsa oranın valısı bıseyı fln ıle evlenmesı lazımdı. ama maalsef hurrem ulkenın degıl kendı cıkarını dusunen bı sultan olması mıhrımah sultanın bıtlı rustemle evlenmesıne ve bu sayede padişah danısmanı olup bı ton rusvet entrıka hıkayesının osmanlı sıyasetıne gırmesıne neden olmustur.
size şurada düzinelerce tarih kitabı önerebilirim. romanla hayal gücüyle gerçek tarihi bilgiyi birbirine karıştırıyorsunuz. hadi kitap okumayı sevmiyorsanız da size bir kolaylık sağlayayım Emrah Safa Gürkan Harem yazın işin ehlinden dinleyin. Şimdi mimarlar kıymetli saygın olabilir. O zamanda yüksek statü sahibi değillerdi. Marangozlarla eşit gibilerdir. Harem’deki kimseyi hele de bir mimar asla göremez. aşık olamaz. ben size kaynak da gösterdim. siz bana gerçek bir tarihçinin resmi belgelerle bu aşk vardır dediğini ispat edebilir misiniz? edemezsiniz çünkü öyle bir şey yok.
bir mimarın bir sultanı görmesi hele hele aşık olması mümkün mü yahu? kaç yıllık yalan. tarihte böyle bir şey yoktur.