Şu noktada sanırım hemfikir olabiliriz: Bazı destinasyonlar kimi zaman hak etmedikleri kadar övgü alırken, bazılarının ise güzelliği göz ardı ediliyor. Çeşitli sebepleri var bunun elbette ama konumuz bu değil.
Bunun yerine görece daha az bilinen, kimi zaman güzelliği göz ardı edilen bu harika destinasyonlardan bir bölümünü sizin için derledik dostlar. Öyleyse içeriğimize buyrun lütfen!
Siena, orta İtalya'da Toskana Bölgesi'nde yer alan bir şehir. Birçok İtalyana göre, İtalya'nın meşhur bazı şehirlerinden bile daha fazlı görülesi bir kent.
Siena'nın tarihî şehir merkezinin, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alındığını da hatırlatalım.
Slovenya'nın başkenti ve 275 bin nüfusu ile en büyük şehri olan Ljubljana adı sanı çok fazla zikredilmese de Avrupa'nın en güzel kentlerinden biri.
Ljubljana'nın özgürlük ve yaşanabilirlik gibi endekslerde de gün be gün yükseldiğini not düşelim.
Polonya'nın en eski ve en büyük şehirlerinden biri olan Kraków, ülkenin yüzlerce yıl boyunca bilim, kültür ve sanat merkezi olagelmiştir.
Polonya'nın eski başkenti olması ve tarihsel önemi sebebiyle Kraków'dan 'Polonya'nın kalbi' olarak da bahsedilmektedir. Bu zenginliğin tadını çıkartmak lazım.
Aman baştan uyarayım: Salzburg'a âşık olabilirsiniz! Kimilerine göre Viyana'dan dahi daha güzel olan şehir, Avusturya'nın orta-kuzey kesiminde bulunmaktadır ve Alp Dağları'nın eteklerine kurulmuştur.
Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi burada bulunmaktadır. Bu sebeple Avrupa Birliği'nin Brüksel'den sonraki 2. önemli kentidir.
Dünyada da Cenevre ve New York ile beraber, başkent olmadan uluslararası kurumlara ev sahipliği yapan üç şehirden biri konumundadır.
Strasbourg tipik Fransız kentlerine benzememektedir. Uzun yıllar boyunca Almanların idaresinde olan şehirde Alman mimari geleneğinin yoğun izlerini görmek çok kolaydır.
Son olarak şarap meraklılarına bir hatırlatma: Strasbourg'un da içinde bulunduğu üzüm bağları çok ünlüdür.
Helsinki genellikle Stockholm, Oslo ve Kopenhag gibi şehirlerin gölgesinde kalır. Bu yine de Fin başkentinin harikulade bir şehir olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Yolu kuzeye düşenler mutlaka uğramalı.
Almanya'nın Güney Batısı'nda, Kara Orman'ın Batı yakasından Ren Ovası'na uzanan Freiburg'un ismi Almanca'da 'frei', yani 'özgür/serbest' kelimesi ile 'burg' 'kale' sözcüklerinden gelmektedir.
İsviçre'ye 60 km Fransa'ya 25 km uzaklıkta bulunan şehir doğal ve tarihî güzellikleri bir arada barındırmaktadır. Ilıman iklimi de cabası.
Lizbon'un bile göz ardı edilebildiğini düşünürsek, Porto'nun durumuna çok da şaşmamak lazım aslında.
Biz yine de üzerimize düşeni yapıp 1996 yılında Unesco tarafından Dünya Mirası Listesine alınan şehrin, Avrupa'da görülmesi gereken destinasyonlardan biri olduğunu belirtelim.
Bir Orta Çağ harikası olan Gent, bir vakitler Kuzey Avrupa'nın en büyük ve en zengin şehirlerinden biriydi.
Günümüzde ise güzelliğini koruyan tarihî bir şehir olmasının yanı sıra, bir liman ve bir üniversite şehridir.
Adriyatik kıyısındaki Dubrovnik'in her geçen yıl popülaritesini arttırdığı gerçeğini yadsıyamayız. Fakat ben size bir başka Adriyatik şehri olan Split'i de öneriyorum.
Dalmaçya bölgesinin en büyük ve en önemli şehri olan Split, Balkan Yarımadası ve Adriyatik Denizi'nin doğu sahilinde küçük bir yarımada üzerine kurulu. Yolunuz o taraflara düşerse programınıza alın derim.
Hiç şüphe yok ki, eski ismiyle Çek Cumhuriyeti dendiğinde hepimizin aklına büyüleyici Prag geliyor.
Ancak Çekya'nın hakkı verilmesi gereken bir başka şehri daha var: Güney Bohemya'da küçük bir şehir olan Cesky Krumlov!
Küçük de bir kalesi olan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan şehir, gidip görülesi...
Bergen, listemizdeki bir başka kuzeyli. Norveç'in eski başkenti olan şehir, şu anda da ülkenin en kalabalık ikinci kenti konumunda.
Gulf Stream akıntıları sebebiyle Norveç'in en sıcak şehri olan Bergen, yılın neredeyse her mevsiminde yağışlı. Bu yüzden de yemyeşil. Yolunuz kuzeye düşerse, bu sevimli liman şehrine de gidin derim.
'Endülüs'te raks' etmek isteyenleri böyle alalım. Granada veya bir diğer ismiyle Gırnata İspanya'nın Endülüs Eyaleti'nde bulunmakta.
Granada, Endülüs Emevileri'nden kalan, İslâm mimarisinin en önemli eserlerinden El Hamra Sarayı'na ev sahipliği yapmaktadır.
Kültür ve tarihe meraklıysanız, ölmeden önce gidilecek yerler listesinde olmalı Granada.
Haydi allahaısmarladık! ✈️
2-3-4-5-7-11 bu sehirleri gezdim. Hepsinin kendine has güzellikleri var. Umarim siz de hepsini görme firsati bulursunuz.
Şu saatten sonra herhangi bir avrupa ülkesi size vize verirse (ki vermez) gidersiniz.
Freidrichshafen - Almanya (Adını ezberlersek gideriz vs. vs. espirileri ufukta göründü sanki)