Kan plazmasında bulunan bir antikor sayesinde milyonlarca bebeğin hayatını kurtararak tarihe 'altın kollu adam' olarak geçen James Harrison'un hikayesini merak edenleri aşağıya alalım!
Kan plazmasında bulunan bir antikor sayesinde milyonlarca bebeğin hayatını kurtararak tarihe 'altın kollu adam' olarak geçen James Harrison'un hikayesini merak edenleri aşağıya alalım!
James Harrison kan plazmasında bulunan ve ender rastlanan bir antikora sahip olmasından dolayı 'altın kollu adam' olarak biliniyor.
Kan plazmasında bulunan antikorun adı ise Rho(D) İmmün-globülindir.
27 Aralık 1936'da doğan Avusturalyalı James Harrison'un hikayesi 14 yaşında geçirdiği ve büyük bir kan nakli gerektiren göğüs ameliyatıyla başlamaktadır.
1949 yılında geçirdiği bu ameliyatla birlikte hayatının kan bağışlarıyla kurtulduğunu ve hala yaşamasının nedeni bu litrelerce kanın olması nedeniyle reşit olacağı zaman düzenli kan nakli vermeye başlayacağını söyler.
1954 yılına gelindiğinde 18 yaşına giren James Harrison kan vermeye başlar. Kısa bir sürenin ardından James'in kanında Rhesus hastalığı için çok faydalı bir antikorun barındığı görülür.
O dönemde birçok yeni doğan Rhesus hastalığı yüzünden hayatını kaybedecek kadar ciddi problemler yaşıyor ve bu durumun önüne geçilemiyordu.
Rhesus, annenin Rh negatif, bebeğin ise Rh pozitif olduğu durumda gelişen bir hastalıktır. Gebelik sırasında annenin kanına bebeğin Rh+ kan hücreleri geçtiği zaman, annenin vücudu bu Rh+ kan hücrelerine karşı antikor proteinler üretir ve plasenta yoluyla bebeğe geçen bu antikorlar bebeğin kan hücrelerinin parçalanmasına sebebiyet verir.
Bu da bebekte hemolitik aneminin gelişmesine yol açarak çocuğun hastalanmasına neden olur.
James'in kanında bulunan/doğal olarak üretilen bu antikoru araştırmak için birçok test ve proje yapılmak isteniyor ve James bu projeyi kabul ediyor. 'Kavanozdaki James' (James in a Jar ) adı verilen bu projeyle James'in kanıdaki antikor karışımını sentetik olarak oluşturmak için kollar sıvanmaya başlıyor.
Bu detaylı araştırmadan sonra günümüzde Anti-D veya rhogam olarak bilinen aşı icat edilerek binlerce yenidoğan bebeğin hayatı kurtarılmaya başlanmıştı.
Bu araştırmalar sırasında, sonraki zamanlarda herhangi bir sorun çıkmaması için James'e bir milyon dolar değerinde hayat sigortası yapılarak geride kalan eşine rahat bir hayat sağlanması umulmuştu.
Harrison, iğneden çok korkmasına rağmen aksatmadan her hafta kan verdi. Öyle ki karısı öldükten sonra dahi kanını vermeye devam eden James yıllar içerisinde ülkesindeki milyonlarca bebeği Rhesus'tan kaynaklanan hemolitik hastalığını (HDN) önleyerek bebeklerin hayatlarının kurtarılmasını sağlamıştır.
Ülkesi için yaptığı onca bağış sonrasında Harrison, 7 Haziran 1999 yılında Avustralya Nişanı (OAM) madalyasına layık görülerek bu nişan ile ödüllendirilmiştir.
James aynı zamanda yaptığı yüklü miktardaki kan bağışı sebebiyle 2003 yılında Guinness Rekorlar Kitabı'na da girmiştir.
Kan plazması 2-3 haftada 1 defa verilebilir olduğundan dolayı Harrison, 11 Mayıs 2018 yılına değin 1.173. ve son defa plazma bağışında bulunarak yaklaşık 2.5 milyon yenidoğan bebeğin hayatını kurtardı.
Aynı zamanda bu kurtardığı bebekler arasında kendi kızı olan Tracey'in doğurduğu evladını da bu şekilde kurtarmayı başarmıştı.