KAAN, beşinci nesil çok rollü bir savaş uçağı olarak hem hava-hava hem de hava-yer görevlerini yerine getirecek şekilde tasarlandı. Süpersonik hızda hassas vuruş yapabilen uçak, düşük radar izi, yüksek manevra kabiliyeti ve gelişmiş aviyonik sistemleriyle dikkat çekiyor. Yapay zeka ve nöral ağ desteğiyle artırılmış muharebe gücüne sahip olacak. Aynı zamanda İHA ve SİHA’lara komuta edebilme yeteneğiyle klasik avcı jetlerinden farklılaşıyor.
Uçağın gövdesi dört ana bölümden oluşuyor: ön kokpit, orta gövde, kanatlar ve kuyruk. Hafif ve dayanıklı malzemelerle üretildi. 7050 ve 77450 serisi alüminyum alaşımlar, titanyum parçalar ve kompozit kaplamalar kullanıldı. İlk üretim aşamasında F110-GE-129 motorlarıyla uçacak; bu motorlar artyakıcıyla birlikte 29.400 pound-kuvvet itki sağlıyor.
KAAN’ın uzunluğu 21 metre, kanat açıklığı 14 metre ve servis tavanı 17.000 metre. Maksimum hızı ise 1,8 Mach. ASELSAN tarafından geliştirilen AESA radar, elektro-optik hedefleme sistemi TOYGUN, kızılötesi arama ve takip sensörü KARAT, ve pilot için TULGAR kaska monteli gösterge sistemi gibi ileri teknolojilerle donatıldı.
Testlerinin tamamlandığı yazıyor. Aman diyeyim kaderi Altay tankına benzemesin. Altay da onbeş yıl kadar önce seri üretime hazırdı. Bilgi birikimi ve savunma sanayisi olan bir ülkenin seri üretime engel sorunları üç beş yılda çözebilmesi, alternatif yollar bulabilmesi gerekirdi. Altay tankının ancak bu yıl seri üretime gireceğini okudum. Onbeş yılda hem rakipleri daha hızlı ilerledi hem de savaş alanlarında insansız araçların yaygınlaşmasıyla birlikte tankın yeri ve kullanım şekli de değişmeye başladı. Kaan'ın seri üretimi planlandığı zamanda başlar umarım. Hayırlısı diyelim.
2030 dogruysa birde akp yalanlarina bakin palavracilarin yerli ucagimiz 2018de goklerde diyorlardi buda palavra israile soyleyin ucamiz yok vurmayin 2030bekleyin.deyin turkiyenin askeri gucunu yok eden erdogan var
Tam satılacak duruma gelmiş. Bakın görün ya bir Arap ülkesine ya da bir yandaş guruba peşkeş çekilir.