Milli eğitim sistemi için tavsiye kararları almak üzere 7 yıl aradan sonra toplanan 20. Milli Eğitim Şurası’nda okul öncesi eğitimdeki çocuklara din eğitimi verilmesi kararı çıktı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, karara ilişkin “Burada alınan her kararı, Milli Eğitim Bakanlığı benimsediğimiz, reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor” dedi.
Konuyla ilgili ANKA’ya konuşan eğitim sendikası temsilcileri şunları söyledi:
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Başkanı Özbay:
'Gerici vakıf derneklerin uzun zamandır pompaladığı bir şeydi. Dün komisyonun gündemine almadığı, reddettiği bir şeyi şuraya katılan insanların düşüncelerini ve çalışmalarını yok sayarak kendi gündemlerini bakan onayıyla usul ve esaslara aykırı olarak oylatmıştır. Böylece gizli gündemlerinin ne olduğunu hep beraber görmüş olduk.'
Eğitim Sen Genel Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu:
Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz:
Amaçları sorgulamadan önce korkutmayı öğretmek. Gelişim döneminde henüz somut düşünme aşamasına ulaşmamış çocukların ruh sağlığında bozulmaların artmasına neden olacaklar. Büyüdüklerinde zihni fikri bilinci açık bireyler olmalarını nasıl bekleyeceğiz. Gelişmiş ülkeler anasınıfı seviyesinde çocukların müfredatlarına bilişim kodlama dersleri koymaya başlamışken bizim ihtiyacımız din eğitimiydi. Zaten çoğunluk müslüman, belli seviye din dersi var, isteyen aileler kurslara da gönderebiliyor. Devletin işimi çocuklara dini dayatmak. Neden korktuklarını, çocuk bile diyemeyeceğimiz yavrulara din dersi vermek istediklerini tahmin etmek zor olamasa. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek, embriyoya dinden bahsetmek gibi. Ağaç yaş iken eğilir sözü ne güzel uyuyor bu habere, gelecekten korkuyorlar insanların sorgulamasından düşünmesinden korkuyorlar biat için daha iyi bir araç yoktur. Çok samimi buluyorsanız önce bu kararı çıkartanların çocuklarını yabancı kolejlere göndermemesini isteyebilirsiniz.
Bitmedi dinleriniz
Türkiye şu arap kültürünü islam olarak algılamayı bırakınca kalkınacak. Ama biz görmeyecez sanırım.