Bu ışıltılı hayatı biz seçmedik(!)Pandemi yüzünden uzunca bir süre karantinada kaldık. Mesafeli sosyal hayatın da bizleri birçok etkinlikten mahrum bıraktığı ortada. Pandemiyle birlikte farkındalık yaşadığımız ilk konu, boşa geçirilmiş zamanlar oldu.İnsanın bazı gerçekleri fark etmesi için olağanüstü durumlara maruz kalmak durumunda kalması çok acı. Geç olsun güç olmasın. Artık eskisinden daha bilinçliyiz en azından.İnsan fiziksel anlamda gerçekten yalnız kalınca sanal dünyanın yeterince gerçek olmadığını daha iyi kavrıyor.Sağlıklı bir ilişkide elbette kendi isteklerinize göre davranacak alan bulmanız mümkün ancak her ilişkide bu dengenin sağlandığını söylemek pek kolay değil. Pandemi ve karantina dönemini bekar geçirenlerin bu bireyselliğin tadına vardığını söylemek şaşırtıcı olmaz.Özellikle karantina sürecinde yalnızlığın dibine vurunca aslında yalnızlığın kötü bir ilişkiden çok daha iyi olduğunun farkına vardık.İlişkinin iniş çıkışları, fedakarlıklar, iki kişilik düşünmek... Pandemi ile birlikte kendi kabuğumuza kapanınca, kendimiz için çabalamanın bize neler katabileceğini görmüş olduk. Siz pandemi sürecinde hangi yeteneklerinizi geliştirdiniz?Sosyal etkinliklerin birçoğu iptal edildi ya da kısıtlandı. Sosyal mesafeden dolayı eskisi kadar yakın olamıyoruz. Halkın arasına karışıp yeni insanlarla tanışma şansımız oldukça azaldı. Evlilik planlarını birkaç yıl daha ertelemek için bundan daha iyi bir mazeret olabilir mi?Akrabaların ve eşin dostun 'Ne zaman evleniyorsun?' soruları, üzerimizde anlamsız bir baskı ve suçluluk duygusu oluşturabiliyor. Pandemi ile birlikte kendi başımıza vakit geçirince, aslında insanın mutlu olmak için başka birine ihtiyaç duymadığını da öğrendik.Beğenilmek ve arzulanmak insanın her daim hoşuna giden bir durum. Son dönemde maske, sosyal izolasyon vs. derken bu durumdan iyice uzaklaştık. Fena da olmadı aslında...😊Flört dünyasının içindeyken dikkatimiz kolayca dağılabiliyor. Yan yana olduğumuzda kendi beklentilerimizi ve kıstaslarımızı unutup karşımızdakinin cazibesine kapılabiliyoruz. Bu süreçte flört etmeye yeni bir boyut kazandırdık dersek yanlış olmaz.Hayatın koşuşturmacası içerisindeyken insan kendini tanımayı es geçebiliyor. Hepimizin evlere kapanmasına sebep olan bu acı tecrübe, kendimizi ve sevdiğimiz şeyleri fark etmemizi de sağladı.Hayatın akışına bir dur demek ve bu süreci yalnız geçirmek, isteklerimizi sakin bir kafayla belirlememize sebep oldu. İş mülakatlarında karşılaşılan '5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?' sorusunu kendimize sorma fırsatı bulduk.Hayattan ne beklediğimizi, ilişkilerde ne arzuladığımızı öğrenmemizi sağlayan bu süreç, içten içe ailenin önemini fark etmemizi de sağladı. En azından bu konuda eskisinden çok daha net fikirlere sahip olduğumuz kesin.