Milenyum heyecanı dün gibi aklımda.Tüm dünyada inanılmaz bir heyecan, milenyumun ilk bebekleri.. Herkes sanki muhteşem bir yıla başlıyoruz gibi sevinç doluydu. Şimdi geriye bakınca ise, burukluk dolu bir gülümseme dışında bir şeyimiz kalmadı.
Milenyum heyecanı dün gibi aklımda.Tüm dünyada inanılmaz bir heyecan, milenyumun ilk bebekleri.. Herkes sanki muhteşem bir yıla başlıyoruz gibi sevinç doluydu. Şimdi geriye bakınca ise, burukluk dolu bir gülümseme dışında bir şeyimiz kalmadı.
Tüm dersler kitabı acilen tarihi eser olarak koruma altına alınmalı.
Fedakarlığın ne olduğunu en iyi, bir mesajın iki kontör olduğu dönemlerde aşk yaşayıp sevgilisine mesaj atan insanlar bilir..
Lig puan durumu, loto sonuçları ve hava durumu için en kıymetli bilgi kaynağımızdı. Şimdi sadece o güzel yeşil rengine bakıp gülümsüyoruz.
Canım anamın bu yemek takımını almak için aylarca kupon biriktirmesini düşündükçe hisleniyorum.
Kuponla ev veren gazete vardı. O kuponlar altından dolardan kıymetliydi o zaman hey gidi!
Bakmayın şimdi herkes internetten istediği bilgiye ulaşıyor on dakikada. Biz sayfa sayfa ansiklopedilerin içinde kayboluyorduk. Bu setin olmadığı eve ev demezdik.
Eskiden her şey çok büyüktü tabi. Teknoloji ilerledikçe ürünler de elimizin içine sığacak kadar küçüldü. O zamanlar bu müzik seti zenginlik belirtisiydi. Annemiz üstüne, elindeki en güzel danteli örter, gözü gibi bakardı buna.
Walkman ve discman okulun en havalı çocuğunun sahip olduğu ve tabi ki göstermek için beline taktığı, gerekirse elinde gezdirdiği bir aletti. Sürekli pili bitmese ve yarım kilo olmasalar güzeldi aslında.
Alçı kalıbı, makrome saksılık, gazetelik, minik lamba ve pille yapılan ufak aydınlatma sistemi, pamukta yetiştirilen fasulye... İnsanın gözünü dolduruyor bu anılar.
Markanın lüks olduğu, öyle herkesin satın alamadığı dönemlerdi. Üzerinde bu maymunun olduğu kıyafet giymek için az gözyaşı dökmemişizdir.
Soğuk suyla karıştır hoop meyve suyun hazır. Bize bu mutluluğu da çok gördüler ama durdurdular üretimini.
Öyle güzel kokardı ki, bazen kendimizi kontrol edemeyip silgiyi ısıracağız diye korkardık. Sonra onu da kopardılar bizden. Ya o kalemtıraş. Her kalemi bir saniyede açabilen o güçlü demir adam. Ya o defterlerimize çeşit çeşit desen yapmamıza yardım eden şekilli cetvel...
Gıdaları şuraya, temizlik fişlerini şuraya, giyim ve elektronik de şurada dursun. Yılın en zevkli etkinliğiydi. Fişleri yazmamız karşılığında babamızdan para ve çeşitli hediyeler bile alırdık.
Mortal combat, sonic, süper mario, street fighter, tiny toon : ( Bize atarimizi geri verin istemiyoruz bilgisayar oyunlarını.
Hepimizin görünce 'aaa bundan bizde de vardı' diyip gülümsediği canımız ciğerimiz emektarlarımız. Az çilemizi çekmediler. Hele o katalitik sobayı yakarken çıkan çıtçıtçıtçıt sesi, o çaydanlığın düşme ihtimali yüzünden asla sobanın önünde oturmamıza izin verilmesi...
Seni de unutmadık, ülkedeki her evde bulunan garip şekilli, çiçekli ve bize daima çocukluğumuzun o sıcak günlerini hatırlatan perde.
Tang içmeyi zenginlik sandığımız çocukluk. Fiş yazmak bir de tabi, yerde gördüğümüz her fişi cebe atıp akşama babamıza verir "aferin" alırdık. :) Ulan ya özledim hepsini
Sanal bebek ve sulugöz sakız...
Özlüyorum..