Sistemin ne zaman devreye gireceğiyle ilgili açıklama yapılmadı.
Çevre örgütü Greenpeace’e göre, dünya genelinde elektriğin yüzde üçünü veri merkezleri tüketiyor.
Büyük teknoloji şirketleri, hacmi giderek artan verilerini depolamak için az enerji tüketen sistemler geliştirmeye çalışıyor.
Microsoft, su altı veri depolama merkezi kurma deneylerini iki nedenle yaptığını söylüyor.
Birincisi dünya nüfusunun yarısı kıyılarda yaşıyor. 3.5 milyar kadar insanın evleri, kıyı şeridinden 200 kilometrelik bir alan içinde. Bu, gecikme süresini, yani verinin kaynaktan müşterilere aktarılma süresini azaltacak.
Natick adlı projenin çevresel nedenleri de var. Microsoft’a göre depolama merkezini okyanusta kurmak soğutma ihtiyacını ortadan kaldıracak ve gelecekte bu merkezlerin yenilenebilir enerji kaynaklarının yanına kurulmasıyla karbondioksit emisyonu sıfırlanacak.
Şirketin ilk su altı veri sistemi, Ağustos-Aralık 2015 tarihleri arasında California’da kıyıdan bir kilometre açıkta denendi. Sistem şimdi analiz için Microsoft’un Redmond’daki araştırma merkezine getirildi.
Çelik muhafaza içindeki sisteme çevresel koşulları izlemek vericiler yerleştirilmişti.
Büyük teknoloji şirketlerinin enerji konusundaki sicilleriyle ilgili yıllık rapor hazırlayan Greenpeace’e göre Microsoft’un bu alanda daha yapabileceği çok şey var.
Greenpeace’in iklim uzmanlarından Tom Dowdall, “Deneysel sualtı veri merkezleri, denizde rüzgar enerjisi santrallerine bağlanırsa daha sürdürülebilir şekilde faaliyet gösterebilir. Ama Microsoft, yenilenebilir enerjiye daha çok yatırım yapmalı. Microsoft mevcut veri merkezlerini yenilenebilir enerjiyle işletme konusunda Apple, Google ve Facebook’un çok gerisinde” dedi.
2013’te Facebook İsveç’in kuzey ucunda, Kuzey Kutup Dairesi’ne 100 kilometre mesafedeki madencilik kasabası Lulea’da bir veri merkezi açmıştı.
84 dönümlük arazi üzerine kurulan merkezde yakınlardaki hidroelektrik santrallerden elde edilen tamamen yenilenebilir enerjiyle çalışan on binlerce server bulunuyor.
Microsoft aslinda bir suru yaratici fikirler uretiyor. En azindan arge bolumunun gelecekle ilgili cok dogru vizyonlari ve tahminleri var. Gelgelelim ust yonetimin kisa sure karlari ve sirket politikalarini onde tutan kararlari son zamanda girdikleri her yeni sektorde bocalayip batmalarina neden oldu. Akilli telefon sektorundede havlu atti atacaklar.