Dünyanın en ünlü eserlerinden biri olan Sistine Şapeli her yıl milyonlarca turistin akınına uğruyor. Yapımında birçok ünlü sanatçının emeği olan eserin en dikkat çekici kısmı ise tavanı.
Yıllardır içerdiği gizli mesajları ortaya çıkarmak için çalışan araştırmacılar ise bu sefer yeni bir şifre ile karşımızda...
Tavan ilk olarak altın yaldızlarla süslenmiş ve maviye boyanmıştır ancak daha sonra önemli bir toplantı merkezine dönüştürüldüğünde daha anlamlı resimlerle süslenmesine karar verilmiştir.
Sixtus'un yeğeni Papa II. Julius, 1508-1512 yılları arasında tavanın değişmesi için Michelangelo'yu görevlendirmiştir.
Michelangelo, şapelin tavanına Yaratılış Kitabı'ndan sahneler tasarlamış ve fresklerle portreler yapmıştır.
Bu sahnelerden en çok bilinenleri Adem'in Yaratılışı, Işığın Karanlıktan Ayrılışı, ve Büyük Tufan’dır.
Rönesans zamanı olmasına rağmen kilisede son derece katı kurallar vardı ve bu kurallara karşı yapılan hareketler kişilerin hayatlarına mal olabiliyordu. Bu durum da tarihin en önemi sanatçılarından birinin, tarihin en önemli eserlerinden birine gizli mesajlar saklamış olabileceği fikrini doğuruyordu.
Önemli sanat eserlerinin başında gelen Adem'in Yaratılışı sahnesi, tavanın ortasında bulunan 4. sahnedir. İncil'e göre Tanrı, Adem'i kendi suretinde yarattı denmektedir. Bu yüzden resimdeki iki erkek arasındaki fiziksel benzerliğin bu durumu tasvir ettiği düşünülmektedir.
Bu durumun, Tanrı'nın insanlığa zekâyı miras bırakmasını betimlediği düşünülür.
2000 yılında ise bir nefroloji uzmanı başka bir bölümde saklı bir böbrek figürü bulmuştur. Bu durumu da sanatçının böbrek taşı rahatsızlığını betimlemesi olarak açıklamıştır.
Medikal illüstratör Ian Suk ve beyin cerrahı Dr. Rafael J. Tamargo tarafından yapılan bu çalışma Nörosirurji dergisinde yayınlanmıştır. Çalışmada Tanrı'nın kalkmış çenesinin altında, boynunun üzerinde beyin sapı, temporal lob bölümleri, medulla ve diğer bölümlerin görüldüğü açıklanmıştır.
Suk ve Tamargo, normalde daha uzun ve dalgalanır şekilde gösterilen Tanrı'nın sakalının bu sahnede kısa ve yukarı kıvrımlı olmasını da bu duruma dikkat çekilmek istendiği olarak yorumlamıştır.
'Aşağıdan yukarı bakıldığında hiç alışık olmadığımız bir şekilde beyin sapı görüntüsü ile karşılaşırız. Çoğu insan, nöroanatomi üzerine derinlemesine bir araştırma yapmadıkları sürece tanıyamazlar bu şekli' der Suk.
Tamargo bu figürün merkezi sinir sistemini betimlemek için fazla düzgün olduğunu söylemektedir.
2016 yılında yayınlanan Klinik Anatomi dergisinde, iç organlara ek olarak sanatçının resimlerine dişilik anatomik yapısını da kattığı ve kadınların kuvvetini göstermek amacıyla onları güçlü ve kaslı olarak tasvir ettiği iddia edilmektedir. Fakat sanat tarihçileri bu çıkarıma Michelangelo'nun sadece erkek cesetleri üzerinde çalışmalar yaptığını söyleyerek karşı çıkmışlardır.
Hatta gittiğim bir kongrede dinlemiştim, beyin anatomisini şapele işleyerek "herkesin tanrısı beyindedir, tanrı insanın yarattığı bir olgudan ibarettir" anlamını vermeye çalışmış. Kiliseye, o zamanki katı kurallara zeka ile karşı gelmek için mükemmel bir yöntem. Güzel trollmüş vesselam.
ortaokula yıllarında mahalleden platonik aşık beslediğim kız benden ödevi için bir manzara resmi yapmamı rica etmişti.. resmi bitirip resimdeki ağaçlardan birinin gövdesine küçücük ama çok küçük kalp içine baş harflerimizi yazmıştım, bu da benim şifrem, çözülemedi tabi şuan evli ve 2 çocugu var :)
dan brown un romanlarında bu konularla ilgili ilginç bilgilere ulaşabilirsiniz