MHP-BBP İşbirliği Mümkün mü?

onedio.com

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Büyük Birlik Partisi (BBP) arasında 1 Kasım’da seçim ittifakı kurulacağına yönelik haberler özellikle sosyal medyada geniş yankı buldu. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın “Sandıkta BBP ile ittifak olmalı.” sözlerinin ardından konu her iki parti tabanında da daha çok konuşulmaya ve seçmenlerin bir kısmı tarafından “Bu kez olacak mı?” sorusu seslendirilmeye başlandı.

Peki MHP–BBP ittifakı nasıl değerlendiriliyor? Böyle bir ittifak mümkün mü? Bu ittifak hangi şehirlerde partilere kazandırır? Akademisyen Kürşad Zorlu Al Jazeera'ye değerlendirdi.

Zira halkın bu seçimlere yüklediği anlam siyasette birleşme ya da işbirliği ihtimallerini giderek güçlendiriyor. 7 Haziran’dan önce de iki parti arasında resmi bazı görüşmeler yapılmış fakat sonuç çıkmamıştı. Hatta MHP Büyük Kongresi’nden önce BBP’nin tabelasını indirmesi ve parti olarak MHP’ye katılımı bile gündeme gelmişti.

Aday listelerinin belirlenmesine az bir süre kala parti yetkililerinin yaptığı açıklamalar işbirliğine yönelik beklentileri azaltsa da seçmen düzeyinde fiili bir işbirliği alanının sağlanabilmesi mümkün gözüküyor.

Özellikle son anketlerde elde edilen bulgulara göre 1 Kasım’da yapılacak seçimlerde TBMM’de grubu bulunanlar dışındaki partilerin oylarının daha da eriyeceği düşüncesi bu işbirliği alanını daha da önemli hale getiriyor.

Belirtmek gerekir ki şu ana kadar iki parti arasında resmi bir görüşme yapılmış değil. Alt seviyede bazı temaslar olsa da bunların belirli bir sürecin parçası olarak sürdürülmediği çok açık. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin “Teklif olduğunda istişare ederiz. Milletimiz hayrına, camiamız hayrına olanı yaparız.” şeklindeki açıklaması ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan’ın “Şu an öyle bir şey yok.” demesi bazı haberlerde ortaya konulduğu gibi meselenin geldiği noktanın kamuoyundaki haberlerden oldukça uzakta kaldığını gösteriyor.

Peki ama BBP oyları şu an ne durumda? İki parti arasında bir işbirliği yapılması halinde sonuçlara muhtemel yansıması nasıl olur? Bu sorular irdelenerek iki parti açısından avantaj ve dezavantajlar daha iyi ortaya konulabilir. 2015 yılı Ağustos ve Eylül ayında yapılan bazı anketlere bakıldığında BBP’nin oyu “diğer yüzde 1” dilimde yer alan partiler arasında gösteriliyor.

Bu analiz kapsamında ise örnek alınan iller için BBP’nin 2011 yılında aldığı oylarla 7 Haziran’da Saadet Partisi çatısı altında aldığı oyların ortalaması dikkate alındı. Buna göre, BBP’nin 2002 seçimlerinden bu yana aldığı Türkiye geneli oylar Tablo 1’de görülüyor. BBP’nin Türkiye genelinde MHP’ye muhtemel katkısını ortalama yüzde 1 olarak kabul etmek mümkün. Yine de böyle bir hesaplama mutlak sonuçlar vermeyebilir. Çünkü eğer doğru bir strateji yürütülürse bu etki artabilir ya da bir zamanlama hatası yapılırsa, beklenen katkı düşebilir.

Olası bir işbirliği ya da BBP seçmeninin doğal bir süreçle MHP adaylarına yönelmesi durumunda Tablo 2’de gösterilen seçim çevrelerinde (7 Haziran ölçeğinde) MHP’nin fazladan birer milletvekili çıkarabileceği görülüyor.

Buna göre ortalama BBP oyları eklendiğinde MHP, Amasya, Ankara 2.Bölge, Çorum, Kahramanmaraş, Kocaeli ve Malatya’da birer milletvekili alırken bunların 4’ünü AKP’den, 1’ini CHP’den 1’ini HDP’den getiriyor. İstanbul 3. Bölgede ise 4 milletvekilliğini garantilerken 13. sıradaki milletvekilliği CHP’den MHP hanesine yazılıyor.

Diğer yandan BBP seçmeninin MHP’ye yönelmesi halinde fazladan bir milletvekilliği çıkarmaya oldukça yaklaşılabileceği yerler de var. Tablo 3’te yer alan seçim çevrelerinde BBP’nin ortalama oyu, 7 Haziran’da MHP’nin artı bir milletvekilliği için eksik kalan oylar ve BBP oyları eklendikten sonra arada kalan fark ve yarışın hangi partiyle olduğu görülebiliyor.

BBP oylarının tespit edilmesindeki güçlük sebebiyle Sivas ili bu hesaplamaya dahil edilmedi.

Ciddi engeller var

Bazı önemli farklara rağmen her iki parti tabanının benzer bir ideolojik zeminde durması avantaj olarak değerlendirilse de reelpolitik açısından bunun gerçekleşebilmesi hiç kolay değil.

BBP’nin 1992’de MHP’den (o dönem MÇP) ayrılıp yeni bir siyasi parti olarak sürece dahil olması, partinin yönetsel bütünlüğü içerisinde seçmenler, kadrolar, adaylar ve belirli bir teşkilat sistemi meydana getirdi. Bu sistemin devamı ya da sonlanması için alınacak radikal kararların onu oluşturan unsurlarca ne denli kabul göreceği çok belirgin değil.

Başka bir ifadeyle BBP içerisinde partiyi kapatarak MHP’ye katılım ya da bu sistem korunarak yalnızca seçim işbirliği yapmak konusunda farklı düşünceler bulunuyor. Bu farklılığın derinleşmesi hem olası bir işbirliğinde nihai sonuçların elde edilmesi hem de sağlıklı bir yapı oluşturmak açısından önemli bir handikap.

MHP teşkilatları ise böyle bir birleşme gündeme geldiğinde ‘yeniden öze dönüş’ anlayışı çerçevesinde yegane adresin MHP çatısı olması gerektiğini ifade ediyor. Nitekim MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli 7 Haziran’dan önce 'Milliyetçi Hareket Partisi ittifak düşünmemektedir ancak kapısını herkese açmıştır. Aday olmak isteyen, partimizle seçime girmek isteyenler bizim gibi gelip başvurularını yapar” diyerek uygulanabilecek yolu göstermişti.

Geçmişteki süreç değerlendirildiğinde eğer Türkiye'de milliyetçi bir bütünleşme yaşanacaksa bunun nihai adresinin MHP olması son derece doğal bir yönelim. Ayrıca MHP tabanın bir bölümünde BBP’nin 1992’deki ayrılış şekli ve gerekçeleri sebebiyle devam eden kırgınlıklar dikkat çekiyor.

Her ne kadar ülkedeki siyasi koşulların bir yansıması olarak bir kısım seçmenin “fedakârlık yapılmalı” şeklindeki görüşü bugünlerde daha yüksek sesle seslendiriliyorsa da bu kırgınlık üzerine kurulu algının bütünsel bir motivasyona dönüştürülmesi için bazı ön hazırlıkların yapılmasını kaçınılmaz kılıyor.

Bu açıdan bakıldığında MHP-BBP işbirliği düşüncesinin kalıcı bir birleşmeye dönüşebilmesi için bazı ara geçişlere ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla 1 Kasım’da resmi bir ittifak olmasa da bazı adaylar ya da belirlenecek iller üzerinden MHP adaylarının desteklenmesi ilk fırsatta BBP’nin MHP’ye katılarak bütünleşmesinin yolunu açabilir.

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!