Mezoamerika'da Yer Alan Uygarlıkların Tanrıları Onurlandırmak ve Beslemek İçin İnsan Kurban Etme Ritüelleri

Merhabalar. Mezoamerika denilen bölgede Aztekler, Mayalar ve Olmekler gibi pek çok uygarlık var olmuş, kendi kültürlerini inşa etmiştir. Bu uygarlıkların gelenekleri gerek tarihi kayıtlarda gerekse arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkmaktadır. Bu içerikte Mezoamerika bölgesinde oldukça yaygın olan insan kurban etme ritüelini sizlere aktardım.

İyi okumalar dilerim.

Mezoamerika bölgesi, Kuzey Amerika'nın güneyinden başlayıp Orta Amerika’ya kadar uzanan; orta Meksika, Belize, Guatemala, El Salvador, Honduras, Nikaragua ve kuzey Kosta Rika topraklarını kapsayan tarihi ve kültürel bir alandır.

Bu bölgede Kolomb öncesi dönemde ve İspanyol sömürgeciliği başlamadan önce 3 bin yıldan fazla uzun bir süre pek çok toplum gelişti. Mezoamerika'nın bu toplumlarında insan kurban etme yaygındı. Ancak Aztek uygarlığının kurban etme pratikleri diğer uygarlıklardan ayrılmaktaydı.

Eski Mezoamerika'da gelişen Aztek uygarlığı, hâlâ bilinci yerinde olan kurbanın atmakta olan kalbinin sökülmesi, başının kesilmesi, derisinin yüzülmesi ve parçalanmasıyla ilgili korkunç hikayelerle doludur ve Aztekler insan kurban etme konusunda oldukça ünlüydü.

Aztekler için insan kurban etmek, insanlığın refahını sağlamak için tanrıları onurlandırma şeklinde katı bir ritüeldi. Aztekler, aslında Mezoamerika'da insan kurban etmeyi uygulayan ilk uygarlık değildi. Muhtemelen bu tür ritüellerin kaynağı MÖ. 1200-300 yıllarında ayakta duran Olmek uygarlığıydı.

Maya ve Toltekler gibi diğer uygarlıklar da insan kurban etme ritüelini sürdürdü. Bununla birlikte, Aztekler benzeri görülmemiş bir ölçekte kurban etme ritüeli yaptılar. Günümüzde, her yıl yüzlerce, hatta belki de binlerce insanın Aztek'te kurban edildiği düşünülüyor.

Mezoamerikan kültüründe insan kurban etmek, tanrıların dünyayı ve güneşi yaratırken yaptıkları fedakarlıkların geri ödemesi olarak görülüyordu. Bu geri ödeme fikri, özellikle sürüngen canavar Cipactli miti için doğruydu.

Mite göre büyük tanrılar Quetzalcoatl ve Tezcatlipoca, yeri ve göğü yaratmak için yaratığı parçalara ayırdı ve dağlar, nehirler ve kaynaklar gibi diğer tüm şeyler onun çeşitli vücut parçalarından geldi. Tanrılar, Cipactli'nin ruhunu teselli etmek için ona insan kalpleri ve kan vaat ettiler.

Bir inanışa göre de Aztek toplumunun dengesini ve refahını sağlayan tanrılar, kurban edilen kan ve etle beslenirdi. Tanrılar doğrudan yiyebilsin diye tanrı heykellerinin üzerine et koyulur veya kan dökülürdü. Tanrıları "beslemenin" en ilginç ritüeli de güneş tanrısı Tezcatlipoca'nın her sabah güneşi kaldıracak güce sahip olması için yapılan törenlerdi.

İnsan kurban etme ritüelinde, kurban edilen insanlar çoğunlukla tutsak savaşçılar arasından seçilirdi. Hatta Azteklerde bazen savaş, yalnızca kurban etmeye insan bulmak için yapılırdı. En cesurca savaşan ya da en yakışıklı olanlar, kurban edilmek için en iyi adaylar olarak görülüyordu ve tanrıları memnun etme olasılıkları daha yüksekti.

Kutsal dağlarda düzenlenen törenlerde özellikle yağmur tanrısı Tlaloc'u onurlandırmak için çocuklar da kurban edilirdi. Çocuk kurbanların gözyaşlarının yağmuru yatıştıracağına bile inanılıyordu. Köleler ise kurbanların seçildiği başka bir sosyal gruptu. Hükümdarlarına ölümde eşlik edecekleri düşünülüyordu.

En onurlu kurbanlar arasında tanrı taklidi yapanlar vardı. Özel olarak seçilmiş bireyler, kurban edilmeden önce belirli bir tanrı gibi giyinirdi. Bu ritüelde tanrı taklitçisi durumunda kurban, kurban töreninden bir yıl önce kraliyet ailesi gibi muamele görürdü.

Rahipler tarafından eğitilen, etrafı kadınlarla çevrilen ve danslar ve çiçeklerle onurlandırılan kurban, yaratıcısıyla tanıştığı o son ana kadar tanrının yeryüzündeki tezahürüydü.

İnsan kurban etme ritüeli, Tenochtitlan, Texcoco ve Tlacopan gibi büyük piramitlerin tepesindeki özel olarak adanmış tapınaklarda gerçekleştirilirdi.

Bu eylem genellikle kurbanı özel bir taşın üzerine gererek, göğsünü keserek ve bir obsidyen veya çakmaktaşı bıçak kullanarak kalbini çıkararak yapılırdı. Kalp daha sonra taş bir kaba yerleştirilir ve kurban edilen tanrıya adak olarak yakılır. Alternatif olarak kurbanın başı kesilir ya da parçalanırdı.

Kurban etme eyleminden sonra, kurbanların başları raflarda sergilenirdi. Bunların tasvirleri özellikle Tenochtitlán'da taş mimari dekorasyonda günümüze ulaşmıştır. Kurban edilenlerin eti de zaman zaman kurban ritüelini yöneten rahipler, seçkin kişiler veya kurbanları yakalamış olan savaşçılar tarafından yenirdi.

Günümüzde, 15. yüzyılda Orta Meksika'da kurban edilen kişi sayısının yılda 250.000 kadar yüksek olduğu tahmin ediliyor. Mezoamerikan kültürel gelenekleri 16. yüzyılda İspanyol fethi ile sona erdi. Sonraki yüzyıllar boyunca, Mezoamerikan yerli halkları kademeli olarak İspanyol sömürge yönetimine tabi tutuldu.

Günümüzde bölgedeki yerel halk atalarının kültürel geleneklerini devam ettirmekte, dillerini hâlâ konuşmaktadır. Arkeologlar ise bölgede yaptığı kazılarda eski uygarlıkların döneminde kurban edilmiş, kalpleri sökülmüş insan cesetleri bulmaya devam ediyorlar.

Bunlar da İlgini Çekebilir

Antik Yunan ve Roma Halklarının Sövüp Küfretmeden Bir Garip Bela Okuma Ritüeli: Lanet Tabletleri
Antik Yunan Halklarının Enformasyon Merkezi Olarak Kabul Gördüğü Delphi ya da Apollon Tapınağı
Çişten Vergi mi Olur Demeyin! Antik Roma'da İdrardan Toplanan Verginin Hikayesi

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı