Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yoktur, Şia diye bir dinimiz yoktur, tek dinimiz İslam'dır. Ne yazık ki mezhebini din edinmiş olanlarla başımız dertte' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kutlu Doğum Haftası programında 'Bizim Sünnilik gibi diye bir dinimiz yoktur, bizim Şia diye bir dinimiz yoktur, bizim tek dinimiz İslam'dır, bunu böyle bilmemiz lazım. Ne yazık ki mezhebini din edinmiş olanlarla başımız dertte, sıkıntı burada' açıklamalarında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı' temalı Kutlu Doğum Programı'nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
'Hz. Nebi'yi anmamıza vesile olan Diyanet İşleri Başkanlığı'na huzurlarında teşekkür ediyorum.
Alemlerin Rabbinin övdüğü Hz. Muhammed (SAV) için biz ne söylesek eksik kalır. bize düşen onun şanına uygun bir ümmet olmak için çalışmaktır. Ben Kutlu Doğum etkinliklerini bizi sünnete daha da yaklaştıracağını umuyorum.
'İSLAM DÜNYASI PARAMPARÇA'
Mezhepçilik İslam dünyasını paramparça ediyor. Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de ve Yemen'de bunu görüyoruz.
İslam dünyası paramparça bir görüntü içinde. Kardeşin kardeşi öldürdüğü vahim bir tablo var. İslam dünyasının bir kısmı kardeşine ensar olma imtihanından çıkmadı çıkamıyor
DEAŞ gibi terör örgütlerinin yol açtığı tahribat, İslam düşmanlarının çabalarını dahi geride bırakacak düzeye ulaşmış durumda. Bu tür gelişmeler, Müslümanları daha büyük sıkıntılara maruz bırakmanın ötesinde olumlu herhangi bir amaca hizmet etmiyor. İslam'a tam aksine yanlış, olumsuz bakışlar getiriyor.
Biz sorumluluğumuzun farkındayız istikametimizi kaybetmezsek ümmetin kurtuluşu yakındır.
'MEZHEBİNİ DİN EDİNMİŞ OLANLARLA BAŞIMIZ DERTTE'
Bizim Sünnilik gibi diye bir dinimiz yoktur, bizim Şia diye bir dinimiz yoktur, bizim tek dinimiz İslam'dır, bunu böyle bilmemiz lazım. Ne yazık ki mezhebini din edinmiş olanlarla başımız dertte, sıkıntı burada.'
'BİR DÖNEM DÜNYAYI KASIP KAVURANLAR İZ BIRAKMADAN GİTMİŞLERDİR'
Yaşadığımız sıkıntılar bizi asla yeise düşürmemelidir çünkü Allah bize yeter. İnsanlık tarihi bunun sayısız örneği ile doludur bir dönem dünyayı kasıp kavuranlar iz bırakmadan gitmişlerdir. Haset ve kin gibi geçmişte birçok toplumu yok eden hastalıkların pençesine düşmeyelim. Peygamberimiz kimseye karşı zor kullanmamıştır onun en büyük gücü tebliğdir. Güney Asya ülkelerine İslam tüccarlar ile ulaşmıştır. Bizim toplumumuzda gönüllü olarak İslam'ı seçmiştir. Bu manzara bölgecilik ve mezhepçilik görüntüsünün ne kadar uzağında değil mi?