Metropol Hayatından Bunalanları Kendisine Hayran Bırakacak Avrupa'daki 13 Şehir Parkı

Şehir parkları, hava kirliliğinden ve kalabalıktan bunalan, bir nebze olsun doğayla yakınlaşmak isteyen vatandaşların sığınaklarıdır. Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul'da ne yazık ki şehir parkını tam olarak karşılayan bir park yok. Gezi Parkı maalesef çok küçük, Maçka Parkı yürüyerek on dakikada bitiyor, Gülhane Park'ı da öyle (ki daha geçende duvarı yıkıldı, insanlar öldü). Belgrad Ormanı da araçların yanından geçen zorlu bir yürüyüşten sonra daracık piknik alanında, mangal kokularıyla son buluyor.

Şehir planlamacılarına göre, şehir parkları şehirlerin içinde, zorla yapılmamış, doğal akışına bırakılmış ve şehre dair unsurların (apartmanların, arabaların, vb) mümkün olduğunca görülmediği, insanların rahatça dolaşabildiği alanlar olmalıdır. Bir de elbette merkeze yakın olmalıdır. Yukarıda da belirttiğim gibi, en büyük ve kalabalık şehir olan İstanbul'da böyle bir alan yok, bulmak için de saatlerce yol almanız gerekebilir. Kriterler göz önüne alındığında, şehir parkı açısından en tatmin edici olan parklardan biri Eskişehir Kent Park. (Başka şehirlerdeki parkları bilmediğim için ne desem yalan olur.)

Gelin bir de Avrupa'daki şehir parkı örneklerine bakalım ve yaşadığımız eksikliği daha yakından hissedelim.

1. Amsterdam - Vondelpark

Amsterdam'ın müzeler bölgesine yakın olan şehir parkı Vondelpark, birçok Avrupa parkındaki gibi küçük bir gölete sahip. Ördekler zaten olmazsa olmaz; bir de fotoğraftaki gibi ilginç arkadaşların göz hapsine alınmanız olası. İnsanlar yürüyor, koşuyor, oturuyor. Kayıp eşyaların asıldığı bir köşe bile var.

2. Atina Ulusal Parkı

Atina, Avrupa şehirleri ve şehir parkları arasında ilk akla gelen yerlerden biri değil ama ona kesinlikle haksızlık ediliyor. Upuzun palmiyelerin ve denk gelirseniz turuncu narenciyeyle bezenmiş ağaçların arasında yürüyebilirsiniz. Parkın derinliklerinde kuşların ağırlıkta olduğu küçük bir de hayvanat bahçesi var. Nefes almak için birebir.

3. Barselona Tibidabo Dağı

Barselona zaten Avrupa'nın en yeşil şehirlerinden biri. Geniş yolları ve tertemiz plajı yetmiyormuş gibi bir de tepeleri oksijen dağıtıyor. En yüksek tepesi olan Tibidabo Dağı, ailece gidilebilen bir lunaparkın yanı sıra orman içinde yürümeyi olanaklı kılan bir şehir parkını da bulunduruyor. Müthiş panoramik manzaraya konuk olan yeşil kısımlar parkın parçası.

4. Brugge Eski Şehir

Brugge'un eski şehriyle parkı iç içe geçmiş durumda. Diğer örnekler kadar büyük olmasa da şehirden kopma hissini yaşatıyor ve ortaçağ mimarisini doğayla birleştirmeyi başarıyor.

5. Viyana Tuna Adası

Viyana'nın merkezine yakın bir yerde yer alan Tuna Adası, doğaya fazla müdahale edilmeden park olarak bırakılmış. Yürüyüş yapmak ve nehir kıyısında kitap okumak için ideal.

6. Nice Şehir Parkı

Nice'in büyüleyici sahillerinden yukarı çıktığınızda, Matisse Müzesi'nin de bulunduğu devasa bir alanda oksijen deposu olan bu parkı bulacaksınız. Havayı güzel bulan Nice halkı da bu fırsatı kaçırmıyor elbette.

7. Milano Şehir Parkı

Eski şehire oldukça yakın olan bu parkta göl kenarında, ağaçlar altında gölgeyi tercih edebileceğiniz gibi fotoğraftaki gibi açık alanda yemyeşil çimlere uzanıp güneşlenebilirsiniz de.

8. Sofya Şehir Parkı

Sofya da Atina gibi biraz gölgede kalan şehirlerden. Buranın da şehir parkına değinmek lazım. Güzel bir park olmasının yanı sıra park genelinde kablosuz internet bağlantısı bulunuyor. Yani, serbest bir çalışansanız bilgisayarınızı getirip burada bir bankta veya çimlerde doğayla iç içe çalışabilirsiniz.

9. Münih Englischer Garten

Englischer Garten artık adıyla ünlü olmuş bir şehir parkı. Gerçi şehir parkı tabiri burası için hafif kalır çünkü Münih'ten sonraki şehre kadar uzanan devasa, ormanlık bir alan. İçinden dere geçiyor ve minik şelaleler, gür ağaçların arasında çimen kaplı kocaman alanlar var. İçinde beş on dakika oturmak bile büyüleyici bir deneyim.

10. Montpellier Şehir Parkı

Fransa'nın küçük bir şehri olan Montpellier'de şehir parkına hiç de küçük bir yer ayrılmamış. Bir Avrupa klasiği olarak göleti de bulunan parkta yemyeşil ağaçlar ve çimler arasında huzurlu dakikalar geçirebilirsiniz.

11. Paris Lüksemburg Bahçesi

Lüksemburg bahçesi Paris'teki tek park değil ama merkezi olanlardan bir tanesi. Sorbonne Üniversitesi'ne ve Jean-Paul Sartre'ın uğradığı kafelere yakın bir konumda yer alıyor. İnsanların koştuğu, yürüdüğü, oturup sohbet ettiği sakin bir yer.

12. Oslo Vigeland Parkı

Görünce insanı hüznünden ağlatabilecek güzellikte bir park Vigeland Parkı. Ünlü heykeltıraş Vigeland'ın Türkiye'ye göre oldukça cesur kaçacak heykellerinin de sergilendiği parkta yeşilin tonları ve açık havada yüzünüze vuran oksijen aklınızı başınızdan alıyor.

13. Varna Sea Garden

Listedeki ikinci Bulgaristan Parkı. Primorski Parkı da deniliyor. Bu park da, Englischer Garten gibi, Varna'yı aşıp diğer şehre kadar uzanıyor. Sahil şeridine ve plajlara yakın, oldukça bakımlı. Türkiye'de daha yakın olan Burgas şehrinde de bir Sea Garden var. Orada yaz aylarında kumdan heykel festivali de gerçekleştiriliyor.

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
YORUMLAR
13.04.2016

bizde böyle parklar olsa gündüz mangalcılar gece hapçılar tinerciler kol gezer

13.04.2016

birde şarapçıları unutmamak gerekir

13.04.2016

Gökçek bu listeye baktı ve küstü

13.04.2016

Ama Seğmenleri çok severim. haftasonu öğlen sevilmez de sabahın 6sında gideceksin, çimenler çiyden ıslak, kuşlar ötmeye başlıyor, her taraf yemyeşil tıpkı Shire gibi. koş, yuvarlan, kelebekleri kovala. saat 9da millet yürüyüş yapmaya geldiğinde sen yorulmuşsun bile.

14.04.2016

Oraya süper AVM yapılır bence.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ