Müzisyen Gülşah Erol, sosyal medya hesabından paylaştığı bir mesajla, Kadıköy metro girişinde görev yapan polisler tarafından darp edildiği ifade etti. Müzisyen olduğunu söylemesine karşın ellerine, kollarına vurulduğunu ve kendisine küfredildiğini söyleyen Erol 'Enstrümanımı bomba, beni de terörist ilan ederek bir odaya kapattılar' dedi. İlerleyen saatlerde Emniyet Müdürlüğü'nden olaya ilişkin yapılan açıklamada ise 'Polis memurlarından birinin boğazını sıkarak hakaret etti' denildi.
“2 Ağustos, dün 2 polis memuru tarafından darp edildim. Kadıköy Metro girişinde. Enstrümanımı bomba beni de terörist ilan ederek bir odaya kapattılar. Ellerime kelepçe takılıp defalarca yumruklandım ve tekmelendim. Türk bayrağı ile suratıma vurdular, biz bu ülkenin vatandaşıyız diyerek, ya ben? Müzisyenim kollarıma, ellerime lütfen dikkat edin dememle daha çok darp edildim. Benim gibi insanlar bu ülkeden gitmeliymiş, ben ve benim gibiler vatan hainiymiş.
Beni hapse atmakla tehdit ettiler, tüm aileme ağza alınmayacak sözlerle hakaret ettiler. Sonuç tertemiz olan hayatımla, kalbimle özgürüm lakin canım çok yanıyor… Vücudumda oluşan zararların fotoğraflarını koymadım, çünkü çok kötü, bu kadarı bile bu ülkede neye maruz kaldığımı gösteriyor olmalı. Ben müzisyenim! Bu ülkeye emek harcayan bir sanatçıyım. Hakettiğim bu mu?! Lütfen dikkat edin müzisyen, sanatçı arkadaşlar, size hakaretle ve saldırıyla yaklaşsalar dahi susun ve yanlarından uzaklaşın. Her yerim ağrıyor, çenem, gözüm, yüzüm, bacaklarım ve kollarım darp içinde ama en çok kalbim acıyor. Dün ölebilirdim…”
Bu kişi Erol'u provokatör olmakla suçladı ve 'şikayetçi' olduklarını vurguladı.
'04.08.2017 günü bazı basın kuruluşlarında yer alan 'Müzisyen kadına polis dayağı, terörist ilan edip odaya kapattılar' başlıklı haberlerle ile ilgili olarak kamuoyuna bilgilendirme ihtiyacı duyulmuştur.
02.08.2017 günü saat 17.40 sıralarında Kadıköy metrosu doğu turnikelerine gelen G.E isimli bayan şahsın çantasına özel güvenlik görevlilerine bırakmak istediği, özel güvenlik görevlilerinin çantayı alamayacaklarını belirtmesi üzerine şansın 'Bomba mı var' şeklinde bağırması ve devamında kendisini uyarmak için gelen polis memurlarından birinin boğazını sıkarak hakaret etmesi neticesinde şahıs gözaltına alınmış olup şahıs hakkında görevli memura mukavemet, hakaret ve kasten yaralama konularında işlem yapılmıştır.'
Her hafta sonu polis kontrol noktalarından 2-3 kez geçiyorum. Bazen sırt çantası kullanınca şüpheli görüp arıyorlar. Ben buna itiraz etmiyorum normal bi şekilde kimliğime bakıp, çantamı arayıp. Buyrun geçebilirsiniz iyi günler diyerek beni bırakıyolar. Yol sorduğumda yine güleryüzlü bi şekilde cevap veriyorlar. Anlamadığım nokta şu neden hep böyle olaylar belli bir kesmin başına geliyor hadi diyelim geliyor bunu sosyal medyada gündem yapan hesapların neden %80'i terör sempatizanı oluyor? Beyni olan veya beyni olup belli bir IQ seviyesi üzerine çıkan her insan bunların bir provakasyon olduğunu anlayabilir. Bu ülkenin polisi kadar merhamet sahibi polis hiçbir ülkede bulamazsınız ve durup dururken hiçbir polis vatandaşa saldırmaz. Bu olayın aynısı Avrupa'da veya Amerika'da olsaydı şuan siz kadına sıkılan kurşun sayısını yazıyordunuz. Siyasi hırslarınızı bir kenara bırakıp biraz objektif olmayı denerseniz belki böyle olayların bilinçli olarak servis edildiğini görebilirsiniz.
Polis, müzisyen Gülşah Erol'un Çello çantasını kontrol etmek istemiş, bu muameleye şaşıran müzisyende gayri ihtiyari bir tepki olarak "Ha bomba var." demiştir ve olay iki taraf arasında inada binmiştir. İki tarafta hatalı. İletişimlerinde sorun var ama polis asla şiddet kullanmamalıydı.
Umarım bunu normal karşılayanlar ve işini yapıyor diye kılıf uyduranlar aynı muamele ile karşılaşırlar. Bakalım o zaman aynı bu omurgasızlığı gösterebilecek misiniz. Eğer müzisyen arkadaş yanlış birşey yaptıysa hakkında işlem yap götür karakola, görevi başında memura hakaret etti diye soruşturma aç. Ne hakla hem fiziksel hem de sözlü şiddete maruz bırakabiliyorsunuz. Ama doğru ya onun lafının karşısında sizin lafınız güvenilir değil mi?