Bazı arkadaşlarımız (özellikle İstanbul'da yaşamayanlar ya da metrobüs kullanmayanlar) için bu konu pek de ciddiye alınmayabilir. Ancak Metrobüs kullananlar çok iyi bilir ki metrobüste hayatta kalmak gerçekten bir sanattır! Biz de hem kendi deneyimlerimizden hem de gözlemlediklerimizden yola çıkarak, metrobüste hayatta kalma adına ufak bir liste hazırladık :)
Büyük mücadele öncesi, metrobüse nereden bineceğiniz çok önemli. Eğer iki metrobüs durağı arasında oturuyorsanız şanslı insanlardansınız. Yapmanız gereken sadece biraz erken kalkıp gideceğiniz yönün tersine doğru, metrobüsün yoğun olmadığı duraklara ulaşmaya çalışmak.
Durakta beklerken, beyninizde kapı açıldığında hangi koltuk grubuna yöneleceğinizi görsel olarak canlandırın. Ama hiç bir zaman bununla yetinmeyin, her zaman ikinci bir B planına da sahip olun. Kapılar açıldığında, çok uzağında olmanız gerekli. Kapıyı tutturamaz iseniz, savaşı baştan kaybettiniz demektir.
Bu durumda başarı, tamamen sizin beden performansınıza, zekilik, çeviklik ve atikliğinize kalmış... Alacağınız omuz darbelerine karşı dayanıklılık ve atiklik en büyük yardımcınız. Ama metrobüste oturmanın vermiş olduğu huzur ve mutluluk, bunların hepsini alııp götürecektir :)
Diyelim ki koltuk kapma savaşından yenik çıktınız, sakın üzülmeyin. Hızlı hareket edip korunaklı bir yer bulun. Körüklere ya da ortadaki geniş alandaki cam kenarına sırtınızı dayamak, en azından bir çok çeşidi bulunan metrobüs tacizlerinden sizi korurken, ezilme tehlikesinden de uzak olacaksınız.
En az metrobüse binmesi kadar önemli bir aşama, ineceğiniz durağa yaklaşabileceğiniz kadar yaklaşıp öyle kalkın. Kalkmadan önce ineceğiniz kapıyı seçmek çok önemlidir. Kalkarken ihtiyacı olan birine koltuğunuzu bırakmaya çalışın; unutmayın onlar da sizin kadar mücadele ettiler ve bir durak da olsa oturmak onların da hakkı...
Bir çoğumuzun hemen her gün kullanmak zorunda olduğu metrobüs ile yaşamayı öğrenmek o kadar da zor değilmiş dimi :) Şaka bir yana hepimizin bir gün hayal ettiği gibi boş metrobüse binmesi dileklerimizle... :):)
en az 3 çocuk.daha fazla çoğalın ki sömürmesi kolay olsun.hayvan gibi gidin işinize .