Doktorluk, hayat kurtarmak ve insanlara yardım etmek üzerine kurulu bir meslek olsa da, bazen hastaların hayatını kurtarmak mümkün olmayabiliyor elbette. Bu durum, doktorların meslek hayatlarında kaçınılmaz olarak karşılaştıkları ve belki de en zorlandıkları durum. Bu, doktorların hem profesyonel hem de duygusal olarak en zorlandıkları anlardan biridir fakat bir süre sonra her biri bu duruma alışıyor.
'doc.trakyali' isimli genç doktor, ilk kez bir hastasını kaybettiğini gözyaşları içinde anlattı. Kendisine pek çok meslektaşından destek yorumları geldi.
Dün gibi aklımda kana bulanmış eldivenlerimi öfkeyle çöpe fırlatıp kendimi odadan dışarı atışım. Ağlamadım ama nöbet boyunca da kendime gelemedim. Sonra alıştım. Sen de alışacaksın. Alışmazsan devam edemezsin. Yüreğin dayanmaz bu mesleğe. Kurtardıklarına odaklan artık kaybettiklerine değil. Her seferinde daha iyisini yapmaya çabala ama her şeyin senin ellerinde olmadığını da kabullen. Ayağına taş değmesin kardeşim.
Genelleme dogru değil ama Hastanelerde ilgisizlik ve kaba iletişim çok fazla...Gerek Hastahane personeli gerek doktor gerek otomasyoncu kısaca Hizmet sektörü olarak daha fazla halk ile doğru ve kibar iletişim önemli empati kurup karşısındakinin insan olduğunu unutmamak gerekir.Hastahaneye gittiğimizde örnek mesela Kraldan çok kralcı çok doktorun yanında çalışan kişiler bir soruya bile tahammülü yok ne var doktor müsait değil yada muayene odasına geçince yaşlı başlı olsun otur şuraya gibi üslup sorunu çekiliyor neden şifa arayan bir insana psikolojik moral bozukluğu ve mod düşüklüğü yaşatılıyor ki !Eğitim şart ....