Meşhur Fizikçi Carl Sagan ile Yıldızlararası Bir Röportaj

Amerikalı meşhur gökbilimci ve öncü astrobiyolog.

Sayın Sagan, öncelikle bu özel röportaj için size şükranlarımı sunuyor ve hemen sorularıma geçiyorum…

- Yürüttüğünüz çalışmalar bilimin günümüz dünyasında popülerleşmesine büyük katkı sağladı. Peki, bilim sizin için ne ifade ediyor?

“Bilim, sadece bir bilgi topluluğundan daha fazlasıdır. Bir düşünme şeklidir, evreni şüphecilikle sorgulamanın bir yoludur.”

- Bilimin olmazsa olmazı kuşku anladığım kadarıyla. Ve tabi meraklı olmak.

“Bilimin tek istediği, kullanılmış otomobil alırken ya da TV reklamlarından gördüğümüz ağrı kesicilerin kalitesini denerken gösterdiğimiz kuşkuculuğu diğer konularda da kullanmak.”

 - Sosyal hayat içinde bir tarafımızla kuşku duymak diğer yandan inanış ve inançlar dengedeyken hata payımız azalıyor. Salt ve körü körüne inanç insanı sanki acı deneyimlere sürüklüyor ne dersiniz?

Evet, “eğer ki bize bazı şeylerin doğru olduğunu iddia edenlere otorite sahiplerinden şüphe duymamızı sağlayan şüpheci sorular sorma becerisinde değilsek, bu durumda önümüze gelen ilk şarlatan politikacı veya dindara kanmaya açık oluruz.”

- Bu örnekler çok açıklayıcı oldu. Ne yazık ki biz Türklerde kuşkuculuk bilim dışında ve gereksiz pek çok sahada kendini göstermekte. Gereken yerde de tüm saflığımızla aldatılmaya müsait oluyoruz.

“Tarihin en acı derslerinden biri şudur: Yeterince uzun zamandır aldatılmışsak, aldatmacayı ortaya koyan her türlü kanıtı reddederiz. Gerçeği bulmakla ilgilenmeyiz artık. Aldatmaca bizi kafeslemiştir. Tuzağa düştüğümüzü kendimize bile itiraf etmek, son derece acı vericidir çünkü.”

- İnsan beyni gerçekten de her türlü manipülasyona açık ve kendini haklı çıkarmaya programlı. Gelelim diğer bir soruya…

Günümüzde bilimsel ve özellikle sağlık alanındaki gelişmeler kasıtlı olarak bir süre kamuoyundan saklanıyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri ilaç sektörünün sekteye uğraması. Siz bilimsel çalışmalarınızı herhangi bir gerekçeyle saklama ihtiyacı duydunuz mu?

'Hayır, bilimi açıklamamak bana ahlaksızlık gibi geliyor, Âşık olunca bunu tüm dünyaya duyurmak istersiniz.”

- Ne güzel bir metafor. Bu noktada malum uzaylıların da esasen var olduğu ve yıllardır halktan saklandığı konuşuluyor. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz nedir? Dünya Dışı Akıllı Varlık Araştırması'nın ilerlemesinde büyük katkı sağlayan bir bilim insanı olarak sizce de gerçekten dünya dışı yaşam var mı?

“Bir yerlerde inanılmaz bir şey keşfedilmeyi bekliyor. Eğer tüm evrende yaşam sadece Dünya'da varsa, bu çok büyük bir yer israfı olurdu.”

- “Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıt gerektirir.” sözü size ait. Peki, bu konuda bizlere sunabileceğiniz herhangi bir kanıtınız var mı?

“Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir.”

- Yalnız cevabınızla birazcık kaçak güreştiniz. Neyse ki bu sözünüz benim hayat mottolarımdandır. Uzaylılardan insan ırkına dönmek istiyorum, yine sizin bir cümlenizle devam edeyim, “Bugünü anlamak için geçmişi bilmeniz gerekir.” Hülasa insanı anlamak için de geçmişe bakmalıyız. Peki, geçmiş bize ne söylüyor?

“DNA’mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtamızdaki karbon, çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler, yıldızların malzemesinden yapıldık.”

- İnsanın hammaddesi yıldızlar yani. Bu çok büyüleyici… İnsanı hayal elemine götürüp hülyalara daldıran bir düşünce.

“Hayal gücü bizi gerçekte var olmayan yerlere götürür. Ancak o olmaksızın hiçbir yere gidemeyiz!”

- Hayal gücü deyince benim aklıma uzay, gezegenler ve yıldızlar geliverir. Kainata duyduğum merak ve aşkın yansıması sanıyorum. Son olarak gezegenimizin Voyager 1 sondası tarafından rekor uzaklıktan çekilen bir fotoğrafı hakkında bizlere ne söylemek istersiniz?

“Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süperstar, her 'yüce önder', her aziz ve günahkâr onun üzerinde - bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde.

Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. Bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular. O zerrenin bir köşesinde oturanların başka bir köşesinden gelen ve kendilerine benzeyen başkaları tarafından uğradığı bitmez tükenmez eziyetleri düşünün, ne çok yanılgıya düştüler, birbirlerini öldürmek için ne kadar hevesliydiler, birbirlerinden ne kadar çok nefret ediyorlardı.

Böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi. Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok.

Dünya, üzerinde hayat barındırdığını bildiğimiz tek gezegen. En azından yakın gelecekte, gidebileceğimiz başka yer yok. Ziyaret edebiliriz, ama henüz yerleşemeyiz. Beğenin veya beğenmeyin, şu anda Dünya mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu sığınabileceğimiz tek yer.

Gökbilimin bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. Bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza.

BU SAHİP OLDUĞUMUZ TEK ŞEY.'

Carl, herkesin bilimsel bir eğitim görmesi ihtiyacının farkındaydı. Herkesin bilim adamı olmasını beklediğinden değil ama en azından belli bir dereceye kadar gerçek dünyanın nasıl işlediğini bilmesi gerektiğini hissettiğinden. Ona daha fazla katılamazdım.

- James Randi

Ve ben de insanlığın evreni, kendisini ve çevresini daha iyi tanıması açısından ille de fen bilimlerine asgari düzeyde merak duyması gerekliliğine katılıyor, bu anlamda fizik bölümünü okuduğum için kendimi şanslı addediyorum.

Bu şahane röportaj için tekrar çok teşekkür ederim.

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"