Zorba’nın hayata aşırı bağlılığı, tüm inanç sistemlerini yok sayışı, düşünceleri, geçmiş deneyimleri, aşkları, dansı, sadece kendi istediği zaman bir bebeğe dokunuyormuş gibi dikkatle kılıfından çıkarıp çaldığı santuru, kısacası ona dair her detay yazarın hayatında kalıcı izler bırakır. Maden işi bitip farklı hayatlara döndükten sonra (nasıl bittiğini merak edip okuyun diye yazmıyorum) Kazancakis bir daha eskisi gibi olamaz.
Okurken birçok yerde Türklerden ve dönemin İstanbul’undan bahsedildiğini görmek mümkün. Zira o dönem iki ülke arasındaki ilişkiler şimdiki gibi olmadığından bazı cümleleri yadırgayabilirsiniz. Tavsiyem siyasî bir metin olarak değil bir edebiyat eseri olarak okuyun
Ayrıca kitap 1964’te Yunan yönetmen Mihalis Kakoyannis tarafından Alexis Zorba adıyla sinemaya uyarlanmış ve üç oscar almış. Baş rollerinde Antony Quinn, Alan Bates ve Irene Papas gibi dönemin önemli oyuncuları yer almış. Kitabı okuduktan sonra filmi de mutlaka seyredin derim.
“Dünyanın kulakları ne zaman açılacak patron? Ne zaman gözlerimiz açılacak da göreceğiz? Taşlar, çiçekler, yağmur ve insanlar, kucaklarımız ne zaman açılıp birbirimize sarılacağız?”
Instagram