Merve Aydın Yazio: Bu Kitapta Bazı Kelimeler Yasaklı!

Seyfettin Araç ilk romanı Sevgili Yalnızlık’la edebiyat dünyamıza hızlı bir giriş yaptı.

PEN üyesi yazar, Doğan Kitap/Solibri markasından çıkan bu romanda iki ebedi âşığın hikayesini diyalog bir anlamda da monodiyalog formatında anlatıyor.

İflah olmaz bir hayalperest olan Likos (erkek) ile iflah olmaz bir gerçekçi olan sevgilisi Tidu (kadın) ile tanışıyoruz bu romanda. Uzun uzun sohbet edişlerine tanıklık ediyoruz. Aşk, varoluş, yalnızlık… İnsanoğlunun en temel dertlerini masaya yatırıyor iki âşık. Monodiyalog tarzında yazılmış ilk roman olma iddiası taşıyan kitabı özel ve ilginç kılan bir başka yanı ise bu kitapta “yasaklı” kelimeler olması. Evet, yanlış okumadınız. Zaman zaman etik, ahlaki, siyasi nedenlerle yasaklanan kelimeler hep olmuştur. Yayım ya da medya dünyası yasaklı kelimelere, kavramlara aşinadır. Ama bu romanda olan böylesi bir sansür değil elbette.

Seyfettin Araç biz yazar olarak kendisi belirlemiş bu yasaklı kelimeleri. Adeta yazma sürecinde önce kendisine sonra okura bir oyun kurmuş. Kendisiyle yaptığımız sohbette bize bu kelimelerin neden yasaklı olduğunu anlattı ve edebiyatla ilgili görüşlerini paylaştı Araç. Bu yasaklı kelimelerin hangileri olduğunu söylemedi ama kitabını okuyan okurlarla arasında bir oyuna dönüşmüş durumda bu kelimeler…

“Benimki yazmaya adanmış bir varoluş!” diyen Araç, yazarlığının yanında aynı zamanda sıkı bir birinci basım kitap ve gravür koleksiyoneri.

1- Sevgili Yalnızlık romanının yazarısınız. Çok ilginç bir özelliği var bu romanın. Çünkü romanda kullanılması yasak olan kelimeler var? Nereden çıktı bu fikir?

- Evet ilginç bir ilk roman oldu. Her şeyden önce mono-diyalog türünde ülkemizde yazılan ilk roman olması iddiası beni çok heyecanlandırıyor. Dediğiniz gibi romanımda yasaklı kelimeler var. Kendimi sınamayı, kendime oyunlar kurmayı seven bir yazarım. Romandaki karakterlerimi zorlamak anlamında da güzel bir deneyim oldu. Çıkış noktalarından biri bu.

2- Neden yasaklı bu kelimeler?

- Bir araştırma yazısında okumuş ve çok etkilenmiştim. Bu yazıda romanlarda en çok kullanılan beş kelimeden, yazarların en çok tercih ettiği on kelimeden, en vazgeçilmez on beş kelimeden bahsediliyordu. Ben de bu kelimelerden 6 tanesini seçip ülkemizde bu açıdan da “bir ilk” olacak bir roman yazmaya karar verdim. Yapılamayanı yapma, zor olanı deneme ve başarma fikrinden doğdu bu oyun diyebiliriz. Dediğim gibi kendime meydan okumayı, metinlerime biraz da olsa heyecan katmayı seviyorum.

3- Bu yasak sizi zorladı mı? Nasıl başardınız o kelimeleri kullanmadan yazmayı?

-Zorlamaz olur mu? Bazı kelimelerin benzer, sesteş hallerini kullandım ama

bazılarında, ifade etmek isteğim anlamı vermek için üç dört farklı benzerini kullanmam gerekti. Ama biliyor musunuz, bir yazma alıştırması olarak da önerilen bir tekniktir bu. Mesela hiç sıfat kullanmadan on sayfa yazmak gibi pratikler yazar adaylarının çok işine yarayacak deneylerdir. Bunu yapmanın da edebiyatta yenilik anlamında bana çok şey kazandırdığını söyleyebilirim.

4- Sansüre bir tepki mi bu?

-  Sansürün her türüne karşıyım elbette ama sansüre değil de aslında “klişeye” karşı bir tepki denilebilir. Olmayanı oldurmak, yazılmayanı yazmak, yapılmayanı yapmak gerek diye düşünürüm hep. Yazma uğraşına böyle meydan okumalar koymak beni heyecanlandırıyor. Yazma arzum bu yenilikçi bakışla ruhumda kökleniyor. Benden önceki yazarların, üstatların yaptıklarının dışında yeni bir yol yaratmak da beni inanılmaz heyecanlandırıyor.

5- Edebiyatta benzer örnekler var mı?

- Aklıma gelen en çarpıcı ilk örnek Fransız yazar Georges Perec’in Kayboluş romanı. Perec bu romanını “e” harfini hiç kullanmadan yazmıştı. Perec’in tıpkı benim kelimelerim gibi sansürlediği “e” harfi Fransız işbirlikçiler tarafından Nazilere teslim edilen annesini simgeliyordu. Bir anlamda da kaybettiği yakınlarını.

6- Bundan sonraki metinlerde yine yasaklı kelimeler olacak mı?

- Yasaklı kelimeler Sevgili Yalnızlık’a özel bir oyundu. Her romanın yazım süreci yeni bir macera, insanı dönüştüren yeni bir yolculuk. Bir sonraki romanımın yazım aşaması sürüyor. Orada henüz böyle bir oyun yok ama başka oyunlar olmayacağına dair söz veremem. Kadim yazım geleneğini modern zamanların araçlarıyla zenginleştirmeyi seviyorum.

Yazar Hakkında

Seyfettin Araç, 20 Eylül 1982’de Mardin’de doğdu. Mazıdağı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun ardından Diyarbakır Ali Emiri Ortaokulu’nu ve Ziya Gökalp Lisesi’ni bitirdi. Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Sinema TV bölümünden mezun oldu. 2004 yılında kurduğu ARC Şirketler Grubu’nun kurucu başkanlığını devam ettirmektedir. Beşiktaş Kongre Üyesi, aynı zamanda gravür, birinci basım kitap, harita ve yağlı boya resim koleksiyoneridir. Birçok dergiye denemeler, öyküler ve şiirler yazan Araç’ın ilk kitabı Kent Şiirleri 2020 yılında yayımlanmıştır. Seyfettin Araç, PEN Türkiye üyesidir.

Instagram

Popüler İçerikler

Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
YORUMLAR
08.09.2021

👍👍harika olmuş

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ