Merkez Bankasının Ekonomiye Müdahale Etmek İçin Yapabileceği 8 Şey

Dünya genelinde artan enflasyonun etkileri ülkemizde de kendini göstermiş durumda. Kimi ülkeler bu enflasyondan daha az etkilenirken, bizim gibi enflasyonun hızlı yükseldiği ülkeler de yok değil. Peki enflasyondan etkilenme oranının ülkeden ülkeye değişiyor olması, Merkez Bankası'nın durumu daha iyi bir hale getirme imkanının olduğu anlamına mı geliyor?

İşte Merkez Bankası'nın ekonomiyi düzeltmek için yapabilecekleri!

Merkez Bankası piyasaları dengeleme gücüne sahiptir.

Merkez Bankasının temel politikası, piyasalarda fiyat istikrarı sağlamak ve para değerini döviz ile enflasyon karşısında korumaktır. Böyle bir piyasada yerel pazar büyümesi, halkın refah seviyesinin artması ve gelir dağılımının dengelenmesi sağlanır. Ancak günümüz hızla yükselen kriz ortamında bu dengeli piyasa avantajları pek gözlenmemektedir, dolayısıyla Merkez Bankası piyasalara yeniden istikrar getirmek için birkaç hamle yapabilir.

1. Faiz oranlarının artması yerel para birimine olan talebi artırır.

Yükselen enflasyon karşısında yapılabilecek en iyi hamle faiz oranlarını yükseltmektir. Bu hamle enflasyonun yükselmesini engellemese de yüksek fiyat oynaklıklarından korunmayı ve enflasyondan o kadar da kötü etkilenmemeyi sağlar. Faiz oranları ne kadar yüksek olursa TL yatırımcı miktarı da o kadar yüksek olur ve para biriminin hızlı değer kaybetmesi önlenir.

2. Döviz yatırımcılarının TL'ye geçiş yapması para birimimizin yükselmesini sağlar.

TL'nin şu günlerde hem yüksek enflasyondan hem de yükselen döviz fiyatlarından kötü etkilendiği bir gerçek. Ancak Merkez Bankası bu denkleme TL yatırımlarını teşvik ederek ve döviz yatırımlarına nispeten düşük faiz uygulayarak dengeleyebilir. Buradaki temel amaç ise döviz yatırımcısını TL pazarına çekerek para değerini yükseltmektir.

3. Piyasadaki para arzının kısıtlanması para birimini değerli bir varlık haline getirir.

Piyasalara denge getirmek için yapılabilecek bir diğer hamle ise para basma seviyesini düşürmektir. Çünkü para basma yetkisi Merkez Bankasının kontrolündedir ve piyasadaki para miktarı ne kadar fazla ise, para birimi değeri de o kadar düşük olur. Arzı azaltmak hem parayı değerli kılar, hem de basım maliyetlerini düşürür ve iki taraflı kazanç sağlar. 💰

4. Üreticinin korunması yerel pazarı ve ekonomiyi canlandırır.

Türkiye'deki ekonomik dengelerin bozulmuş olmasındaki bir diğer neden ise ihracat ithalat oranıdır. Bu da genel olarak para birimi değerine ve faiz oranlarına bağlıdır. Ülkedeki para biriminin değerli olması için faiz oranlarının dünya standartlarına yakın, üretimin ise teşvik edici olması gerekir. Dolayısıyla yerli üreticiyi korumaya yönelik vade ve ödeme önlemleri almak, ekonomiyi her anlamda olumlu yönde etkiler.

5. Tasarruf yaparak ekstra giderleri kısmak ülke zenginliğini artırır.

Ekonominin düzeltilmesi için yapılabilecek bir diğer şey de bu kriz ortamında tüketim maliyetlerini olabildiğince kısmaktır. Bu tasarruf mantığı hem devlet otoriteleri hem de vatandaş tarafından uygulandığında, maddi gelir yükselir. Bunun için de Merkez Bankası vatandaşları para biriktirmeye teşvik edebilir, bunun en önemli yolu da yine faiz oranlarını artırmaktır, aksi halde kimse TL biriktirmeye yanaşmaz.

6. Ülkedeki refah seviyesi ne kadar yüksekse ekonomi de o kadar istikrarlı olur.

Bir ülkenin zenginliği, vatandaşların zenginliği ile doğru orantılıdır. Bu zenginliğin ise belirli bir zümreyle kısıtlı olmaması ve ülkeye orantılı şekilde dağılması oldukça önemlidir. Bu nedenle vatandaşların birikim yapabilmesi, ev ve araba alabilmesi için daha esnek ve ödeme kolaylıklı bir piyasa sunulabilir. Nitekim, ülkedeki mal varlığı sahibi kişi sayısının artması, milli hasılanın artması ve para biriminin değer kazanması olarak yorumlanabilir.

7. İstihdam sağlayarak üretimi teşvik etmek dışa bağımlılığı azaltır ve enflasyonu yerinde tutar.

Enflasyondaki artışın bir diğer etkisi ise iş kolları dağılımındaki dengesizlik ve iş standartlarındaki düşüştür. Bu gibi bozulmalar sadece Merkez Bankası hamleleri ile düzeltilemese de genel para kararlarının ülke içi iş koşullarını iyileştirmede etkili olduğu söylenebilir. Yeni iş kollarının açılması, ucuz işçi çalıştırılmaması ve üretim odaklı bir yapı kurulması yükselen enflasyonu bir nebze tutabilmeyi sağlar.

8. Para kararlarını veren yapının güvenilir olması TL'nin tercih edilme oranını artırır.

Merkez Bankası kartlarını ne kadar açık oynar ve aldığı kararlar hakkında ne kadar şeffaf olursa, o kadar fazla güven kazanır. Bu güven sadece yerel halkın değil dünyanın da ilgisini çeker. Para kararlarını alan yapının güvenilir ve güçlü olduğunun anlaşılması ise ülkeyi diğer ülkelerin gözünde yatırım için tercih edilebilir hale getirir. Dolayısıyla yabancı yatırımcı ülkeye sıcak para birimi getirerek TL'ye dönüştürmüş ve TL değerini artırmış olur.

Ekonomiyi düzeltmek için ülkedeki yapıların işbirliği içinde olması çok önemlidir.

Enflasyon etkisini azaltmak ve piyasadaki fiyat oynaklıklarını önlemek herkesi rahatlatır. Fakat bunun için hem Merkez Bankasının, hem ülke otoritesinin, hem de yerli halkın işbirliği yapması gerekir. Gereksiz giderleri kısmak, mantıklı harcama hamleleri yapmak ve birikime odaklanmak temel olarak parayı daha işlevsel kılmak anlamına gelir. Bu nedenle Merkez Bankası tarafından alınan kararların mantıklı ve uygulanabilir olması ekonomiyi düzeltmek için fazlasıyla yeterlidir.

Popüler İçerikler

Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro