Merkez Bankası Olağanüstü Genel Kurulu'nda 2023 yılında tüm yükünü üstlendiği KKM'den kaynaklı kur kaynaklı zararla birlikte bilançodaki realize olmamış (gerçekleşmemiş) kur farkı riskinin de zarar yazdığı öngörülüyor.
Merkez Bankası Olağanüstü Genel Kurulu'nda 2023 yılında tüm yükünü üstlendiği KKM'den kaynaklı kur kaynaklı zararla birlikte bilançodaki realize olmamış (gerçekleşmemiş) kur farkı riskinin de zarar yazdığı öngörülüyor.
Ekonomim'den Mehmet Kaya'nın aktardığına göre, Merkez Bankası uzun yıllardır karlarıyla hem Kurumlar Vergisi rekortmenlerinde üst sıralarda yer almış hem de Hazine'ye aktarımlarıyla gündem olmuştu. Merkez Bankası'nın kârlılığının 2023 hesap döneminde son bulduğu hesaplandı.
Banka esas sözleşmesinde vadesi olmasına karşın olağanüstü genel kurul toplantısı çağrısı yaparak gözleri üzerinde toplarken, kaynaklar KKM'nin tüm fark yükünün 2023 Merkez Bankasına devredilmesi ve forward döviz işlemlerinden kaynaklı ciddi zarar yazıldığını belirtiyor.
Bu zararın yanında, TCMB'nin 'henüz realize olmamakla' birlikte 800 milyar liranın üzerinde de kur farkı riskinin bilançoda görüldüğü, bunun da 2024 yılında karşılanacağı düşünülüyor.
Uzmanlar, geçmişte de Merkez Bankası'nın zarar açıkladığını belirtirken, o dönemlerde zararın Hazine borçlanma kağıtlarıyla karşılandığını belirtirken, diğer yöntem olarak da zararın bilançoda taşınması ve yıllara yayarak ödenebileceğini öngörüyor.
'Şartların zorlanmasıyla' zarara karşın, Hazine'ye bir aktarım yapılabileceği, teknik olarak mümkün olan bu yöntemin ise 'ekonomi yönetimi açısından güven sarsıcı olabileceği' vurgulanıyor.
Merkez Bankası'nın 2023 yılı net zararı, zararın yönetimi ve Hazine'ye etkisine yönelik 28 Mart'taki Olağanüstü Genel Kurul'da bilgi vermesi bekleniyor.
Genel Kurulda esas sözleşmede yer alan, genel kurul toplantı dönemine ilişkin değişiklik maddesi konulması dikkat çekti. 2018 öncesinde Merkez Bankası genel kurulu Nisan ayında yapılırken, 2018'de yapılan değişiklikle 'yılın ilk üç ayında' şekline dönüşmüştü.
Merkez Bankası'nın 2023 yılında olası zarar açıklamasına yönelik Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak, 'Merkez Bankaları kâr etmek amacı ile çalışmaz. Ancak herhangi bir firma gibi APİ’den kaynaklı ya da rezerv kaynaklı maliyetleri olur. Bundan dolayı bilançoyu yönetmesi gerekir. Yani her MB için rezerv yönetimi önemlidir. Bir merkez bankasının en önemli gelir kaynağı senyoraj (hükümranlık geliri) geliridir. Senyoraj basit olarak paranın piyasaya sürülme (kağıt, mürekkep, matbaa gideri) maliyeti ile üzerindeki nominal değer arasındaki farktır. Bu gelir güzeldir. Ancak ipin ucu kaçar çok fazla emisyon yaratırsanız enflasyon olacağı için senyorajın reel değeri düşer. Yine bir MB’nin döviz rezervi pozitif ve yüksek ise kur farkından dolayı kazanç elde eder. Eğer tersi ise yani negatif rezervle çalışıyorsa yani borçlu ise kur farkından dolayı zarar eder. TCMB’nin başına gelen de budur' açıklamasını yaptı.
'TCMB bu yıl eğer bilanço oyunları yapılmaz ise zarar edecek. TCMB’nin zarar etmesinin nedeni, döviz kurlarındaki artış; negatif net döviz rezervle çalışması nedeni ile yapmış olduğu swap anlaşmaları TCMB’nin TL cinsinden borcunun artması, kur korumalı mevduat hesabından kaynaklanan hazine tarafından yapılan ödemelerden zarar etmiş olması' diyen Çolak, 'Özetle TCMB zarar ettiğinde Hazine'nin borcu daha da çok artacak. TCMB bu durumda yanlış rezerv yönetimi yapmış olmakta ancak eli mahkum, çünkü TCMB Guvernörü olanlar koltuğa hak ederek oturmadıkları için bedelini kamu zararına da olsa ödemek zorunda' diye de ekledi.