Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu Kararları Hakkında Düşünülmesi Gerekenler

Biliyorsunuz ki bu haftanın en önemli gündem konularından biriydi Merkez Bankası’nın PPK toplantısı ve faiz kararı. Çok ilginçtir ki ben on yıl önce sektöre başladığımda kimse ne faiz kararı takip ederdi ne de PPK toplantısı. Hatta çoğu kişinin bu durumdan haberi de yoktu. Ama gel gelelim son yıllarda milli maç edasında Merkez Bankası faiz kararı takip eder olduk. Başka ülkelerde bu hala yok. Ama benim ülkem bu konuda da nevi şahsına münhasır oldu.

Tabi ülkede ekonomist sayısı da, broker sayısı da, Bitcoinci sayısında da ciddi bir artış olunca son yıllarda PPK toplantısının da milli maç edasında takip edilmemesine çok da şaşırmamak lazım. Bu konuya da ayrı bir yazımda değineceğim. 

Eee konu böyle olmuşken bende bu yazımı Merkez Bankası PPK toplantısına ayırmaya karar verdim.

Bildiğiniz üzere son iki yıldır Merkez Bankası faiz indirim sürecine girdi. Çokça Merkez Bankası başkanı, danışmanı değişti ama iki senedir faiz indirim politikası değişmedi. Faiz indirimi denince akla genel olarak ‘’iyi’’ algısı yerleşse de bu durumun alt başlıklarına ve arka planda etkilediklerine bakmak gerekir.

Faiz indirimi ve faizlerin düşük olması aslında ne gibi şeylere sebep olur? Tabii ki herkes düşük faiz ister. Düşük faizle borçlanalım, düşük faizle ödeme yapalım, kredi çekelim. Ama bizim gibi gelişmekte olan, dışa bağımlı ülkelerde çok düşük faiz kuramı pek işlemez. “Faiz neden, enflasyon sonuçtur” kuramındaki dengenin bir tık altında faize düşerse merkez bankası faizleri hoop arkasından çığ gibi büyüyen enflasyon sonuçları yaratılmaktadır. Yani aynen son iki yılda yaşadıklarımız gibi.

Düşük faiz sadece borçlanma için geçerli değildir maalesef, aynı zamanda getiri için de geçerlidir. Siz ülkenize yeteri kadar yabancı sermaye çekmezseniz, ihracatınızı artırmasanız düşük faizin de (yani düşük Türk Lirası getirinin)  olduğu yerde kimse maalesef Türk Lirasına yatırım yapmaz. Kendi vatandaşımız bile yapmadı. Ardından artan dolarizasyon talebi, altın ve kağıtlara olan talebin artması ile dışa bağımlı ülkelerdeki üretim fiyatları da maalesef dolara endeksli olduğundan artan bir enflasyon dönemi yaşadık. Yaşamaya da devam ediyoruz.

Bu süreçte kimse parasını TL’de tutmadı. Herkes dolar mı altın mı alsam diye sordu? Ya da ev, araba iyi getiri yapıyormuş dedi. Evini bir buçuk katına satan mutlu oldu. Ama gün geldi hepsi enflasyon karşısında eridi. Sonra insanlar ekonomiyi sokakta para harcayan insanları görerek “iyi bak herkes geziyor, yiyor, içiyor” diye yorumladı. Ama insanlar tasarruf yapmaya kalktığında enflasyon karşında eriyen bir paraları olduğu için harcama yoluna gittiğini kimse anlamadı.

Yani kısaca düşük faiz her zaman da çok iyi bir şey değilmiş, aslınsa bu 2 senede bunu biraz zorlu bir yoldan da olsa öğreniş olduk.

Ama geçtiğimiz haftaki PPK toplantısı bu anlamda son iki senedir atılan, inşa edilen ‘’Türkiye Ekonomi Modelini’’ bitirdi. TCMB politika faizini %25 seviyesine yükseltti. Uzun zaman sonra atılan ciddi radikal bir adım olarak piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Hala politika faizi yaşanan reel enflasyonun çok altında da olsa, doğru politika araçlarının kullanılmaya yeniden başlaması adına umut verici bir gelişme olarak yorumlanması gerekmektedir.

Gidilecek daha çok yol var, atılacak bunun gibi birçok ekonomik adım var. Eminim bu süreç yapısal anlamda doğru desteklendiğinde gerçekten çalışacak ve ekonomik açıdan bugünümüzden çok daha pozitif, olumlu günler göreceğiz.

Ama bir ekonomist olarak bu politika faiz kararı alındığında çok mutlu olduğum kadar, kafamda bir soru işareti belirdi. Peki ya iki yıl önce hiç faiz indirim politikasına geçilmeseydi? Sizce neler olurdu?

Bunu da düşünmeden edemiyorum. Bence ülkece en çok düşünmemiz gereken konu sanırım şu an bu. Sizce bu süreçte neler kaybettik? Neler kazandık? Herkes biraz düşünsün bakalım...

Herkese mutu günler dilerim.

Sevgilerimle.

Instagram

Twitter

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!