Merkez Bankası’nda Kıyım Yaşanıyor İddiası: 128 Milyar Doları Araştıran Müfettişler Gönderiliyor mu?

Merkez Bankası'nın İstanbul'da yapılan Finans Merkezi'ne taşınması kadrolardaki depremi bir nevi kamufle ettiği iddia edilirken, yaklaşık 5 ay görevde kalan Naci Ağbal'ın yerine gelerek görevde 1 yılını dolduran Şahap Kavcıoğlu bu kez para politikaları ile değil görevlendirme politikaları ile eleştirilerin odağında yer aldı. 

Merkez Bankası personelleri arasında bir kriz mi yaşanıyor?

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Merkez Bankası’nda yaşanan üst düzeyi görev değişikliklerini eleştirerek, ‘128 milyar dolar’ı araştıran müfettişlerin mağdur edildiğini iddia etti.

Usta, 'Merkez Bankası’nda bir kıyım yaşanıyor' derken, Merkez Bankası'nda Başkan, Başkan Yardımcısı ve Para Politikası Kurulu üyelerinin geçen yılın mart ayından itibaren görevden alınmaları sonrası, Türkiye'ye bunun maliyetinin yüksek olduğunun anlaşıldığını ve bu görev değişikliklerinin bu dönemde daha alt düzeyde kıyım boyutunda olduğunu öne sürerek, şunları söyledi:

Daha teknik düzeye, genel müdür ve genel müdür yardımcısı düzeyine maalesef taşıyorlar. Şimdi, kimler görevden alınıyor? ‘Merkez Bankası bağımsız olmalıdır’ diyenler, ‘Fiyat istikrarı bu ülkede önemlidir’ diyenler, ‘Ülkenin rezervleri satılmasın, heba edilmesin’ diyenler, yeni ekonomi modeli olarak ortaya konulan modelin bir model olmadığını, çalışmayacağını söyleyenler. Ki çok isabetli söylemişler, o model şu anda çöp oldu. Yani bunun çöp olacağını söyleyen bütün teknisyenlerin hepsi görevlerinden alınıyor ve bir bir şubelere sürülüyor. Bu, olmuş bir şey değil. Bu, Merkez Bankası’nın tarihinde de görülmüş bir şey değil.

Usta, görevden almalar konusunda, üst düzey yöneticilerin şubelerde görevlendirildiğini söyledi.

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürü, Genel Müdür Yardımcısı, Denizli şubeye, Karaköy şubeye gönderiliyor. Bu arkadaşlar enflasyon raporlarını hazırlayan, Para Politikası Kurulu önerilerini hazırlayan teknisyenler. Tabii bir kısmı bu baskılar nedeniyle görevi kendisi bırakıyor, bir kısmı da görevden alınıyor. Piyasalar Genel Müdürü aynı şekilde.

Rezerv satışlarına karşı çıktığı için bu arkadaşlar kendi istekleriyle görevlerini bırakıyorlar. Daha sonra, İletişim ve Dış İlişkiler Genel Müdürü’nde, Genel Müdür Yardımcısı’nda aynı konu var. Yani bunlar kabul edilebilir bir şey değil. 

Diğer taraftan da müfettişler konusu var. İç denetim ve tamamen iç kontrol mekanizmalarını yok etmeye yönelik bir gayret var Merkez Bankası’nda. Bunun da nedenini biliyoruz. Tabii ‘128 milyar dolara ne oldu’ konusu, biliyorsunuz, Merkez Bankası’nda da tartışılan, Merkez Bankası içerisinde de araştırılan bir konuydu. Naci Ağbal'ın bununla ilgili araştırma başlattığı da kamuoyuna yansımıştı. Bu çalışmalara engel olmak, bu çalışmaların içerisinde bulunan müfettişleri mağdur etmek anlamında bir adım da burada atılıyor.

Ekonomist ve planlama uzmanı olan Devlet Planlama Teşkilatı'nda da yöneticilik yapan Erhan Usta, müfettişlere yapılanların kabul edilemez olduğunu ve takipçisi olacağını belirtti

Birinci adımda, şimdi yapılan şey, müfettişlerin keyfi biçimde başka yerlerde görevlendirilmelerinin önü açılıyor. Hâlbuki müfettişlerin güvencesi vardı. Yani siz, müfettişe ‘Ben sizi yarın bir gün, işte filan yerdeki şubeye sürerim’ dediğiniz zaman o müfettişin işini çok dik bir şekilde yapmasının önünde engel olursunuz. 

İkinci adımda da şimdi, baş denetçilerin teşvikle emekli olmaları isteniyor, aksi takdirde bunların da müdür yardımcısı olarak şubelere gönderileceğini Başkan e-postayla iletiyor. Bunların hiçbiri kabul edilemez.

Yani bugüne kadar yaptıkları hataların ülkeye verdiği zararı görmeleri gerekiyordu. Para Politikası Kurulu’yla, Merkez Bankası’yla, Merkez Bankası’nın çalışanlarıyla uğraşmanın ne kadar büyük yanlış olduğunu görmüş olmaları gerekiyordu. Bunu göremeyenler şimdi bunu devam ettiriyor. Bunu devam ettirmeleri son derece üzücü ve bunun bu ülkeye çok ciddi bir maliyeti olacaktır. Bu konuda Merkez Bankası’nı uyarıyorum ve bu konunun da takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyorum.

İş hayatına Merkez Bankası'nda başlayan 5 Nisan 1994 kararları sonrasında bankacılık sektörüne 2001 krizi sonrasında da medya sektörüne geçen Uğur Gürses geçtiğimiz günlerde bu konuda bir paylaşım yapmıştı

twitter.com

Barış Soydan da Mart ayının son günlerinde bu konuyu iki gün üst üste köşesine taşımıştı.

halktv.com.tr

Geçen Kasım’da, kur krizinin ortasında tartışmalı şekilde görevinden ayrılan eski Merkez Bankası Piyasalar Genel Müdürü Doruk Küçüksaraç’ın bankanın Kocaeli şubesinde, Naci Ağbal ve Murat Uysal döneminin İletişim Genel Müdürü Ferhat Çamlıca’nın Edirne şubesinde, eski Araştırma Genel Müdürü Çağrı Sarıkaya’nın Denizli’de görevlendirildiğini duydum.

Apar topar İstanbul’a taşınma kararına karşı dava açanların büyük kısmının bankanın Ümraniye’deki ana binasına değil Karaköy’deki İstanbul şubesine atandığı belirtiliyor. Zira söylenenlere göre Ümraniye’deki ana binada çalışanlara kira başta olmak üzere ek yardımlar yapılırken Karaköy’dekiler birçok olanaktan yararlanamıyor.

Bunlar olurken bir yandan da Merkez Bankası kadroları değişiyor. Bu değişime dair ilginç bazı gözlemleri de yazacağım.

"Merkez Bankası Meclisi’nde sessiz sedasız kritik bir değişiklik" başlıklı 2. yazısında Soydan, yeni atanan bir üyeye de dikkat çekiyor!

halktv.com.tr

Önceki gün Merkez Bankası’nın olağan genel kurul toplantısı yapıldı. Genel kurulda Merkez Bankası Banka Meclisi’nin görev süreleri dolan üyeleri Prof. Dr. Başak Tanınmış Yücememiş’in görev süresi uzatıldı.

2016-2019 arasında vekaleten TÜİK Başkanlığı yapan Mehmet Aktaş’ın üyeliği ise yenilenmedi. Onun yerine iktidarın düşünce kuruluşu SETA’nın ekonomisti Mevlüt Tatlıyer Merkez Bankası Meclisi’ne seçildi.

Merkez Bankası Banka Meclisi, bankanın en üst organıdır. Temel olarak bütçe, insan kaynakları ve operasyonel konularda karar verir. Bir kaynağımın sözüyle, “Banka Meclisi üyeleri dişliyse bankayı yöneten de onlar olur.”

Banka Meclisi üyelerinin dolgun maaşları, ofisleri, asistanları, araçları, şoförleri olduğunu söylemeye gerek bile yok.

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
08.04.2022

ekonomiyi bağımsız kurumlar değil de maho ağa yönetirse böyle oluyo..

Pasif Kullanıcı
08.04.2022

Halen onurlu insanlar varmış demek.

08.04.2022

son atanan başkan kurumu parçalayıp, yok etmek için görevlendirilmiş

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ