Merkez Bankası, beklentilerin aksine bir karar vererek faizleri sabit tutarak aralık ayını 'pas' geçti. Analistler, genel olarak Merkez'in konjonktürü izleyerek beklemeye geçtiğini düşünüyor.
Merkez Bankası, beklentilerin aksine bir karar vererek faizleri sabit tutarak aralık ayını 'pas' geçti. Analistler, genel olarak Merkez'in konjonktürü izleyerek beklemeye geçtiğini düşünüyor.
Merkez Bankası toplam talep gelişmelerinin kur ve petrol fiyatlarındaki yükselişin enflasyona etkilerini sınırlayacağını belirterek, bu etkileri izlemek adına yılın son Para Politikası Kurulu toplantısında beklemeye geçerek kısa vadeli faizleri sabit tuttu.
Aralık ayı Para Politikası toplantısı sonrasında piyasa beklentisinin aksine politika faizi yüzde 8, marjinal fonlama oranı yüzde 8,5 ve Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 olarak bırakıldı.
Önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümüne bağlı olacağını belirten TCMB, 'Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir' dedi.
Ekonomistler TL'de son dönemde görülen ciddi değer kaybının ardından TCMB'nin Kasım ayındaki artırımın ardından Aralık ayında da kısa vadeli faizleri artırmasını bekliyordu.
Bakalım genel beklentilerin aksine hareket ederek faizi pas geçen MB'nin kararını analistler ne şekilde değerlendiriyor?
MB'nin bekle gör duruşuna geçtiğini belirten Erkan, 'Kur geçişkenliğinin tüketici fiyatlarında yarattığı yükseliş beklentisi çerçevesinde önümüzdeki 3 ayda Merkez Bankası açısından faiz artışı kaçınılmaz olabilir. Özellikle Ekim – Kasım kur oynaklığından sonra; Ocak – Şubat – Mart aylarında %8-10 bandında bir enflasyon dalgalanması olması beklenebilir.' dedi.
Şu anda fon akışı sağlayabilecek etkenlerin faiz ve lokal hikaye olduğunu, ikisinde de gerekli şartın sağlanmadığını belirten Ekan, 'Daha geniş bir faiz koridoruna ihtiyaç duyacağımız bir dönem içerisine giriyoruz. Merkez Bankası’nın enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri çerçevesinde koridor üst bandını ve politika faizini optimal bir seviyede eşitleyerek tek faize geçme olasılığı daha yüksektir. Bizim de ilerleyen dönemde Merkez Bankası’ndan beklentimiz bu yöndedir.' değerlendirmesini yaptı.
Kömürcüoğlu 'Bu bağlamda, hangi etkinin daha baskın geleceğini görmek adına bekle-gör stratejisini benimsemiş durumda. Kısa vadede TL cinsi varlıkların kaderini uluslararası piyasalardaki gelişmeler belirleyecek. Risk iştahında bir azalma olması durumunda TL kırılgan olmaya devam edecektir' dedi.
'Kasım ayı sonu ile birlikte 3,40'ın üzerine yerleşen dolar/TL'nin bu seviye üzerinde yerleşip yerleşmeyeceği konusu ilk olarak izlenen hususlardan biri olacak. Küresel belirsizliklerin bir bölümü Fed kararı ile çok az da olsa azalsa da, Fed kararı sonrası açıklama yapan Yellen'ın Trump'ın gelişini beklediği malum. Bu da TCMB'nin önden hamle yapmasını engelleyen ana etkenlerden biri. Enflasyonun bu yıl yüzde 7,5'un altında kapanması da Merkez'in bu kararını şimdilik destekliyor. Buna karşın yeni bir sıkılaştırma hamlesi gelmemesinin TL üzerindeki baskıyı artıracağının altını çizmek gerekiyor. TCMB açısından bir diğer nokta da faiz artırımının, kurun sadece para politikasından etkilenmediği, iç ve dış gündeme çok bağlı olan Türkiye finansal piyasalarında, kur üzerinde ne kadar rahatlatıcı etki yaratacağıdır.'
Dolar/TL'nin son teknik görünümüe dair çok kısa bir not düşeceğim: TCMB kararı sonrası dolar/TL 3,50'lerden 3,54'e doğru bir atak yaptı. 3,55 şimdilik zorlamaya direnmeye devam ediyor, ama kırılırsa formasyon gereği 3,68-3,70 seviyelerine doğru bir atak teknik olarak mümkün. Diğer taraftan kırmızı renkli o yükselen trendin altına sarkılırsa 3,55 üzerinde olası şekilde bahsettiğim 3,68-3,70 bandı hedefi çöp olacaktır.
Dünya, Bloomberg HT ve Reuters