Hem partimizin yaptığı çalışmalar, hem de diğer saha çalışmaları, gençlerimizin, KYK yurtlarından memnuniyetsizliğini, açıkça gösteriyor.
Gençler, KYK yurtlarının kalitesinin düşük olduğunu, odaların hapishaneye benzediğini, çalışma salonlarının yetersiz olduğunu, öğrenci sayısının, odalara fazla geldiğini, internetin yavaş ve kotalı olduğunu, tuvalet ve duşların, yetersiz olduğunu, giriş-çıkış saatlerinin, kısıtlayıcı olduğunu, yurtlarda verilen yemeklerin, sağlıksız ve kalitesiz olduğunu, ve yurt personellerinin, sorunlar ile yeterince ilgilenmediğini söylüyor.
Özel yurtların sayısı bile, aslında, iktidarın öğrencilerimizi, nasıl da, bazı dernek ve vakıfların yurtlarında kalmaya zorladığını gösteriyor.
Bu konu sadece bizi değil, milletimizi de fazlasıyla rahatsız ediyor. Metropoll Araştırma Şirketi’nin verilerine göre; vatandaşlarımızın, yüzde 63’ü, devlet yurtlarının yetersiz olduğunu; yüzde 80’i, cemaat, tarikat, dernek ve vakıfların, öğrenci yurdu işletmesini, doğru bulmadığını; yüzde 81’i ise, çocuğunu, bu tür yurtlara, vermek istemediğini söylüyor.
Gençlerimizi intihara sürükleyen, insanları dinden tiksindiren, erkek çocuklarına tecüvüzü alışkanlık haline getiren #CemaatYurtlarıKapatılsın
Kim, kime hesap veriyor? İmralı da ki kim ki hesap kesiyor?
İstanbul'da 57 üniversite varmış. 13ü devlet. Devlet üniversitelerinde ortalama 40 biner öğrenci olsa 500.000 kişi. 21 devlet yurdu kaç öğrenciye hizmet verebilir ? 50 bin diyelim. Kaldı 450 bin. Bu sayının yarısı İstanbul'da ikamet edip , aile evlerinde kalıyor desek kaldı 225 bin. Maddi durumu bir şekilde elveren , toplanıp ev tutan , özel yurtta kalan diyerek bu sayıdan 125 bin daha düşsek , kaldı 100 bin. Bu çocuklardan maddi durumu elvermeyen ezici bir çoğunluk işte , din bezirganı dürzülerin odak noktaları. Devlet isterse yurt sorununu kökünden çözer. Ellerinde her türlü imkan var. Amaçları çocukları cemaat yurtlarına muhtaç bırakmak. Oradanda kendilerine vahabik kafada mürit devşirmek.