Meraklıları İçin Türk Tarihi Hakkında Bir Nefeste Okuyacağınız Zihin Açıcı Kısa Bilgiler

Tarih meraklıları için birkaç kısa bilgiyi derledik. Keyifli okumalar.

Osmanlı zamanında 'kapı halkı' diye bir tabir vardı. Bu kelime yüksek devlet görevlilerinin hizmeti altında çalışanları ifade ederdi.

Bürokratların konaklarında kahveciden, terziye, aşçıdan, hizmetçiye kadar birçok görevli çalışırdı. Emrinde fazla hizmetçi çalıştırıp, onların maaşlarını karşılayabilmek doğal olarak bir refah ve zenginlik göstergesiydi. Bazı yüksek bürokratların emrinde binden fazla hizmetlinin bulunduğu bilinmektedir. Böyleleri için ''kapısı mükemmel'' diye bahsedilirdi.

Rönesans devrinin tanınmış isimlerinden Leonardo Da Vinci ve Michaelangelo Osmanlı padişahı II. Bayezid'e mektuplar yazmışlardır.

Çeşitli mimari projeler ve sanat eserleri hakkında destek istendiği söylenen bu mektuplar, günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinde iseler de bu belgelere ulaşması fevkalade güçtür.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Osmanlı Tarihi araştırmaları sırasında Yeniçeri Ocağının aslında ne zaman kurulduğu bilinmiyordu.

Tarihçilerin bazıları ocağın Orhan Bey devrinde kurulduğuna hükmetmişlerdi. Atatürk ise buna itiraz ederek, Rumeli topraklarına geçilmeden bu devşirme ordunun kurulamayacağını söyleyerek bu iddiayı kabul etmedi. Bunun üzerine yapılan araştırmalarda ise ocağın gerçekten de I. Murad zamanında kurulduğu keşfedildi.

(İsmail Hakkı Uzunçarşılı-Türk Tarihi Yazılırken, Belleten, III/10)

17. asırda 'çengel' adıyla anılan bir idam yöntemi vardı.

İstanbul, Eminönü'nde kurulduğu bilinen çengelde, genellikle silahlı isyanlara karışanlar ve korsanlar infaz edilirlerdi. İple havaya kaldırılarak bu çengellerin üzerine bırakılan mahkumların idamına çevre halkı da şahit olurdu.

Padişah III. Selim kendi döneminde en ufak konuları bile takip ediyordu.

Öyle ki fırınlarda çıkan ekmeklerin pişkin ve iyi un kullanılarak yapılması üzerine, bizzat kendi el yazısıyla emirleri bile vardı.

19. asrın başlarında Enderunlu Fazıl'ın yazdığı Zenanname adlı eser ilginç bir şekilde dönemin Dışişleri Bakanı Mustafa Reşid Paşa tarafından yasaklanmıştır.

Bu eserde çeşitli milletlerin kadınlarını anlatan Enderunlu Fazıl, kendisinin kadınlardan hoşlanmadığını ve evliliğe karşı olduğunu da yazıyordu. İşin ilginç tarafı ise böyle bir kitabı Padişah, Sadrazam, Şeyhülislam, Kazasker ya da İçişleri Bakanı yerine bu konularla alakasız bir makam olan Dışişleri Bakanı Mustafa Reşid Paşa'nın yasaklamasıdır.

Ord. Prof. Dr. Fuad Köprülü 1923'de (Rumi 1339) yazdığı Türkiye Tarihi adlı eserinin bir nüshasını da Atatürk'e göndermiş ve bir hafta sonra geri dönüş almıştır.

Fotoğrafta oturanlar: M. Kemal Atatürk, Celal Bayar, Fuad Köprülü.

Bu kadar yoğunluk arasında Atatürk'ün bu esere bakacak vakit bile bulamayacağını düşünen Köprülü, mektubu alır almaz fevkalade sevinmiş.

Atatürk kendi el yazısıyla gönderdiği mektupta şu satırları yazmıştı:

''Türkiye Tarihi''nizin gönderilen kitabını büyük zevk ve istifade ile okudum. Eser kıymetlidir, mühimdir. Bunu vücuda getirmek için sarf ettiğiniz ve edeceğiniz mesaiyi takdir ederim. İhtisasınızın tecelli edecek (uzmanlığınızın ortaya çıkartacak) eserleri millete, cumhuriyete ifa olunabilecek hizmetlerin en kıymetlileri mertebesinde bulunacaktır. İlim feyzine teşne (bereketine susamış) olanlarla beraber müteakip (takip eden) kitaplarınızın intişarına intizar ederim (üretilmesini beklerim) efendim. ''

(Fuad Köprülü-Bir Hatıra, Belleten III/10)

II. Mahmud'un tahta geçişi sırasında IV. Mustafa ve III. Selim arasında sarayda bir taht kavgası mevcuttu.

O sırada İstanbul'a gelen III. Selim taraftarı Alemdar Mustafa Paşa, bu çatışmalar sırasında bir anda önlerine çıkan II. Mahmud'u tanıyamamış ve yanındakilere  ''abe bu kimdir? '' diye sormuştu.

1808'de II. Mahmud zamanında kabul edilen Sened-i İttifak'ın orijinal metni ancak 1998'de bulunabilmiştir.

Yakınçağ Tarihçisi Prof. Dr. Ali Akyıldız, belgeyi detaylıca inceleyerek yayımlamıştır.

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR

İçerik ilgi çekici ve güzeldi teşekkürler

19.02.2021

Güzel ve dolu bir içerik, umarım Osmanlı'dan öncesini de kapsayacak şekilde genişletilir..

19.02.2021

Bildiğim kadarıyla Enderunlu Fazıl'ın kitabı içeriğindeki eşcinsel metinler nedeniyle değil evlilik karşıtı sözler nedeniyle toplatılmış. Çoğu kişi tahmin edemez ama Osmanlı'da eşcinsellik yaygın ve yer yer kabul edilen bir durumdur. Cevdet Paşa bile Tanzimat'tan sonra oğlancılığın neredeyse yok olduğundan kadınlara ilginin yükseldiğinden bahsediyor. O derece yani, enteresan..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ