Tarih meraklıları için birkaç kısa bilgiyi derledik. Keyifli okumalar.
Tarih meraklıları için birkaç kısa bilgiyi derledik. Keyifli okumalar.
Bürokratların konaklarında kahveciden, terziye, aşçıdan, hizmetçiye kadar birçok görevli çalışırdı. Emrinde fazla hizmetçi çalıştırıp, onların maaşlarını karşılayabilmek doğal olarak bir refah ve zenginlik göstergesiydi. Bazı yüksek bürokratların emrinde binden fazla hizmetlinin bulunduğu bilinmektedir. Böyleleri için ''kapısı mükemmel'' diye bahsedilirdi.
Çeşitli mimari projeler ve sanat eserleri hakkında destek istendiği söylenen bu mektuplar, günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinde iseler de bu belgelere ulaşması fevkalade güçtür.
Tarihçilerin bazıları ocağın Orhan Bey devrinde kurulduğuna hükmetmişlerdi. Atatürk ise buna itiraz ederek, Rumeli topraklarına geçilmeden bu devşirme ordunun kurulamayacağını söyleyerek bu iddiayı kabul etmedi. Bunun üzerine yapılan araştırmalarda ise ocağın gerçekten de I. Murad zamanında kurulduğu keşfedildi.
(İsmail Hakkı Uzunçarşılı-Türk Tarihi Yazılırken, Belleten, III/10)
İstanbul, Eminönü'nde kurulduğu bilinen çengelde, genellikle silahlı isyanlara karışanlar ve korsanlar infaz edilirlerdi. İple havaya kaldırılarak bu çengellerin üzerine bırakılan mahkumların idamına çevre halkı da şahit olurdu.
Öyle ki fırınlarda çıkan ekmeklerin pişkin ve iyi un kullanılarak yapılması üzerine, bizzat kendi el yazısıyla emirleri bile vardı.
Bu eserde çeşitli milletlerin kadınlarını anlatan Enderunlu Fazıl, kendisinin kadınlardan hoşlanmadığını ve evliliğe karşı olduğunu da yazıyordu. İşin ilginç tarafı ise böyle bir kitabı Padişah, Sadrazam, Şeyhülislam, Kazasker ya da İçişleri Bakanı yerine bu konularla alakasız bir makam olan Dışişleri Bakanı Mustafa Reşid Paşa'nın yasaklamasıdır.
Fotoğrafta oturanlar: M. Kemal Atatürk, Celal Bayar, Fuad Köprülü.
Atatürk kendi el yazısıyla gönderdiği mektupta şu satırları yazmıştı:
''Türkiye Tarihi''nizin gönderilen kitabını büyük zevk ve istifade ile okudum. Eser kıymetlidir, mühimdir. Bunu vücuda getirmek için sarf ettiğiniz ve edeceğiniz mesaiyi takdir ederim. İhtisasınızın tecelli edecek (uzmanlığınızın ortaya çıkartacak) eserleri millete, cumhuriyete ifa olunabilecek hizmetlerin en kıymetlileri mertebesinde bulunacaktır. İlim feyzine teşne (bereketine susamış) olanlarla beraber müteakip (takip eden) kitaplarınızın intişarına intizar ederim (üretilmesini beklerim) efendim. ''
(Fuad Köprülü-Bir Hatıra, Belleten III/10)
O sırada İstanbul'a gelen III. Selim taraftarı Alemdar Mustafa Paşa, bu çatışmalar sırasında bir anda önlerine çıkan II. Mahmud'u tanıyamamış ve yanındakilere ''abe bu kimdir? '' diye sormuştu.
Yakınçağ Tarihçisi Prof. Dr. Ali Akyıldız, belgeyi detaylıca inceleyerek yayımlamıştır.
İçerik ilgi çekici ve güzeldi teşekkürler
Güzel ve dolu bir içerik, umarım Osmanlı'dan öncesini de kapsayacak şekilde genişletilir..
Bildiğim kadarıyla Enderunlu Fazıl'ın kitabı içeriğindeki eşcinsel metinler nedeniyle değil evlilik karşıtı sözler nedeniyle toplatılmış. Çoğu kişi tahmin edemez ama Osmanlı'da eşcinsellik yaygın ve yer yer kabul edilen bir durumdur. Cevdet Paşa bile Tanzimat'tan sonra oğlancılığın neredeyse yok olduğundan kadınlara ilginin yükseldiğinden bahsediyor. O derece yani, enteresan..