Yediğimiz besinler ve ruh sağlığımız arasındaki bağlantı aslında düşündüğümüzden daha karmaşık ve çok yönlü. Yediklerimiz, ruh halimizi, ve enerji seviyemizi, hatta stres ve endişe ile başa çıkma yeteneğimizi bile etkiliyor. Beyin kimyamız bu anlamda önemli ölçüde yediklerimiz tarafından yönetiliyor. Gelin birlikte yiyeceklerin ruh sağlığında oynadığı önemli rolü inceleyelim ve zihinsel sağlığımızı korunmaya yardımcı olabilecek besinler nelermiş bir bakalım. 👇
Başlamadan önce vücudumuzun önemli bölgelerinin sağlıklı çalışması için neler yememiz gerektiğine bir göz atalım. Bize iyi gelen besinler nelerdir?
Örneğin somon, sardalya, kuruyemiş ve tohum gibi yağlı balıklardaki omega-3 yağ asitleri ruh halini ve bilişsel işlevi olumlu yönde etkiler.
Bağırsak mikrobiyomu, sindirim sistemimizde yaşayan ve genel sağlığımızda çok önemli bir rol oynayan bir mikroorganizmadır.
Son araştırmalar, bağırsak mikrobiyomunun ruh sağlığımızı önemli ölçüde etkileyebileceğini, ruh halimiz ve stres seviyemizden tutun da bilişsel işlev ve davranışlarımıza kadar her şeyi etkileyebileceğini gösterdi.
Nutrients dergisinde yayınlanan bir araştırma, 12 hafta boyunca probiyotik açısından zengin, süt ve benzeri içecekler tüketmenin, majör hastalığı olan erişkinlerdeki anksiyete ve depresyon semptomlarında önemli bir azalmaya yol açtığını gözlemledi.
Kronik iltihaplanma, depresyon ve anksiyete dahil olmak üzere çeşitli zihinsel sağlık bozukluklarıyla ilişkilendiriliyor.
Sağlıksız yağları bolca tüketmek vücuttaki iltihaplanmaya katkıda bulunabilir. Buna karşılık, antioksidanlar ve lif içeriği yüksek olan brokoli gibi besinler iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir.
Probiyotikler bağırsak sağlığı ve bağışıklık fonksiyonu dahil olmak üzere çeşitli yararları olan canlı mikroorganizmalardır.
Probiyotiklerin ayrıca ruh sağlığını olumlu yönde etkilediği, depresyon ve anksiyete semptomlarını azaltmaya yardımcı olduğu bulundu.
Peki uzak durmamız gereken besinler neler?
Sabit kan şekeri seviyelerini korumak hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için önemli rol oynuyor. Dengesiz kan şekeri seviyeleri ruh hali değişimlerine, yorgunluğa ve ruh sağlığına zarar verebilecek diğer semptomlara neden oluyor.
Psikiyatrik Araştırmalar Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma, dengesiz kan şekeri seviyeleri sebebiyle yüksek risk altında olan tip 2 diyabetli bireylerin, diyabetsizlere kıyasla depresyon ve anksiyete semptomları yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu buldu.
Fast food, dondurulmuş hazır gıdalar ve paketlenmiş atıştırmalıklar gibi işlenmiş yiyecekler şeker, sağlıksız yağlar ve sodyum bakımından oldukça yüksek.
Bu besinler aynı zamanda iyi bir ruh sağlığı için gerekli olan vitamin ve mineral açısından da düşük. Çok fazla işlenmiş gıda tüketmek depresyon, anksiyete ve diğer zihinsel sağlık sorunları riskini artırdığı gibi, akne ve kilo problemlerine de yol açar. Bunlar vücudunuzun yediklerinize dikkat etmeniz için gönderdiği işaretlerdir.
Patates kızartması, kızarmış tavuk gibi yiyecekleri aşırı tüketmek, depresyon ve diğer zihinsel sağlık sorunları riskini artırıyor. Ayrıca kilo alımına ve diğer sağlık sorunlarına da yol açabiliyor.
Public Health Nutrition'da yayınlanan bir araştırmada, fazla kızarmış yiyecek tüketen kişilerin, daha az tüketenlere göre depresyon riskinin daha yüksek olduğu bulundu.
Sağlık Psikolojisi Dergisi'nde yayınlanan bir başka araştırma ise, kızarmış yiyecek tüketiminin artan depresyon semptomları ve anksiyete riski ile ilişkili olduğunu buldu.
Çok fazla alkol tüketmek anksiyete riskiyle ilişkilendiriliyor. Alkol ayrıca sarhoşluk sebebiyle beyin fonksiyonlarını etkiliyor ve uyku düzenini bozuyor.
Az miktarda alkol tüketimi ruh sağlığını olumsuz etkilemeyebilirken, aşırı alkol tüketimi ise adeta bir felaket tellalı.
Yapılan bir başka çalışma, alkol tüketiminin erkeklerde daha yüksek depresyon ve anksiyete riski ile ilişkili olduğunu buldu.
Sığır eti, domuz eti ve kuzu eti gibi kırmızı etler doymuş yağ ve kolesterol bakımından yüksektir.
Çok fazla kırmızı et tüketmek zihinsel sağlık sorunları riskini artırır ve kilo alımı ile birlikte diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Aşırı yağ içeren besinler karaciğer yağlanmasına sebep olabilir ve ileriki yaşlarda damar tıkanıklıkları ile karşılaşılabilir.
Sakarin ve sukraloz gibi yapay tatlandırıcılar diyet içeceklerinde, şekersiz atıştırmalıklarda ve diğer düşük kalorili yiyeceklerde yaygın olarak kullanılır.
Bu tatlandırıcılar kalori alımını azaltmaya yardımcı olsa da, artan depresyon, anksiyete ve diğer zihinsel sağlık sorunları riskiyle sizi karşı karşıya bırakabilir. Ayrıca bağırsak mikrobiyomunu bozarak ruh sağlığını da kötü yönde etkiler. Mümkün oldukça, bal gibi doğal tatlandırıcılar içeren besinler tüketmeye, en azından glikoz alımını en aza indirgemeye çalışılmalıdır. Mutluluk hormonunu aşırı hızlı salgılayan glikoz, aynı hızda düşmesine de sebep olarak ani bunalımlar geçirmenize sebep olabilir.
et haric karanlık yol da herşey mevcut 😫
zaten yiyemiyoz aşıri pahalı full makarna ya da.nuget alip yiyoz