Menemen (Kubilay) Olayı Nedir? Menemen Olayı Ne Zaman Oldu? Mustafa Fehmi Kubilay Kimdir, Nasıl Öldü?

Menemen Olayı bugün yıldönümü dolayısıyla gündeme geliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde önemli bir dönüm noktası olan bu olay, Menemen Kubilay Olayı nedir sorusuyla araştırılıyor.  Peki Menemen (Kubilay) Olayı nedir, ne zaman oldu? Mustafa Fehmi Kubilay kimdir, nasıl öldü? İşte bu olayın tarihi ve sonuçları hakkında merak edilenler...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde önemli bir dönüm noktası olan Menemen Olayı, 23 Aralık yani bugün yıldönümü olması nedeniyle gündemde merak edilen konular arasında yer alıyor. İzmir'in Menemen ilçesinde yedek subay olan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, şeriat isteyen bir grup tarafından öldürüldü. Onun yardımına koşan bekçi Hasan ve bekçi Şevki de onunla birlikte öldürüldü. Peki, Menemen olayı nedir? Şehit Kubilay yani Mustafa Fehmi Kubilay kimdir? Merak edenler için üzücü olayın detaylarını yıl dönümüne sizler için haberimizde derledik.

Menemen Olayı Nedir?

Menemen Olayı ya da Kubilay Olayı, 23 Aralık 1930 günü, İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülmesi. Şeriat ile laiklik arasındaki mücadeleyi vurgulaması açısından Cumhuriyet tarihinin önemli olaylarından biri kabul edilir. Olayların ardından bölgede sıkıyönetim ilan edilmiş, General Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan Divanıharp'te failler -idam dâhil- çeşitli cezalara çarptırılmıştır.

23 Aralık 1930 sabahı Manisa'dan Menemen'e gelen dördü silahlı altı kişi, bir camiden aldıkları yeşil sancağı sabah namazından sonra ilçe meydanına dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya çalıştılar. Sarıklı ve cübbeli bu kişilerin, Şeyh Esat’ın Manisa’da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim tarafından yönlendirildiği iddia edilir.

Halkın katılmasıyla isyancı grup kısa zamanda büyüdü. İlk eylemciler arasında, Giritli Derviş Mehmet, Şamlı Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan ve Küçük Hasan vardı. Derviş Mehmet cemaate kendini mehdi olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi. Arkalarında 70 bin kişilik halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söyledi.

Eylemciler meydana diktikleri ve şeriat sancağı olarak adlandırdıkları yeşil bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye ve zikretmeye başladılar. 'Şapka giyen kafirdir. Yakında yine şeriata dönülecektir.' diye bağırarak bir isyan hareketi başlattılar. Bayrağın altından ahaliden bazı kişileri geçirdiler. Bunlar arasında fabrikada işçisi Hayimoğlu Jozef gibi gayrimüslimler de vardı. Eyleme katılan vatandaşların bir kısmının halife ordusunun geleceği endişesiyle boyun eğdiği iddia edilir.

Kubilay Olayı Nasıl Oldu?

23 Aralık 1930 sabahı Manisa'dan Menemen'e gelen dördü silahlı altı kişi, bir camiden aldıkları yeşil sancağı sabah namazından sonra ilçe meydanına dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya çalıştılar. Sarıklı ve cübbeli bu kişilerin, Şeyh Esat'ın Manisa'da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim tarafından yönlendirildiği iddia edilir.

Halkın katılmasıyla isyancı grup kısa zamanda büyüdü. İlk eylemciler arasında, Giritli Derviş Mehmet, Şamlı Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan ve Küçük Hasan vardı. Derviş Mehmet cemaate kendini mehdi olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi. Arkalarında 70 bin kişilik halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söyledi.

Eylemciler meydana diktikleri ve şeriat sancağı olarak adlandırdıkları yeşil bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye ve zikretmeye başladılar. 'Şapka giyen kafirdir. Yakında yine şeriata dönülecektir.' diye bağırarak bir isyan hareketi başlattılar. Bayrağın altından ahaliden bazı kişileri geçirdiler. Bunlar arasında fabrikada işçisi Hayimoğlu Jozef gibi gayrimüslimler de vardı. Eyleme katılan vatandaşların bir kısmının halife ordusunun geleceği endişesiyle boyun eğdiği iddia edilir.

Kubilay'ın Öldürülmesi

Olayların ilçedeki askeri birlikte duyulması üzerine alay komutanı, yedek subay Kubilay'ı bir manga askerle birlikte olay yerine gönderdi. Kubilay askerlerin yanından ayrılarak tek başına eylemcilerin arasına girdi ve teslim olmaya ikna etmeye çalıştı. Silahlı eylemcilerden biri ateş ederek Kubilay'ı yaraladı. Bunu gören askerler ateşle karşılık verdiler ancak tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri vardı. Elebaşlarından Derviş Mehmet 'Bana kurşun işlemiyor.' diyerek halkı kutsal bir vazifesi olduğuna ikna etmeye çalıştı.

Kubilay yaralı halde uzaklaşarak cami avlusuna sığındı ancak Derviş Mehmet ve arkadaşları peşinden gelerek Kubilay'ı öldürdü. Olay yerine sonradan gelen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı ancak açılan ateş sonucu o da öldü. Arkadaşının yardımına koşan Bekçi Şevki de açılan ateş sonucu öldü. Olay yerine gelen takviye birliklerin 'Teslim ol!' çağrısına uymayan eylemciler ile askerler arasında çatışma çıktı. Göstericilerden bazıları öldü. Kaçmaya çalışan elebaşları ve eylemcilerin hepsi tutuklandı. Olay sonucunda Sıkıyönetim ilan edilip Divanıharp kuruldu.

Mustafa Fehmi Kubilay Kimdir?

Mustafa Fehmi Kubilay (1906 - 23 Aralık 1930, Menemen, İzmir), Türk öğretmen ve asteğmen. Kubilay Olayı olarak tanımlanan ve Menemen'de Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki'nin 23 Aralık 1930'da cumhuriyet karşıtı bir grup tarafından öldürülmesiyle başlayan ve faillerin (ve ilgili görülenlerin) yargılanmasıyla devam eden, Ocak-Şubat 1931 aylarını kapsayan olaylar zincirinin simgesi olan Türk askeridir. 1906'da Kozan'da Giritli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Baba adı Hüseyin, anne adı Zeynep'tir. Mustafa Fehmi Kubilay 1930 yılında öğretmen olarak İzmir'in Menemen ilçesinde asteğmen rütbesiyle askerlik görevini yaparken 23 Aralık 1930'da Derviş Mehmet'in başında olduğu bir grup isyancı tarafından öldürülmüştür.

Kubilay Olayının Önemi

Kubilay Olayı, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin 1925'teki Şeyh Said İsyanı'ndan sonra tanık olduğu önemli olaylardan biridir. 31 Aralık 1930 günü Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir’in merkez ilçelerinde 1 Ocak 1931’den itibaren 1 ay süre ile Fahrettin Altay komutasında sıkıyönetim ilan edildi ve 1. Kolordu Komutan Vekili General Mustafa Muğlalı başkanlığında bir Divanıharp kuruldu.

7 Ocak 1931'de bu kez İzmir'de yine Mustafa Kemal Paşa başkanlığında ikinci bir toplantı yapıldı. Olaya doğrudan veya dolaylı katılan 105 sanık; anayasayı cebren tağyir, eyleme iştirak ve azmettirme; Derviş Mehmet'in mehdilik iddiasıyla harekete geçtiğini bildikleri halde zamanında hükümete haber vermeme veya tekkelerin seddinden sonra tarikat ayini icra ettikleri suçlamalarıyla 15 Ocak 1931'den itibaren Divanıharp'te yargılanmaya başlandı.

24 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak'ta mahkeme 36 (ölmüş olan bir sanık ile birlikte 37) kişinin idama mahkûm edilmesine, 40 kişinin sorumsuzluğu nedeniyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 kişiye çeşitli hapis cezaları verilmesine hükmetti ve karar Meclis’in onayına sunuldu. İdam hükümlülerinin altısı küçük yaşta olduğundan cezaları ağır hapse çevrildi. TBMM Adalet Divanı ayrıca iki idamlığın cezasını iki yıl hapse çevirdi.

Diğer 28 idam mahkûmu, 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de idam edildi. Bazıları Kubilay'ın başının kesildiği yerde asıldı. Mahkûmlardan biri idam sehpasının önünden kaçtı. İki hafta sonra yakalandı ve ertesi gün idam edildi.

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti