Rüzgarlarla dost ol...
Rüzgarlarla dost ol...
Rüzgâr gerçek gibidir.
Basitçe oradadır.
Rüzgârı durdurabilir misin?
Ya da engellemen, dindirmen mümkün mü?
Basitçe eser çünkü görevi o…
Sen ve senin isteyip istememen rüzgârın umurunda bile değil o sadece olma halinde kalacaktır.
Rüzgâr esmek için var edildi.
Gerçekliği kabul etmemen rüzgârı kabul etmemendir.
Rüzgarlarla dostluğum ezelden…
İsmim de tevafuk tabii ki.
Gerçeği hep rüzgâr gibi görürüm.
Rüzgârlı bir havada üzerine bir şeyler alıyor olman kadar gerçeğin karşısında güvenli bir alan seçmen de doğaldır.
Rüzgâr dindiğinde ya da azaldığında o güvenli alandan çıkmayı da bilmelisin.
Gerçekleri kabul etmek de bolca kabul erdemi gerektirir.
Basitçe kabul et, çözümcü, esnek ol, var ol, diğerlerinin var olmalarını destekle.
Rüzgârın estiğini kabul etmek zorundasın çünkü esiyor.
Bazı insanlar da eser ve önlerini kesemezsin.
Ben Meltem Farah…
Ben bir rüzgarım…
Çünkü öyle yaratıldım.
Eserim ve kalıplara sığmam, taşarım.
Tıpkı senin gibi.
Tıpkı diğerleri gibi.
Bu asla olmayacak.
Kalıba sokamayacaksın.
Çünkü o bir rüzgâr, sen bir rüzgarsın.
O zaman rüzgârın tekamülüne izin ver.
Sen es,
O essin.
Ve bu tatlı tatlı olsun…
Kalıba sığdırmak zorunda kalan rüzgâr sertleşir.
Ya da esintisi diner.
Rüzgârı durduramayacağına göre…
Rüzgârı ikna edemeyeceğine göre…
Rüzgârın yönüne göre aksaydın bu nasıl olurdu?
Kontrolcülük saplantından çıksan bu nasıl olurdu?
Değiştirmeyeceğin şeylerden şikâyet etmeyi bırakmalısın.
Değişmeyecek sen ne kadar söylensen de rüzgâr esecek.
Rüzgâr eser.
Çünkü estiğini ve eseceğini biliyorum.
Çünkü hep esti.
Gerçeklik olduğu haliyle orada kabul etmen için duruyor.
Engelleri tanımaz, aşarız…
Kalıplara sığmaz, taşarız…
Bendimizi çiğner, aşarız…
Ben Meltem Farah…
Ben rüzgarlarla dost…
Ben bir rüzgarım….
Esmesine izin ver.
Esmene izin ver.
Sen acımadan öğren diye yazdım…
Dünyayı sevgi kurtaracak…
Bilin istedim…
Onedio okurlarım için, bütüne katkı için koşulsuz
sevgiyle …