Meltem Farah Konyalı Yazio: Kendini Diğerleriyle Kıyaslamak İnsanı Öldürür

Kendini kıyaslamak hastalıktır…

Hem de ölümcül bir hastalık.

Ruhu öldüren bir hastalık.

Kendini kıyaslamak duygusal dayaktır.

Diğerlerinin hangi durumda, konumda ve pozisyonda olduğu neden insanları bu kadar çok ilgilendiriyor?

Neden insan bir başka birini baz alıyor?

Haset, özenmek, imrenmek bunların hiçbirine dinimizde izin yok.

Sadece kişinin ilmine ve yaptığı iyilik hareketlerine imrenmeye iznimiz var.

Haset, özenmek, imrenmek bolluk, bereketi ve gelişimi tıkar.

“Diğerlerinde var bende de olsun” buna iznimiz yok.

Dinimizin felsefesini hayatımıza alsak bu nasıl olurdu?

Ezbere yaşadığımız dinimize esnek olsak, felsefesini, psikolojisine özümsesek kime dönüştürdük?

Bu en iyi en yüce yoldan nasıl mümkün olur?

Kolaylıkla, keyifle nasıl öğreniriz?

Bir dine mensup olmayabilirsin ancak tüm kadim bilgiler bize aynı bilgiyi veriyor.

Diğerlerine benzemek, diğerleri gibi olmak için çaba sarf etmek…

Bunu kişi neden yapar?

En büyük sebebi kabul görmektir.

Diğerlerine daha çok benzeyerek kabul görecektir.

Oysa farklılık güzeldir.

Tabi bunda da dengeyi kaçırdığımızda bu da büyük bir hastalık.

Hayatına kararlar alırken ve seçim yaparken diğerlerinin ne yaptığına bakar mısın?

O zaman sen de bu hastalığın pençesindesindir.

Tabii kaçıncı evresinde olduğumuzu bilemeyiz.

Bazen de sıradan olmamak için diğerlerine bakarız.

Diğerlerinin tam zıttı olmak için bunu yapmak da hastalıktır.

Bu hastalığın bir diğer versiyonudur.

Sıradan olmadığını ispatlamak için bazen de insan komik duruma düşebiliyor.

Bu bazen giyinişi, bazen takıları, bazen bakış açısı…

Farklı giyinmek, kişinin bir tarzının olması harika bir şey.

Ancak bazılarında aşırı ve gereksiz bir çaba görürsün.

İşte bu hastalığın bir başka versiyonunu kişi yaşıyor demektir.

Bazen insan diğerleri gibi olmamak için tam zıttı olur.

Sıra dışı olabilmek için diğerlerine bakarak aşırı çaba sarf eden insan da sömürülmeye meyillidir.

Sadece tam aksini yapabilmek için kendini kullandırır.

Başka biri gibi olmak zorundalığından serbest kalsak kime dönüşürdük? 

Aslında bunu kısmen hepimiz yapıyoruz.

Aşırı marjinal olan da…

Diğerleri gibi olmaya aşırı çabalayan da…

Peki bir egzersizle bundan arınmaya ne dersin?

Belki de daha iyi bir sen yaratmak için diğerlerini baz alıyorsundur.

Ya da diğerleri gibi olmamak için onları baz alıyorsundur.

Diğerleri ile kendini kıyasladığında kendini durdur.

Diğerleri ile aile üyelerini kıyaslamaya başladığında kendini durdur.

Diğerlerinin düşünceleri ile kendi düşüncelerini kıyaslamaya başladığında kendini durdur.

Diğerlerinin bakış açılarıyla kendi bakış açını kıyasladığında kendini durdur.

Herkes bir bakış açısı.

Kaç kişi var o kadar bakış açısı var.

Seninki de benimki de tam doğru değil.

Diğerleri gibi olmayacak kadar eşsizsin.

Eşsiz yaratıldın.

Buna layık olmaya ne dersin?

Diğerleri gibi akademik başarın olmayabilir ama yaratılışında, fıtratında ne hediyeler var bunu fark et.

Diğerlerinin yaptığı senin yapamadığın önemli değil önemli olan senin ne yapabildiğindir.

Ve şunu söylemek zorundayım yetenek diye bir şey yok.

Yetenek beyin tarafından geliştirilebilir.

Bilim bunu kanıtladığına göre neyi aşkla ve bolca yapıyorsan o konuda yeteneklisin demektir.

Sadece olmayana değil olana doğru yol al.

Kalbine sor.

Eşsizsin ve kendini onurlandır.

Her ruh farklı donanımlı ve üstün özelliklerle yaratıldı.

Kendi ruhuna sahip çık.

Ve kendine duygusal zorbalık yapmaktan vazgeç.

Ruhun çok değerli.

Çünkü o kadar çok ruhun içinden bedenlenmiş şanslı ruhsun.

Ruh parçam…

Sevgiyle…

Sen acımadan öğren diye yazdım…

Dünyayı sevgi kurtaracak…

Bilin istedim.

Onedio okurlarım,  bütüne katkı için ve  koşulsuz sevgiyle…

Instagram

Web

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Ahmet Kural'ın Başrolünde Oynadığı TRT Tabii Dizisi Gassal'ın Tanıtım Afişleri Tepki Çekti!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt