Yaşadığım onca yılda ne kadar haroşaydın hayat…
Tam düzdeyim derken terse başlattın…
Tam tersteyim derken şükür ki düze aldın.
Aydım aymasına da yordun be hayat…
Aydım erdemlerime…
Aydım öğretime…
Aydım evrilmeye…
Aydım dönüşmeye…
Aydım bir düz, bir terse…
Aydım da bir bana sor nasıl aydım…
Hayat…
“Daha kolay daha keyifli daha hazla daha huzurla nasıl olursun?” derdim.
Hayat zaten huzurmuş, huzur ilahi yolumdaki ben’mişim ona da aydım…
Aydım egoma, kaçtım egomdan…
Aydım ne kadar yol aldım derken yolun sonsuzluğuna…
Aydım bazen sert, bazen zor…
Ağlattın, incittin, kırdın sandım yapan benmişim ona da aydım…
Aydım ki ne aydım…
Ahhh haroşa hayat!
Bir düz, bir terssin…
İtidalden haberin yok mu senin?
Aydım senin benimle bir alıp veremediğin yok alıp veremeyen benmişim…
Aydım ki sen şefkatsin, sen koşulsuz sevgisin…