Evren sana dirsek gösteriyorsa…
Evren sana zevk olsun diye dirsek göstermez.
Senin daha iyi olman ve öğrenmen için destekleniyorsun.
Dönüşümü, öğrenmeyi, evrilmeyi seçsen rahatlayacaksın.
Dönüşüm için hiç çaba sarf ettin mi?
Hayatında seni üzen ve aşağıya çeken duyguların kaynağını hiç düşündün mü?
Sensin…
Senin bakış açın ve senin seçimlerin.
Senin hizmet etmeyen bilinçaltı programların.
Seçimlerini yaşıyorken bunu fark etmeden, şikâyet etmek sorumluluk almaktan çok daha kolay.
Sebebini ve kaynağını da bulduğundan eminim.
Hep onun yüzünden ya ortam ya da şanssızlık, kadersizlik, bahtsızlık.
Sen dönüştüğünde sınavların rahatlar.
Peki ya bunu bilseydin dönüşmeyi seçer miydin?
Ya da salıvermek ve şikâyet etmek çok daha kolay mı?
Daha iyiye layıksın.
Hâlâ sıkılmadın mı?
Şikâyet ettiğin her neyse senin bilinçaltı yansıman ya da ruhsal seçimin.
Şikâyet ettiğin her neyse bu durumdan bilinçaltın besleniyor.
Bilincinin her ne kadar hoşuna gitmese de bilinçaltın hizmet etmeyen bir programla çoktan kazan-kazan sistemini kurmuştur.
Sıkışan duvarların arasında sıkışmış hissetmekten ve hatta ezilmekten sıkılmadın mı?
Belki odayı belki de evi hatta ülkeyi değiştirmelisin.
Seni ne sıkıştırıyorsa;
Ya sende var,
Ya yanlış yerdesin,
Ya yanlış davranış sergiliyorsun,
Ya yanlış insanlasın,
Ya da dönüşmelisin.
Evren sana zevk olsun diye dirsek göstermez.
Evren sana dirsek gösterdiğinde neyi değiştirmen, dönüştürmen gerekiyor, nereye ve neye evrilmelisin?
Sen enerjini nereye ve neye harcıyorsun?
Fizik kanunları enerjinin yok olamayacağını söylüyor.
Peki bu kurban enerjisini, şikâyet enerjisini yaymak yerine; dönüşmeyi, değişmeyi seçsen ve enerjin yumuşasa neye dönüşürdün?
Enerjin çok değerli.
Kızdığında, üzüldüğünde ve şikâyet ettiğinde enerjini gümüş tepsilerle diğerlerine hediye ediyorsun.
yine harika bir yazı 1😍