Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, katıldığı canlı yayında birbirinden önemli konulara ve şampiyonluk yolunda neler yaşadığını anlattı.
Galatasaray'da şampiyonluğun mimarlarından olan Hamza Hamzaoğlu, Lig TV'de yayınlanan Maraton programında Şansal Büyüka'nın konuğu oldu.
Genç teknik adam şampiyonluk yolunda neler yaşadığından Melo'nun ayrılıp ayrılmayacağına dair birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu.
İşte Hamzaoğlu'nun yaptığı açıklamalar;
Fatih Terim'in de şampiyonlukta payı var
4. yıldız camiamız için çok önemli. Hep bu konuşuldu buna konsantre olundu. Benim için en önemlisi bize inananları mahcup etmedik. Benim payım sadece 20’de 1. Bu başarıda Fatih Hocamın da payı var Mustafa Hocamın da. Diğer hocalarımızın da. Bize sadece takması nasip oldu. Biz hepsinin adına takmış olduk. Şükürler olsun şampiyonlukları da küme düşmeleri de yaşadım. İzmirspor’da 3. ligde şampiyon olduk. 3. ligden 2. lige çıkmıştım. Daha sonra Galatasaray’a geldiğimde iki yıl art arda şampiyonluk yaşadım. Sonra Siirtspor’da şampiyonluk yaşadım. Sonra Konyaspor’da futbolcu olarak Süper Lig’e çıktık ve hoca olarak Akhisar Belediye ile şampiyon olup lige çıktık. Son olarak da Galatasaray’da şampiyon oldum şükürler olsun. Çocukluğumdan beri hayalim antrenör olmaktı. Mahallede küçük çocuklardan takım kurar onları çalıştırırdım. Yeteneklerim star olmamı sağlayamadı. Bunu hep söylerdim futbolcu olarak bir yerlere gelemem belki ama antrenör olarak geleceğim diye. Bunu eşime söylerdim hep.
Keşke babam da görebilseydi
Teklif geldiği dönemde öyle duygular yaşadım ki. Allah öyle sırayla denk getiriyor ki… Babamın üzüntüsüyle Galatasaray sevinci öyle denk geldi. Sonrasında program da bayağı yoğun oldu. Gidip annemi de ziyaret edemedim. Günübirlik gidip gelmeler oldu. Babamı da tam ziyaret edememiştim. Annem şampiyonluk sonrası aradı konuştuk. Yakında gideceğim yanına. Duygusal bir insanım. Duygulardan zarar gelmez. Keşke babam da yaşasaydı da şampiyonluğu görebilseydi.
Kalemizi kapatmayı bildik
'Şampiyonluğa olan inancımızı hiç kaybetmedik. Kaybettiğimiz Fenerbahçe maçını çok makul karşıladım. Biz yenildik ama rakipler de kaybedecektir diye düşündüm. Önemli olan mağlubiyet sonrası dik durup bir sonraki maça hazır olabilmek. Önceleri çok atıyor fazla yiyorduk herkes yediğimizi konuşuyordu. Son zamanda gol yemedik az attık bu kez az atmamız konuşuldu. İlk geldiğimde oyunu geride kabul eden bir Galatasaray vardı. Ben oyuncularla konuştum ilk geldiğimde ‘Biz Galatasaray’ın. Bizim hücum oynamamız lazım. Rakibe basan bir takım olmalıyız.” Buna cevap da iyi gelince goller atmaya başladık. Burak olsun Umut olsun. Melo ve Selçuk olsun iyi tepki verdiler buna. Bir şekilde fazla atıp kazanıyorduk. Sonlara doğru daha dikkatli olduk. Kalemizi kapatmaya çalıştık. Gole ihtiyacımız varsa hücum oynayabiliriz. Maçı tutmamız lazımsa tutmaya çalışırız. Bir şekilde bu işi yaptık. Ben hayatım boyunca böyleyim. Ne düşünüyorsam onu söylerim. Her sorulan soruya içtenlikle cevap verdim. Basın da bana toleranslı davrandı gibi. Kendimden ekstra bir şey yapmadım.'