Hadi takvimde biraz geriye gidelim ve 11 Mart 2020’nin akşamına bakalım…
Hadi takvimde biraz geriye gidelim ve 11 Mart 2020’nin akşamına bakalım…
Daha sonra da 1 hastamı kaybettim diyerek tüm ülkeyi yasa boğmuştu.
Ondan sonraki nerdeyse her akşam TV’de basın demeci vermeye başladı, Covid arttıkça arttı, sokağa çıkma yasakları geldi, evlere kapandık, maskesiz marketlerde dolaşmak yasaklandı, hastalığa yakalananların sayısı arttıkça arttı, herkes acaba ben de hasta mıyım diye ufacık bir öksürükten bile şüphelenmeye başladı, muzlar deterjanla yıkandı, bu gözler neler gördü…
Peki bunun toplum psikolojisine etkisi ne oldu?
Koskoca bir hasta olma korkusu, panikatak ve obsesif kompulsif bozukluk…
Bana gelen danışanlara soruyorum sıkıntılarınız ne zaman başladı? Yüzde 90’ı pandemide diye cevap veriyor…
Şimdi daha Covid vakası bir tane iken biz düşündük ki ohooo ordan buraya nasıl gelecek? Sonradan binlere ulaşmıştı, maymun çiçeği için de aynı şey söyleniyor değil mi? Ama insanlar yeniden korkmaya başladı.
Bu travmalar hepimizin çocukluk travmaları, çocukluğumuzda çizdiğimiz haritalarla yetişkinliğimizde yön bulmaya çalışırız, çocukluğumuzda hasta olan birilerini illaki görmüşüzdür, ya da kendimiz hasta olmuşuzdur, işte pandemiyle bunların hepsi tetiklendi, tetiklenmesi yetmiyormuş gibi nur topu gibi de Covid travmamız oldu, çok büyük bir travma daha yaşadık, o da şimdi maymun çiçeği ile tetikleniyor işte…
Panik yaptıkça vücudumuz birtakım hormonları daha fazla salgılayacak ve bunlar hastalığa dönecek, bu sefer hasta olacağız, korktuğumuz başımıza gelmiş olacak, durum kısır döngü halini alacak.
Her gün televizyonu açıp bugün ne oldu? Kaç kişi daha hastalandı gibi gibi haber kovalarsak işler yine sarpa sarar.