Yasaklanan festivaller, müzik yasakları, keyfi kararlar alan bürokratları derken Eski MHP Milletvekili Ahmet Çakar'ın kıyafeti dolayısıyla Melis Sezen'i hedef alması arşivlerin karıştırılmasına neden oldu. 1999 yılında kurulan ANASOL-M iktidarında da yer alan Çakar'ın kadınların giyimine yönelik tutumunun ilk olmadığı ortaya çıktı.
“Geçen gün bir galaya çağırdılar. Bir kıyafet giymiş o kıyafet kanunen suç. Çünkü göğüs dekoltesi tamamıyla açık toplum içinde kendini gösteriyor. Yani sütyen yok. Göğüs dekoltesi göbeğe kadar inmiş. Bu ahlaksızlığın daniskası değil midir?”
MHP'nin daha çok Bahçeli tarafından temsil olunan resmi yüzünün yanında; 'renkli' ve 'canlı' figürlerle beklenenden çabuk tanışıldı. Bu renkli isimler arasında eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp gibi bakanları sayabiliriz. Meclis'te 'töre uygulayan' Cemal Enginyurt; bir dönem televizyonların aranan konuşmacısı olan Mehmet Gül'ü de ihmal etmemek gerek.
Bu 'renkli' ve 'canlı' figürler listesindeki özel bir isim de, hiç kuşkusuz MHP'li Meclis İdare Amiri Ahmet Çakar. Son olarak,
'Salkım Hanımın Taneleri' polemiği ile öne çıkan Çakar, gerçekten özel bir ilgiyi hak edecek icraatın sahibi.
8 Haziran 1999 günü, çoğu deneyimsiz ve beklenenden kalabalık MHP meclis grubunun basına kapalı toplantısında kürsüdeki isim Ahmet Çakar'dı. Meclis İdare Amiri Ahmet Çakar, MHP'li milletvekillerine 'nasıl davranmaları gerektiğini' anlatıyor ve şöyle diyordu: 'Her sözümüze, attığımız her adıma dikkat ederek, hem milletin bize duyduğu güveni pekiştirmemiz hem de başka parti ve milletvekillerine örnek olmamız gerekiyor. Genel kurul salonunda belli bir düzeyi ve üslubu ortaya koymalıyız...'
Meclis İdare Amiri olduktan kısa bir süre sonra Çakar'ın el attığı konuların ilki Meclis'te çalışan sekreterlerin etek boyları oldu. Çakar, hızını alamayıp ilgisini gazetecilere de genişletip bir gazeteciyi mini etek giydiği için Meclis'ten atmaya kalkınca, 'amirlik' meselesini nasıl algıladığının da ilk işaretini vermiş oldu. Çakar, kulisten atmaya kalktığı gazetecinin itirazına 'Gazetecilerin külotlarını görmek zorunda mıyız?' diyerek karşıladı karşılamasına ama daha önce yapılan bir kokteylde genç gazetecilere, 'Bu güzeller hangi bağın gülü, onlarla bir tanışalım' diyerek 'inceliğini' de göstermemiş değildi.
via Erdem
biz senin kokan ağzından çıkanları duymak zorunda mıyız...
Akit tvden sonrasını okumadım.
gidin afganistana, tam size göre