Melih Görgün Yazio: Nice Güzel Yollara

Günler günlerin ardından, bir yılın son anları gelirken ve bir mevsim, daha da ayaza çalarken ve de çocuklar simsiyah sabahlara uyanıp yarı açık gözlerle okul yolundalarken neden eski heyecanı kalmadı yeni senenin diye düşündü… Hisleri rakamlara bağlamak bir suçlu ilan etmenin en kestirme yolu muydu? Yoksa aslında en masumu bu ağır gerçeğin, zaman mıydı? Hani telafisi mümkün olmayan ya da parayla alınıp satılan olsa paha biçmesi çok zor olan…

Yeni senesini kutlarken sevdiklerinin, acaba nice güzel yıllara demek mi daha doğru olacaktı yoksa nice güzel yollara demek mi?

“Demek ki güzel yollara çıkmayan yılların aslında o kadar da aydınlık bir tarafı yoktu” diye düşündü… Uzun zamandır bir romana ya da bir rüyaya hapsolmuş gibi hissediyordu. İnsanlardan kaçar gibi bir hali vardı ama aslında kaçtığı biraz da kendisiydi. Daha doğrusu yakalandığı, ya da tutulduğu… Neden sonra birden aklına geldi gözlüklerini ararken şöyle bir cümle: “Giderek dışarıyı daha bulanık görmeye başlıyorum. Dışarıyı görmek zorlaştı sanki… Ama içerisi giderek netleşiyor. Kendimle biraz daha yakınım sanki zaman akarken…”.

Düşündü sonra… Ne dilemek doğru olurdu yeni yıldan. Hemen toparladı aklını… Yeni yıldan falan değil. Neden yeni yıl gibi uzun ve belirsiz bir zamanı düşünmüş olsun ki insan? “Buldum” dedi… Farkında olduğu şey, yarının hayatının geri kalan kısmının ilk günü olduğuydu…

Yeni senenin ona neler getireceğini bilmiyordu. Bu belirsizlik ve sürprizlere açıklık hali hoşuna da gitmiyor değildi hani. Ama asıl önemli olan, neleri eski yılda bırakmak istediğiydi. Aslında bunu başarabilirse yeni yıl mutlaka yeni yollarla, yeni yol arkadaşları ve yolculuklarla gelecekti ona… Bir mezar yazısında gördüğü yazıyı hatırladı sonra aniden. Şöyle yazılmıştı mermerin üstüne hafif silinmiş ve siyahı giderek griye yaklaşan harflerle: “Hatalarım olduysa affedin, tüm ön yargılarımı, hırslarımı, kibrimi ve adaletsiz olduğum zamanları gömün toprağın altına… Kırdıklarım olduysa affedin insan kardeşlerim…”.

Ön yargılarını, hırslarını, bencilliklerini, hatalarını ve pişmanlıklarını eski yılda bırakmak istiyordu. Kırdığı kalpler varsa hemen tamir edemezdi belki ama yeni sene içinde uzun bir zamanı olacaktı onarmaya… Biraz daha sadelik ve biraz daha sessizlik istiyordu. Yarım kalan şiirlerini bitirmek, kahveden ve bitkilerden biraz daha anlamak, çocuklar için biraz daha güvenli biraz daha adaletli bir dünya istiyordu. Canlı olan ne varsa son nefesine kadar yaşatmak istiyordu. Ve birden Orhan Veli’nin o güzel şiirinin son satırları geldi aklına…

“Ölüm Allah'ın emri…

Ayrılık olmasaydı…”

Öyle ya… Bir çaresini bulup bütün ayrılıkları eski senede bırakabilse… Ne güzel olurdu geceleri uyumak. Uyandığında ayrı kaldıkları için içine akıttığı gözyaşlarını unutmak… Mırıldandı kendi kendine… “Ayrılık olmasa, ayrılık olmasaydı…”

Yeni ve güzel yollarla gel yeni yıl… Yeni ve güzel yollarla gel…

Instagram

Twitter

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman