Melih Görgün Yazio: Modern Zamanlar, Karanlıklar ve Tocqueville

Modern ve karanlık… Bu iki ifade yan yana geldiği zaman, ilk anda insan biraz şüpheye düşmüyor değil. Modernleşme olgusu neden karanlık kelimesiyle beraber anılsın ki? Yoksa anılmalı mı dersiniz? Aslında altının çizilmesi gereken cümleyi bundan neredeyse iki yüzyıl önce önemli bir siyaset insanı, hukukçu ve tarihçi kurmuş. Alexis de Tocqueville…

“Modern zamanlarda akıl karanlıkta yol alır” demiş…

Bu cümleyi ilk olarak kıymetli hocam Prof. Dr. Cemil Oktay’dan duymuştum. Bu vesile ile onu da anmış olmak çok anlamlı oldu. Salgın dönemi bitiminde üniversitede, paylaştığımız odada; sohbetlerimize kaldığımız yerden devam etmeyi iple çekiyorum… Tabii ki demlediğim kahveler eşliğinde… Kahve konusunda hafif iddialıyımdır. Neyse konudan kopmayalım…

İnsan düşünmeden edemiyor… “Modernleşme” bir anlamda ve farklı perspektiflerde, karanlıkların aydınlığa çıkması değil midir? Teknolojinin son elli sene içinde aldığı yol, ulaşım imkanlarının gelişimi, iletişimin geldiği nokta hesaba katılacak olursa nasıl olur da akıl karanlıkta yol alır?

Tocqueville bu betimlemeyi yaparken, şüphesiz geleneksel düzene ve eski zamanlara atıf yapıyordu. Yani eskinin görece sadeliği, insanların sınırlı bilgisi ve henüz keşfedilmemiş birçok unsurun gölgesiydi muhtemelen altını çizdikleri…

Peki modern zamanlar öyle mi? O kadar çok örnek var ki… Dijital ağlar üzerinden dağıtımı ve takibi yapılan kripto paraların geleceği mi desem? Yoksa salgın döneminin nasıl başlayıp nereye doğru gittiğinden mi bahsetsem…

Yoksa dijital dönüşüm sürecinin henüz çocuklar üzerinde nasıl bir etkisi olacağının sınırlarının belirsizliğinden mi? Belki de sosyal medyanın aslında bizi çok da sosyalleştirmediği tartışmasından mı? Eğitim sistemimiz desem? Sustum şimdilik…

Önümüzdeki elli yılın sonu için şöyle bir benzetme okumuştum. Ünlü İngiliz yazar William Shakespeare’in babası için iPad ne ifade ediyorsa, önümüzdeki elli yılın sonunda gerçekleşecek teknolojik gelişmeler karşısında şu andaki fikirsizliğimiz en az buna eşit olacaktır… Bir parantez açıp hemen kapatmak istiyorum. Belki de bu başka bir yazının konusu olmaya adaydır. Sizce teknoloji bize ihtiyaçlarımızı mı sunuyor yoksa sunduklarına ihtiyacımız varmış gibi mi düşünüyoruz? Kapattım parantezi…

Şimdi düşünün lütfen… Değişim ve dönüşüm dönemlerinde problemler ve çözümlerinin sınırları da çok belirsiz değil mi? Geldik mi Tocqueville ustanın sözüne?

Sağlıcakla kalın…

Instagram

Twitter

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var