Sosyal hayatın gereği olarak çoğumuz ya hafta sonu eğlenmek ya da iş çıkışı biraz kafayı dinlemek için çeşitli mekanlara gidiyoruz. Bu mekanlarda yazılı olarak sadece önümüze konulan menüdeki fiyatları biliyoruz. Peki ya yazılı olmayan kuralları nereden bileceğiz? Sizler için bu görünmez kuralları görünür hale getirdik. Maksat keyfinize zeval gelmesin.
Mekana girdiğinizde size yer gösterecek bir garson ya da görevli mutlaka olacaktır. Para verdiğiniz için canınızın istediği yere oturmakta serbestsiniz elbette. Ancak sırf manzarası güzel diye 6 kişilik masaya tek başınıza oturmanız biraz görgüsüzlük değil de nedir?
Eğer bir kadın bir erkek çift olarak masaya oturacaksanız öncelikle hanımefendinin konforunu düşünmek zorundasınız. Konfordan kastımız sandalye minderinin yumuşaklığı değil tabii ki. Karşısında ona doğru bakan tanımadığı adamlarla göz göze gelmekten hoşlanmayabilir. Kalkar mısınız lütfen oraya kız oturacak!
Sipariş vereceğiniz yemekle ilgili bilgi sahibi değilseniz önce bilgi edinin. Çoğu kişi garsona bu soruları sormaktan çekinir ama bir garson sizin tahmin ettiğinizden daha fazlasıdır emin olun. Sonra 'bu ne böyle ya?' diye geri göndermeye yeltendiğiniz yemek için 'orada yazıyor' denildiğinde de bozulmayın. Hiç riske girmek istemiyorsanız şinitzel söylesin gitsin.
Yıllardır yanlış yapılan bir hata daha. Ayakta içki içmek sizi cool göstermediği gibi daha çabuk kafayı bulmanıza sebep olur. Herkesin oturduğu yerde ayakta dikilip içki içilmesi hoş olmadığı gibi, çayır çimenlik festival alanına yayılan insanların arasına da masa sandalye atılmaz mesela.
İnsanlarla tanışmak için bu tür mekanlardan daha iyi yer olamaz, kesinlikle haklısınız. Bi kere kimse sizi davet etmeden masasına meteor gibi düşmemelisiniz. 'Ama göz göze geldik?' dediğinizi duyar gibiyiz. Emin olmadan harekete geçmeniz şu an hiç düşünmek istemediğimiz şekillerde sonuçlanabilir.
Herhangi bir rahatsızlığınız olmadığını var sayarsak bar ya da restaurant tuvaletlerine evinizdeki tuvaletiniz gibi davranmamalısınız. Tuvalette geçirdiğiniz uzun zaman sırasında kuyruklar oluşabilir, nahoş sözlerle karşılaşabilirsiniz. Gerekirse cep telefonunuzu birilerine teslim edip tuvalete öyle girin.
Diyelim ki tanıdık birini gördünüz. Selam falan derken muhabbet uzadı, yanına davet etti. İşte bu noktadan sonra büyük sinsilikler yaşanıyor. Kimse yeni gelen siparişlerin nereye yazılacağı konusunda mutabık değilse siz erken davranıp kendi hesabınızın ayrı olduğunu belirtebilirsiniz. Aksi halde arkanızdan 'resmen beleşçi' şeklinde dedikoduların oluşması kaçınılmaz.
Aslında bu sadece mekanlarda geçerli olan bir yazısız kural değil. Ancak otobüste yüksek sesle konuşmak ile bar veya restaurantta yüksek sesle konuşmanın uyarısı her zaman aynı olmayabiliyor. Hepsinden önce insanların iyi vakit geçirmek için gittiği bir yerde kötü vakit geçirmesine sebep olmamak lazım. Size aynısını yapsalar???
İstediğiniz yiyecek veya içecek bulunduğunuz yerin menüsünde yoksa anlamsız ısrarlara girmeyin. Unutmayın ki aynı malzemelerle çorba yapılabildiği gibi kokteyl de yapılabilir. Ama o zaman bütün barlar çorbacı, bütün çorbacılar da bar olurdu ve biz nereye gideceğimizi bilemezdik.
İşte insanı çileden çıkartan bir kuralsızlık daha. Diyelim ki laptopunuzdan, tabletinizden veya cep telefonunuzdan bir şeyler seyrediyorsunuz ve ne tesadüf ki kulaklık denilen donanımdan hiç bir şekilde haberiniz yok. Gerçekten de çok şaşırtıcı. İnşallah etrafınızdaki insanlar da bizim kadar şaşırmıştır.
Her masanın ve her sandalyenin kaplayacağı alan sizden önce işletme sahipleri tarafından kesinlikle düşünülmüştür. Dolayısıyla bir fay hattını kırarmışcasına etrafınızdaki insanların yerlerine doğru genişleme politikası izlememelisiniz. Bu hareketin en bilineni, arka masada oturan insan hiç varolmamış gibi sandalyeyi itelemektir.
Sipariş vermek için garsona 'ajan', 'hacı', 'eleman', 'hoop', 'şşş' diye seslenmek hiç güzel bir şey değil. Efendi gibi garsonun ismini öğrenerek seslenmek öncelikle garsonu, sonrasında da siparişin masaya geliş şekliyle sizi mutlu edecektir.
Yolluk denilen kavram, hem müşteriyi hem de işletmeciyi rahatlatmak için bulunmuş mükemmel bir icattır. Size bir yolluk geldiyse bu gönlünüzü hoş tutarak yapılan bir uğurlama seremonisidir. İnsan olan, ikram edilen yolluğunu içip kalkar. Bi tane daha yolluk isteyene artık ne desek az.
bi de şu yürüyen merdiven&bantların sol tarafında ...... gibi beklemeseler!! (mekan içi olmasa da söylemek istedim)
Yani yalnızsanız ölün amk
Gifler çok iyi gdfgf