Yüzyıllarca yaşayarak günümüze kadar gelen geleneksel sahne sanatı meddahlık, doğaçlama yönüyle günümüz tek kişilik gösterilerinin de öncüsü ve yaratıcısı olmuştur. Bu sanat, yaşatılması ve unutulmaması gereken önemli bir Türk kültür-sanat değerimizdir.
Kendisi şu an 63 yaşında. 42 yıl önce 21 yaşındayken aort kapağının hemen altında daralmaya yol açan ve doğuştan mevcut bir ‘zar’ın alınması için açık kalp ameliyatı geçirmiş. Buna ilaveten yine doğuştan mevcut iki ayrı kalp hastalığı daha taşıdığını tespit ettim. O zaman onlara hiç dokunulmamış ve günümüze kadar tedavisiz gelebilmiş. 2 sene önce bir kez anjio denenmiş, ama o da sonuca ulaşmamış.
Olayın ciddiyetini görünce anjio için kendisini ikna ettim ve anjiosunu yaptım. İlk operasyonda koroner damarda darlık tespit ettim ve buraya stent uyguladım. Ancak asıl zor ve karmaşık olan, diğer iki büyük sorunu çözmekti; biri ‘aort kapak darlığı’ diğeri de ‘aort koarktasyonu’ yani aortun gövde kısmındaki doğuştan darlık! Bu iki sorunun yeniden ikinci bir açık kalp cerrahisi ile tamiri çok büyük risk taşıyordu. Bunun için hastayı konseye çıkardım ve bu iki sorunu sırayla kapalı olarak yapmak istediğimi ve bu riski kendim üstlendiğimi söyleyerek konseyden onay aldım.
İkinci operasyonda, önce aortun gövdesini stentle açmam gerekiyordu. Çünkü üçüncü operasyona hazırlık için ancak buraya yerleştireceğim stentin içinden geçerek aort kapağını değiştirebilmem mümkün olabilirdi. 16 Şubat'ta hastayı operasyona aldım. Aort gövdesinde doğuştan var olan ve 30 mm olması gereken aort genişliğinin 1 mm'ye düştüğü bu sıkı darlığa perdeli özel bir stent yerleştirip açtım. Bu işlemi hiç kesi yapmadan kapalı yöntemle tamamladım. Yaklaşık 6 ay sonra bu kez aort kapağını, tıptaki adı TAVI olan kapalı yöntemle değiştirerek operasyonun üçüncü safhasını tamamlayacağım.
Operasyonun seyrinde çoğu zaman doğaçlama vardır, tıpkı bir meddah misali… Kılı kırk yaracak en ince hesaplarla en sağlıklı ve güvenli işi çıkarmaya çalışırız. Deneyimli bir ekiple çalışıyorsanız, size her türlü kolaylığı sağlayan bir hastanede iseniz omuzlarınızdaki yük biraz daha hafifler. Ancak zor operasyonların üstesinden gelebilmemizde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, hasta-doktor arasındaki karşılıklı tam güven duygusudur! Buna ilaveten ‘gülümseyen bir yüz’ ise adeta bir risk kalkanı görevi yapar. Güler yüz, doğaçlama ve güven duygusu hem sahnede hem de anjio laboratuvarında tüm zorlukları aşmayı sağlayabilecek sihirli gücün anahtarlarıdırlar…
Nihayetinde ameliyatımız zorlu ama çok başarılı geçti. Hatta meddahımızı ertesi gün evine taburcu ettim.
Şubat ayında İzmir'de denize girme deneyimini de ben ilk kez Mehmet Esen sayesinde yaşadım. Mehmet Esen ‘son meddah’ olarak bilinir ve Münir Özkul'un yetiştirdiği oldukça önemli bir sinema ve tiyatro sanatçımızdır. Onun sağlığına katkıda bulunduğum için çok mutluyum.