Ülkece travmatik bir olaya maruz kaldık. Ama her travmatik olay psikopatolojiye (psikolojik rahatsızlık) neden olmuyor. Yaşadığımız depremin bizi hasta yapmaması için 5 önerimi hemen uygulayınız:
Ülkece travmatik bir olaya maruz kaldık. Ama her travmatik olay psikopatolojiye (psikolojik rahatsızlık) neden olmuyor. Yaşadığımız depremin bizi hasta yapmaması için 5 önerimi hemen uygulayınız:
Deprem sonrası bazı insanlar 'Neden benim başıma geldi?' temalı isyan ve haksızlığa uğrama algısı bazıları ise 'sağ kurtulma hissi' temalı bir mutluluk ve öfori hali yaşayabilir. İlk grubun anlamlandırma şekli özellikle süreci zorlaştırabilir. İki tür hatalı anlamlandırmadan uzak olmalıyız:
Benim yüzümden oldu: Aşırı içselleştirme hatası. Özellikle 7 yaş öncesi çocuklar bu tür travmatik olaylardan sonra kendilerini suçlama eğilimi gösterebilirler. Annemi üzmeseydim bu olmazdı, yalan söylediğim için oldu vs.
Tanrı cezalandırdı: Aşırı dışsallaştırma.
Bu 2 hata yerine şöyle düşünülmesi daha işlevsel: Deprem bir doğa olayı ve insanların ihmalkarlıkları nedeniyle afete dönüyor, bundan sonra daha çok önlem almaya çalışacağım. Deprem oldu evet ama hayat devam ediyor.
Deprem öncesi rutinine dönmeye çalış. Spor yapanlar, müzik dinlemeyi sevenler, sahil yürüyüşleri yapanlar, film ya da maç izleyenler, arkadaşları ile cafe buluşmaları yapanlar, camiye gidenler, okula gidenler vs. rutin olarak her ne yapmaktan zevk alıyorsanız hemen tekrar başlayın. Hareket etmek travmatik yaşantının hastalığa dönmesini engeller.
Depremde enkaz altında kalmak, depremde çocuğunu kaybetmek, aniden hayatını kaybetmek, sokakta evsiz kalmak... Bunların hiçbiri son depremde olmadı ve olmayacak da. Bu durumda sen yaşadığın bir durum değil, sadece sana ait bir düşünceden korkuyorsun. Ufacık bir düşünceyle baş etmek koskoca bir depremle baş etmekten daha kolay olacak.