Mehmet Emin Karakoç Yazio: Etme Cahille Muhabbet...

“Tanrı cahilleri bağışlar.”

Berberi atasözü

Her ay raflara yaklaşık dört bin yeni kitabın eklendiği, kıtalararası görüşmelerin birkaç saniyede gerçekleştiği, hemen her insanoğlunun cebinde telefon ve kameranın olduğu dünyamızda gündemi takip ederek paylaşım yapmak, gerçekten zor.

Gündem bir kişinin kamerasına göre değişir, binlerce politikacının tek sözüyle değişir, bir doğal afetle değişir, kimsenin aklına gelmeyecek ufacık bir mesele ile birdenbire değişiverir. Bu sebeple bırakın gündemi anlayıp yorumlamayı, sadece yakalamak bile çok ciddi efor ister. İşte bu sebeple sizlere gündemle bir ilgisi olmayan ve buna rağmen her Allah’ın günü gündemi belirleyen bir meseleyi hatırlatmak istiyorum. “CEHALET”

Değişmeyen en eski moda cehalettir. En kadim zamanlardan bu yana en haklı olanlar hep cüheladır. Her zaman çoğunluktur ve her zaman mevcutlardır. Antik Yunan düşünürleri bunu anlatır, kadim Asya düşünürleri bunu anlatır, Hazreti peygamberin en büyük düşmanının lakabı cehaletin babasıdır. Herkes cahil olmasa da ve cahilin zıttı alim olsa da esas büyük birliktelik gaddar zekiler ve rafine cahiller arasındadır. Gaddar zeki endüljansı icat eder, cahil satın alır. Gaddar zeki delilerin içinde şeytan olduğunu söyler, cahil taşlar. Gaddar zeki Berlin senfoni orkestrasını fabrika işçilerinin ayağına götürür, cahil de seve seve oy verir. Gaddar zeki manşeti belirler, gazetenin diğer sayfalarını da rafine cahil doldurur…

Bu gündelik hayatta da böyledir. Herkesten, hepimizden üstündür. Virüsten ettiği okkalı küfürle korunacağına inanan, dünyanın en iyi istatistik hocasıyla batağa otursa bütün hesabı her seferinde ona yıkacağından emin olan dayı bütün gazeteleri dolduran adamdır. Batak oynayanlardan biriyim ben de, ama lafım kaçak batak oynayan akillere. Tekme atarak ekmek almaya yollar çocuğunu o dayı. Karısına yemeği beğenmediği için zindan eder hayatı o dayı.

Mesele okey, batak değil yani. Şu Alevi, bu Sünni, şu şuna oy vermiş bu şu partiden diye elindeki tek malvarlığı olan okkalı küfrünü savurur o dayı. Saçını uzatan erkeğe, saçını kesen kadına savurur o küfrü. Horoz dövüştürür, kedi tekmeler. Bayram namazına gider dünyanın en dindarıdır, oruç tutmayana bir anda sallar o küfrü bu dayı. Türkçe dışında bütün dillere alerjisi vardır basar bir anda o küfrü bu dayı.

Gündemi belirler yani, manşetin arkası hep bu dayıdır.

Bu sadece dayı versiyonu bir de amcası, teyzesi, oğlu, yeğeni var bunun. Bir ülkeyi dolduruyor bu güruh.

Berberi atasözleri doğrudur, aman dinleyelim mantığıyla hareket etmek de bir duruş tabii fakat buradan,

YouTube üniversitesi özellikle tarih, coğrafya, siyaset ve ilahiyat bölümlerinden mezun olan ahaliye,

 ‘Ben İstanbul’da yaşamıyorum, İstanbul sözleşmesinden bana ne.’ diyen abime.

Montrö ile Mondros’u karıştıran amcama,

Erkan Oğur’a klavyeden saldıran ablama,

Korona virüsün var olduğuna inanmayan teyzeme.

Çokça selam olsun.

Tanrı cahilleri bağışlar mı bilmem ama bağışlamazsa küllü perişanız.

Popüler İçerikler

Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
YORUMLAR
08.06.2021

Emin Bey adeta duygularimin tercumani olmussunuz… bravo! Devamini bekliyoruz…

08.06.2021

Tanrı çevremizdeki cahillere ne yapsın?

10.06.2021

herkesin bir miktar sahip olduğu "ârız" cehalet. Yunusun dediği gibi ilim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir bize kendimizi bildiren bu yazıdan dolayı M. Emin KARAKOÇ beyefendiye teşekkür ederim

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ