Kulaktan kulağa yayılan, yanlış olsa da doğru sanılan birçok şehir efsanesi bulunuyor. Şehir efsaneleri temelde sohbet sırasındaki abartılara dayanıyor. Yutulan sakızın 7 yıl midede kalması, deve kuşlarının kafalarını kuma gömmeleri, Einstein'in matematikten anlamaması ve Çin Seddi'nin uzaydan bile görünebileceği gibi birbirinden komik şehir efsanelerine inanan birçok kişi var! Gelin, en yaygın ve komik şehir efsanelerine birlikte göz atalım.
En yaygın şehir efsaneleri arasında Çin Seddi'nin uzunluğu ve boyutu söz konusu olduğunda uzaydan bile görülebileceğinin söylenmesi yer alıyor. Oysa bu söylenti tamamen bir şehir efsanesi. Bırakın uzayı, belirli bir uzaklıktan itibaren bile Çin Seddi'nin görülebilmesi mümkün değil. Bu efsane, Çin Seddi'nin görkemini vurgulamak için ortaya atılmış olmalı.
İnanılmaz bir hızla yayılan şehir efsanelerinden biri de ünlü bilim insanı Albert Einstein hakkında. Bazı kişiler fizik dehası Albert Einstein'ın matematiğinin zayıf olduğunu iddia ediyor. Hatta bu iddiayı desteklemek için Einstein'ın okulda matematik dersinden kaldığını söylüyorlar. Bu iddia tamamen yanlış çünkü Einstein âdeta bir matematik canavarıydı. 12 yaşında Pisagor teoremini kendine özgü bir yöntemle ispatladığını unutmayalım.
Çoğu kişi sakızını atacak bir yer bulamayınca yutmayı tercih ediyor. Bu durumu fark edenler sürekli 'Eğer sakızı yutarsan 7 sene boyunca midende kalır.' diyerek insanları ürkütüyor. Bu tüyler ürpertici bilginin gerçek olmadığını söyleyerek sizi hemen rahatlatalım. Mide yapısı sakızı rahatlıkla sindirebilecek güçte olduğu için sakız yutmanız herhangi bir probleme sebep olmuyor.
Makyaj malzemeleri indirim dönemlerinde kapış kapış giden ürünler arasında yer alıyor. Fiyat uygun olunca ihtiyaçtan fazla makyaj malzemesi alınıyor ve 'Nasıl olsa bozulmaz ki!' diye düşünülüyor ancak makyaj malzemelerinin sonsuza dek kullanılabileceği tamamen bir şehir efsanesi. Ne yazık ki onların da son kullanma tarihleri bulunuyor ve satın alırken bu detaya dikkat etmeniz gerekiyor.
Sohbet sırasında birinin korkaklığına vurgu yapmak veya görmezden gelmeyle ilgili espriler söz konusu olduğunda 'Deve kuşları da kafalarını kuma gömermiş!' deniyor. Aslında bu şehir efsanesinin de diğerleri gibi bir gerçeklik payı yok. Şöyle düşünelim, deve kuşları kafalarını gerçekten kuma gömüyor olsalardı orada nasıl nefes alırlardı?
Birçok kişi sevimli patili dostlarımızın dünyayı sadece siyah beyaz görebildiğini söylüyor ve onlar için üzülüyor. Bu da yaygın şehir efsanelerinden biri. Köpekler için dünya siyah ve beyazdan ibaret değil ancak çevrelerini bizlerle aynı renk tonunda da görmüyor. Araştırmalara göre köpekler için renkler sadece biraz daha soluk.
Japon balıklarının hafızasının 3 saniyeyle sınırlı olduğuna dair bir şehir efsanesi de uzun yıllardır etrafta dolaşıyor ancak bu sevimli canlıların hafızası 3 saniyeden çok daha fazla. Bazı araştırmalara göre Japon balıkları 3 aya kadar olan biteni anımsayabiliyor. Hatta kimi Japon balıkları her gün aynı noktada yem yemek gibi numaralar bile öğrenebiliyor!
Yüzmeyi çok seven kişilere sıklıkla 'Aman, yemek yedikten sonra sakın dolu mideyle yüzme!' deniyor. Böyle denmesinin sebebi ise tokken yüzüldüğünde kramp problemlerinin yaşanılacağına inanılması ancak bu şehir efsanesi tam olarak doğru değil. Dolu mideyle yüzmenin tek dezavantajı nefes darlığı ihtimali. Bu riski de yemek sonrasında sığ yerlerde yüzerek ortadan kaldırabilirsiniz.
Düşer! Bu konu da yanlış bir şekilde kulaktan kulağa dolaşan şehir efsanelerinden biri. Aslında belirli bir alana düşen yıldırım, size o bölgede bir şeylerin ters gittiğini söylemeye çalışıyor. Yani yakınınızdaki bir yere yıldırım düşerse o alanda yıldırımları çekecek bir şeyler olduğunu anlamanız gerek. Eğer bir yere yıldırım düştüğünü görürseniz arkanıza bile bakmadan oradan hızla uzaklaşın!