Spor, sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez bir unsuru. Sağlık durumunuza ve ilgi alanınıza göre istediğiniz spor dalını tercih ederek daha sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz. Peki, daha zinde bir yaşam için yöneldiğimiz spora ne kadar hâkimiz? Bilinçsizce yapılan sporlar sakatlanmalara ve zedelenmelere neden olabiliyor. Spora başlamadan önce mutlaka bilmeniz gereken altın kuralları sizler için sıraladık. İşte, sporda mutlaka yapılması gereken altın kurallar.
Sporun faydaları saymakla bitmez. Akciğerlerin güçlenmesini sağlayan spor, aynı zamanda kalp ve damar rahatsızlıklarını da önler. Daha zinde olmanıza destek olur ve sizi her anlamda iyi hissettirir. Strese karşı etkili bir kalkan görevi görür. Obezitenin önüne geçecek bir bariyer görevi üstlenir. Diyabete, kemik ve kaslara da iyi gelir. Bağışıklığınızı kuvvetlendirir ve tansiyonu düzenler.
Spora başlamadan yaklaşık 1,5 saat önce yeme içme kesilmeli. Egzersiz yaparken mideniz çok dolu olmamalı. Karnınız çok açsa meyve yiyerek açlığınızı giderebilirsiniz. Elma, muz, yoğurt ya da yulaf sizi bu süreçte idare eder.
Spor yaparken rahat edebileceğiniz kıyafetleri ve doğru ayakkabıyı seçmeniz çok önemli. Giydikleriniz bol ya da hareketinizi kısıtlayacak, sizi rahatsız edecek kadar dar olmamalı. Ayakkabınız yere sağlam basmalı ayağınızı tamamen sarmalı. Ayrıca ayaklarınız içerisinde rahat etmeli. Aksi hâlde spor yapmak işkenceye dönebilir.
Spora başlamanın ilk adımı, ısınma hareketleri yapmak olmalı. Bedeninizi bu hareketlerle spora hazırlamanız gerekir. Bu sayede performansınız ve esnekliğiniz artar. Isınma hareketlerinin yapılmadığı durumlarda sakatlanmalar artabilir. Spora başladığınızda çok fazla ağrı çekiyorsanız devam etmeyin. Kendinizi zorlamanız kaslarınızda hasara yol açabilir.
Çoğu insanın es geçtiği yağ, kas ve kemik ölçümünüzü spora başlamadan önce mutlaka yaptırın. Böylece ilerlemenizi daha rahat görebilirsiniz. Ayrıca sağlık kontrolünden geçin. Seçtiğiniz spora uygun olup olmadığınızı öğrenin. Vücudunuzu ancak bu şekilde tanıyabilirsiniz. Bunun için profesyonel birinden yardım almanız yararlı olur.
Spora ilk başladığınız sıralarda programınız sizi zorlayabilir ancak hazırlanan antrenman programına sadık kalmaya özen gösterin. Unutmayın, belirlenen program sizin için en ideali. Programa uyun ve ne eksik ne fazla hareket edin. Ancak programınızı çeşitlendirebilirsiniz. Örneğin grup hâlinde spor yaparsanız bu sizin motivasyonunuzu artırabilir ve daha verimli çalışmanızı sağlayabilir.
Yaş ve kilo faktörü spor seçiminde oldukça önemli. Gençlik yıllarında yoğun antrenman çalışmaları yapılabilir. Ancak 40 yaş ve üzeri kişiler spor yoğunluğunu azaltmalı. Yaş kriterine uygun davranmanız başınıza gelecek olası sakatlanmalardan sizi korur.
Spor yaparken motivasyonunuzu artıracak en önemli etmen ise müzik dinlemek. Malum, müzik ruhun gıdası. Sizi gaza getirecek, spor yapmaya teşvik edecek müzik seçimleri ile sporunuza renk katabilirsiniz.
Antrenmandan sonra glikojen depoları boşalır. Bu nedenle egzersizi tamamladıktan sonra ilk 20 dakika içerisinde karbonhidrat alınmalı. Yanınızda meyve, protein bakımından zengin içecek veya ton balığı bulundurabilirsiniz.
Birçok insan spor sonrası rahatlayabilmek için hemen duşa girer. Ancak duşa girmeden önce esneme hareketleri yapmanız sizin için yararlı olur. Esneme hareketleri sayesinde ertesi günkü kas ağrılarınızı dindirebilir ve spora daha dinç bir şekilde devam edebilirsiniz.
Haftada bir kere spor yapmanız size bir şey kazandırmaz. Aşırı spor yapmak ise kaslarınızı yorar. Bu nedenle ideal olan haftada üç gün spor yapmak. Üç günden daha fazla spor yapmak istiyorsanız bisiklet sürebilir ya da yürüyüşe çıkabilirsiniz. Düzenli spor yaptığınız takdirde vücudunuzdaki farkı kısa sürede görebilirsiniz.
Doktorunuza danışarak üç ana öğün, üç ara öğün şeklinde beslenebilirsiniz. Her şeyi yememeli, beslenme düzeninizi ihtiyacınız olduğu kadar oluşturmalısınız. Ayrıca spor yaparken bol su içmelisiniz. Bu sayede kas kramplarından kurtulabilirsiniz. Günde en az sekiz bardak su içmeniz vücudunuz için oldukça yararlı.